Göğsünüzde bir sıkışma hissi mi var? Kalp atışlarınız hızlandı mı ve terlemeye mi başladınız? Peki, bu belirtiler kalp krizi mi yoksa panik atakla mı ilişkilendirilebilir? Denipol ve Denipollife Hastaneleri’nden Psikiyatri Uzmanı Dr. Gülnur Şen, bu konuda önemli açıklamalarda bulundu.
Stresin artmasıyla birlikte toplumda kaygı ve endişe gibi belirtiler de yaygınlaşmaktadır. Dr. Şen’e göre, bu durum bazı kişilerde bedensel reaksiyonlara neden olabilir. Vücudun “savaş/kaç” tepkisi adı verilen mekanizması, tehlike olmasa bile aktive olabilir ve adrenalin seviyelerinin artmasına neden olarak çeşitli fiziksel belirtilere yol açabilir.
Panik atak ve kalp krizi belirtileri bazen karıştırılabilir. Göğüs ağrısı gibi belirtiler yaşayan kişiler, sıklıkla acil servise başvurur ve burada belirtilerin kaynağını anlamaya çalışılır. Dr. Şen’in belirttiğine göre, yapılan bir araştırmada, göğüs ağrısı nedeniyle acil servise başvuranların çoğunluğunun panik atak sonrası yaşadığı anlaşılmıştır.
Peki, panik atak ile kalp krizi arasındaki farklar nelerdir? Dr. Şen’e göre, panik atak genellikle beklenmedik bir şekilde ortaya çıkar ve çevrede gerçek bir tehdit olmadığı halde yoğun korku ve endişe hissiyle birlikte fiziksel ve zihinsel belirtiler gösterir. Ancak kalp krizi, kalp kasının yeterli oksijen alamadığı veya tamamen kesildiği durumlarda meydana gelir ve ciddi bir tıbbi acil durumdur.
Semptomların ayırt edilmesi önemlidir çünkü tedavileri farklıdır. Panik atak genellikle psikoterapi veya ilaçlarla tedavi edilirken, kalp krizinde ise acil tıbbi müdahale gerekebilir. Dr. Şen, belirtilerin süresi ve şiddeti üzerinde de durarak, panik atak belirtilerinin genellikle kısa süreli olduğunu ve rahatlatıcı aktivitelerle azaldığını, ancak kalp krizi belirtilerinin daha şiddetli ve uzun süreli olduğunu vurguladı.
Sonuç olarak, Dr. Şen, aniden başlayan, uzun süren ve geçmeyen şiddetli göğüs ağrısı, terleme, nefes darlığı gibi belirtiler yaşayanların vakit kaybetmeden tıbbi yardım alması gerektiğini vurguladı. Ayrıca, panik atak belirtileri yaşayanların da destek almalarının önemli olduğunu belirtti ve bu belirtilerin tedavi edilebilir olduğunu vurguladı.