“Bana Arkadaşını Söyle, Sana Kim Olduğunu Söyleyeyim…”
Bu kaynağı anonim olan atasözümüzü ben çok anlamlı bulur, sık sık kullanırım…
Gerçekten de insanların çevresine, arkadaşlarına baktığınızda, birçok konuda sağlıklı veri elde etmeniz mümkün olabiliyor…
Ben bu sözü, bu köşe yazımın konusu nedeniyle biraz değiştirerek ele almak istiyorum:
‘Bana arkadaşını söyle, sana ne olacağını söyleyeyim…’
Çünkü, son yıllarda iyiden iyiye artan ve gücü elinde bulunduran (parti ayrımı yapmaksızın) güç odaklarının eş, dost, arkadaş ve akraba ayrımcılığı yaparak, liyakatsiz birçok insani önemli görevlere getirdiği, evrensel tanımıyla ‘Nepotizmi’ devreye sokarak, adaletsiz bir ortam yarattığını çok duyar olduk.
Yani arkası, arkadaşı sağlam olanların, (nitelikli olup olmadığına bakılmadan) bulundukları mevkilerden inanılmaz bir hızla yükselerek, çok önemli makamlara oturmaları, artık çok normal bir şeymiş gibi sıkça yaşanmaya başlandı…
Bunun son örneklerinden birini, (inşallah yanılıyorumdur) ne yazık ki Denizli’de yaşıyoruz…
2020 Yılının Aralık ayından itibaren AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın onayı ile Denizli İl Başkanı olarak atanan Yücel Güngör, partiyi 2023 seçimlerine taşıyacak kadroları oluşturması umuduyla çalışmalarına başladı…
Çalışmalarından partidaşlarının memnun olup olmadıklarını bilemem, ama 15 ay gibi kısa bir süre içerisinde inanılmaz bir makamsal yükselişe geçen sınıf arkadaşlarından Şakir Çınar’ın çok memnun olduğundan eminim…
Bilenler bilir…
Ak Parti Denizli İl Başkanı Yücel Güngör, Isparta Süleyman Demirel Üniversitesi Su Ürünleri Mühendisliği mezunudur…
Peki Şakir Çınar Kimdir?
Başkan Güngör’ün sosyal medya paylaşımındaki samimi pozlarından ve “Üniversiteden sınıf arkadaşım güzel insan Şakir Çınar ın yeni işimiz dolayısıyla Isparta’dan gelip bizleri ziyaretleri beni ziyadesiyle memnun etti.. Çok güzel hatıralar ve Çok güzel insanlar biriktirmişik..” şeklindeki yazdıklarından da anlıyoruz ki, Sayın Çınar’da Isparta Süleyman Demirel Üniversitesi Su Ürünleri Mühendisliği’nden mezun…
Yani çok samimi iki sınıf arkadaşı…
Allah muhabbetlerini artırsın, kıskananlar da çatlasın(!)
Da…
Beni ilgilendiren de zaten arkadaşlıklarından daha çok, Şubat 2021 tarihinde Eğirdir Su Ürünleri Araştırma Enstitüsü’nden, milyonlarca liralık dev bütçeleri yöneten Denizli Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu (TKDK) İl Koordinatörlüğü görevine getirilmesi…
Ayrıca, aradan 15 ay geçmeden (29 Nisan 2022 itibarıyla), 1985 yılından beri İl Tarım ve Orman Müdürlüğü bünyesinde önemli görevlerde bulunan, (kime sorduysam) başarılı çalışmaları ve örnek kişiliğiyle takdir toplayan İl Tarım ve Orman Müdürü Yılmaz Erkaya’nın görevinden alınarak, bakanlık bünyesine çekildiği ve yerine de Ak Parti İl Başkanı Yücel Güngör’ün sınıf arkadaşı Şakir Çınar’ın İl Müdürü olarak atanmış olması…
Sorsanız, alacağınız cevap bellidir…
“Tarım ve Orman Bakanımız Sayın Prof. Dr. Vahit Kirişçi ’nin tensipleriyle…”
Evet, doğal olarak bir il müdürünün alınması ve yerine başka birinin atanması, vekâleten de olsa ilgili bakanın onayı ile gerçekleşmek durumundadır…
Ama birileri, Şakir Çınar’ın 15 ay içerisinde iki ayrı önemli göreve atanmasında, iktidar partisinin il başkanı ve sınıf arkadaşı Yücel Güngör’ün talebi, ricası ve ısrarı olmadığını söyleyecek olursa, ne kadar inandırıcı olur bilemiyorum (?!)
Arkadaşlık, dostluk millet olarak bizim çok önemsediğimiz, ama birçok şey de olduğu gibi içini boşaltmaktan, çarpıtmaktan ve suiistimal etmekten de geri kalmadığımız iki önemli kavram…
Arkadaş olabilmeyi, dost kalabilmeyi başarmak emek ister, sabır ister, anlayış ister, zorda kalındığında koşmak ister, yanı başında bulunmak ister…
Ama aynı zamanda da arkadaşlığı, dostluğu bahane ederek haksız taleplerde bulunan, çıkar amaçlı kullananların karşısına da dikilmek ister…
İyi bir siyaset adamı da millete hizmet yolunda eş, dost, akraba ve arkadaşlık bağını, liyakatin önüne koymamak ve nüfuzunu kullanarak başkalarının hakkını yememek ister…
Sizce bu vakada, AK Parti Denizli İl Başkanı Yücel Güngör hangisini tercih etmiştir?
Liyakati mi, sınıf arkadaşlığını mı (?!)
Yorum sizin…
Tensio çıktı mertlik bozuldu
Siyaset kurumu her halükarda Hakk’ın ve hakikatin yanında durmalı ve temsil ettiği makamı hâk ve adalet içinde temsil edebilmelidir. Hakka niyetle görevini ifa eden, başarılı, Çalışkan, bunun yanında ülkesine, milletine ve memleketine görevini bir ibadet bilerek görev yapan idarecileri her zaman desteklemek siyaset kurumunun bir görevi olmalıdır. Heleki hâk ve adalet anlayışı ile siyasi arenada bulunan bir siyasi partinin il temsilciliği bu anlayışı her zaman korumalı ve muhafaza etmelidir. Tarım il müdürlüğü görevinden alınan sayın Yılmaz ERKAYA’ nın çok dürüst, çalışkan, yıllardır bu kurum çatısı altında büyük başarılara imza atmış görevler yaptığı bilinen bir gerçektir. Böyle başarılı, inançlı, hakkaniyetli insanların hiç bir gerekçe sunmadan görevden alınmaları devlet için, memleketimiz için büyük bir kayıptır. Sırf benim arkadaşım, benim akrabam, benim tanıdığım diyerek keyfi tutum ve isteklerle birilerini makam ve mevkilere getirmek hem memleketimizde hem de büyük ulvi gayeleri olan siyasi Parti’nin amacıyla asla bağdaşmayan bir anlayışın oluşmasına zemin hazırlar. Sonuç olarak Sayın Yılmaz ERKAYA’nın görevden alınmasının haksız ve hukuksuz olduğunu, bu durumdan dolayı memleketimizin büyük bir kaybı olduğunu düşünüyorum. Selam ve saygılarımla.