Özel Denipol ve Denipollife Hastaneleri Üroloji Uzmanı Op. Dr. Kemal Aytekin Dursun, böbrek ve üreter taşları oluşumu ve tedavi yöntemleri konusunda açıklamalarda bulundu.
Op. Dr. Kemal Aytekin Dursun, “Böbrek taşları dünya genelinde yaygın bir problem. Vücuttaki su miktarı azaldığında mineral ve tuzlar kristalleşerek böbrek taşlarına yol açabiliyor. Genelde orta yaşlarda görülen hastalık, artık gençleri ve çocukları hedef almaya başladı” dedi.
Türkiye’de nüfusun yüzde 14-15’inde böbrek ve üreter taşları oluştuğunun tespit edildiğini de sözlerine ekleyen Üroloji Uzmanı Op. Dr. Kemal Aytekin Dursun, konuyla ilgili açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Böbrek ve üreter taşlarının oluşumu erkeklerde kadınlara göre 2-3 kat fazla görülmektedir. Özellikle 40-60 yaş aralığında daha sık sıcak ve kuru iklimlerde biraz daha sık izleniyor. Taş oluşumu kilo fazlalığı, tansiyon yüksekliği, şeker hastalığı, kan yağlarının yüksek olması taş oluşumunu kolaylaştırmaktadır. Hava sıcaklığının arttığı şu günlerde vücuttaki suyun terleme yoluyla daha çok dışarı atılmasının idrarı azalttığını, bunun da taş oluşmasına zemin hazırladığını önemle vurgulamak gerekmektedir”

Yüzde 80-85 oranında kalsiyum taşları izleniyor…
Üroloji Uzmanı Op. Dr. Kemal Aytekin Dursun, yine yapılan çalışmalarda; paratroid bezlerinin fazla çalışması, kanserler, troid bezinin fazla çalışması, tansiyon hastalığı için kullanılan thiazid grubu idrar söktürücüler, hareketsizlik, çölyak hastalığı, aşırı C vitamini tüketilmesi ve aşırı hayvansal protein tüketilmesi, kalsiyum taş hastalığının en sık izlenen sebepleri olduğuna dikkat çekti.
Üreter Taşlarının Tedavisi…
Op. Dr. Kemal Aytekin Dursun, “Üreter dediğimiz böbrek ve mesane arasındaki idrarı taşıyan kanaldaki taşların tedavisinde kullanılan iki farklı yöntem vardır. Birincisi ayaktan uygulanan ESWL (vücut dışından şok dalgasıyla taşın kırılması) tedavisi diğeri de rijid üreteroskop ile ameliyathane şartlarında gerçekleştirilen tedavi yöntemidir. Hangi yöntemi tercih edeceğimiz taşın büyüklüğü ve taşın üreter üst, orta ve alt bölümünde olmasına göre değişmektedir” dedi.
Böbrek Taşlarının Tedavisi…
Op. Dr. Kemal Aytekin Dursun taşların tedavisinde de 3 farklı yöntemin kullanıldığını, bunlardan birin yine ESWL, İkincisinin flexibl üreteroneskop ile gerçekleştirilen RIRS yöntemi, üçüncüsünün de perkutan nefrolitoroipsi (PCNL) denilen yöntem olduğunu, hangi yöntemi tercih edilmesi gerektiğinin de taşın büyüklüğü ve taşın bulunduğu yerine göre belirlendiğini açıkladı.”

Taş Oluşumunu Önlemek İçin Neler Yapılmalı?
Özel Denipol ve Denipollife Hastaneleri Üroloji Uzmanı Op. Dr. Kemal Aytekin Dursun, böbrek taşı oluşumunu önlemek için nelere dikkat edilmesi gerektiğini de şöyle sıraladı:
“Günlük ortalama 2,5 litre sıvı alımı, hayvansal protein alımının azaltılması, tuz tketiminin azaltılması, lifli diyeti tercih etmek, işlenmiş gıda tüketmemek, düzenli egzersiz alışkanlığı edinmek, taşın kimyasal yapısına göre verilebilecek diyete uygun bir beslenme rejimi uygulamak”