Site icon Şifre Haber – Denizli Haberleri I

Denizli, Belediyeler Eliyle Adeta Bir Rezaleti Yaşıyor…

Uzun bir süre umutla bekledim, kentin anahtarı teslim edilen belediye başkanlarından biri çıkar da bu rezalete son verir diye…

Ama nerdeee…

Vaziyet her geçen gün kötüye gitti…

Bir gün kaldırımın bir tarafı işgal edilirken, ertesi gün diğer tarafı…

Önce birkaç sandalye ve birkaç masa konularak başlayan işgal süreci, zamanla yasal kılıfına da uydurularak, neredeyse kapalı alandan daha büyük ve etrafı şeffaf brandalarla kapatılarak adeta ikinci dükkâna dönüştürülmeye başlandı…

Evet…

Hepimizin gözlerin önünde yaşlısından çocuğuna ve engellisine kadar tüm bu kentte yaşayanların ortak kullanımına ait, çağdaş kentlerin olmazsa olmazları arasında yer alan kaldırımlarımız tam bir işgal altında…

İşin en korkunç yanı ise bu işgalin büyük bir bölümüne, her talep edenden işgaliye adı altında parası alınarak ve ‘yasal kılıfına’ uydurularak izin verilmesi…

Hem de kentleri yaşanabilir hale getireceğine söz verip, oylarımızı alarak koltuklara oturan belediye başkanları tarafından…

Egenin incisi Denizli, belediyelerin göz yumduğu veya ‘işgaliye’ adı altında başlatılan kaldırım işgali furyası yüzünden çağdışı, çirkin ve yaya haklarının gasp edildiği bir kent haline dönüşmüştür.

Çağdaş kentler meydanlarıyla, kaldırımlarıyla, sanat yapılarıyla belli olur, derler…

Ne marketlerin, ne giyim mağazalarının, ne pastanelerin, ne kafelerin, ne de lokantaların sergi ya da servis alanı değildir sokaklarımız ve kaldırımlarımız… Olamaz, olmamalı…

“Burası üçüncü dünya ülkesi değil; Ortadoğu’nun en paspal bir şehri hiç değil” deriz ya her zaman…

Şöyle Çınar, Atatürk Bulvarı, Bayramyeri’nin ara sokaklarına bir girin bakalım, o ülkelerden ve o ülkelerin kentlerinden bir farkımız kalmış mı siz karar verin?

İŞTE DENİZLİ SOKAKLARININ HALİ…

Şimdi buradan sesleniyorum…

Sayın Osman Zolan, Şeniz Doğan ve Avni Örki…

Hangi cadde ve sokağın, kimin bölgesinde, kimin yetkisi ne kadar? Bilemem…

Tek bildiğim…

Birinci önceliğiniz, sizlerin o koltuklara oturtan vatandaşın ortak malı olan bu kentin geleceği, huzuru, işleyişinden sorumlu olduğunuzdur…

Bir diğer bildiğim ise…

Çağdaş dünyada kent merkezleri, yayalara aittir. Çağdaşlık lafla olmaz, yaşanır. Fütursuzca, hele hele yasal dayanakları bahane ederek fırsat verilmiş işgaller yoktur oralarda…

Şimdi buradan soruyorum

Bu kent insanlarının kullanım hakkı olan kaldırımların, yasal veya yasal olmayan yollarla ‘adım atılamaz boyutta’ işgali sizi rahatsız etmiyor mu?

Ortaya çıkan bu çağdışı manzara karşısında, birçok vatandaş gibi ben utanç duyuyorum…

Ya siz hiç utanmıyor musunuz?

Exit mobile version