Büyük 6 Şubat Depremi nedeniyle bir açıklama yayınlayan Pamukkale Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Aydın, Denizli’nin 100 yıllık periyotta 6.5-7.0 büyüklüğünde deprem üretme ihtimalinin %80 oyduğuna dikkat çekerek “Ne yazık ki hazırlık yapan çok, adım atan yok. Eğer hemen harekete geçilmezse, yıkım çok büyük olacaktır” dedi.
Artan büyüklükte depremlerin suskunluk dönemine girmesi ile bu riskin daha da belirginleştirdiğini önemle vurgulayan Prof. Dr. Ali Aydın, bu nedenle de uyarı niteliğindeki bu yazısını kamuoyu ile paylaşmak istediğini belirterek, şu açıklamalarda bulundu:
Suskunluk Dönemi, Riskin Arttığına İşaret…
Son günlerde Ege’de görülen aktiviteler ve yüzyılın felaketinin yıl dönümü dolayısıyla bu yazıyı halkımızla paylaşmak istedim. İnternette kısa bir tarama yapılması halinde, çalışma arkadaşlarımızla yaptığımız projelere çok rahatlıkla erişilebilir.
Egede yaşanan ve kamuoyunu meşgul eden sismik etkinliğin her türlü riski yanında taşıdığını, magmatik ve tektonik aktivite yakından izlendiği zaman, artan büyüklükte depremlerin suskunluk dönemine girmesi ile bu riskin daha da belirginleştirdiğini paylaşmak isterim. Yani daha büyük sarsıntılara gebe olacağı kaçınılmaz bir gerçektir.
Yapmış olduğum panel, konferans ve TV programlarında da toplumsal hatalarımızı sürekli kamuoyuyla paylaşan bir akademisyen olarak, bugüne kadar göz ardı edilen, doğal afetlere karşı kurum ve kuruluşların hazırlıklarında ihmal edilip tekrarlanan bir gerçeği dile getirmek istiyorum.
Hazırlanan Raporlar Tozlu Raflara Kaldırılıyor…
Çeyrek asırdır hizmet verdiğim Denizli’de olduğu gibi, ülkemizin her yerinde depreme hazırlık çalışmaları yapılmakta olup, atılması gereken adımlardan nedense hep kaçınılmaktadır.
Ülkenin kaynaklarının pervasızca harcanıp, hazırlanan birbirinin kopyası olan çalışmaları, birçok kurum birbirinden habersiz olarak yapmakta, hazırlanan raporlar tozlu raflarda yerlerini almaktadır.
Hazırlık Yapan Çok, Adım Atan Yok…
Her zaman eylem planı adı altında birçok şirketin zengin edildiği fakat bir türlü eyleme geçirilmeyen çalışmaların tekrarlanmasından artık yorulduk. Güzel Denizli’mizde de maalesef bunların sayısının azımsanmayacak kadar fazla olduğunu paylaşmak isterim. Kamu kurum ve kuruluşlarının zaman kaybetmeden, en riskli yerleşkelerden başlayarak eyleme geçmesi gerekmektedir.
Valiliğimizin öncülüğünde, tüm belediyeler ve resmi kurumların vakit geçirmeden kentsel dönüşüme kazmayı vurmak için bir an bile vakit kaybetmemesi gerekmektedir.
Aksi durumda çarpık kentleşmenin imar affı ile daha da sıkıntılı hale gelen yapı stoku, bitişik çok katlı ve mühendislik sınırları içerisinde olmayan yapılaşmanın deprem neticesinde ayakta kalması mümkün değildir.
Denizli ve Çevresinde 7.0 Büyüklüğüne Kadar Deprem Bekliyoruz…
Yeraltı sularının oldukça sığ olduğu şehrimiz ve birçok ilçemiz, (Denizli’miz için 400 metre altı) belirli kot altındaki yapılaşmaların %90’nın zeminden dolayı risk taşıdığı bir gerçektir. Bölgemizde olacak 6.0-6.5 büyüklüğünde bir depremin dahi çok ciddi hasarlara neden olacağı, çalışmalarla ortaya konulmuştur.
Yıkmazsak, Deprem Yıkacaktır…
Denizli ve çevresi depremsellik olarak 100 yıllık periyotta 6.5-7.0 büyüklüğünde deprem üretme ihtimali %80, bölgesel olarak değerlendirildiği zaman ise bu değer 7.0-8.0 büyüklüğünde deprem üretme ihtimali %90 olarak hesaplanmıştır (deprem kaynağı olarak Fethiye Burdur fay hattı).
Yüzyılın felaketini güzel şehrimizin yaşamaması için, bir an önce zayıf binalarımızı yıkalım lütfen, bu bir görev değil zorunluluktur. Yıkmazsak, deprem yıkacaktır.
Göçük altında canlarımızın kalmadığı bir ülke dileği ile, saygı ve sevgilerimi sunuyorum.
