Denipol ve Denipollife Hastaneleri Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzman Doktoru Ayşe Merve Güldün, demir eksikliği ve tiroid hastalıkları ilişkisi konusunda önemli bilgiler verdi.
Uzm. Dr. Ayşe Merve Güldün, “Toplumun üçte birinde en az bir mikro besin eksikliği mevcut olup bunlar içinde eksikliği en sık görülenlerden biri demirdir. Bu eksikliklerin bağışıklık sisteminde bozulma ve otoimmün hastalıklar ile ilişkili olabildiği, halsizlik, yorgunluk, baş ağrısı gibi belirtilere neden olduğu bilinmektedir” dedi.
Demir Eksikliği ve Tiroid Hastalıkları İlişkisi Önemli…
Uzm. Dr. Ayşe Merve Güldün yaptığı açıklamada, “Otoimmün tiroid hastalıklarına çölyak gibi emilim bozukluğuyla seyreden hastalıkların eşlik etmesi, mikro besin eksikliklerinin ortaya çıkmasına neden olabilir ve bu eksiklikler tiroid hastalığının bulgularını daha da ağırlaştırabilir.
Demir, tiroid hormon sentezi ve tiroid fonksiyonlarının uygun biçimde sürdürülebilmesi için gerekli bir elementtir. Demir eksikliği varlığında, tiroid fonksiyonlarında bozulma görülebilir. Bununla birlikte, tiroidin yavaş çalışması sonucu metabolizmanın yavaşlamasıyla demir emiliminin azalabileceği de gösterilmiştir.
Yapılan bir çalışmada, kadınlarda ciddi demir eksikliğinde tiroid otoantikor saptanma sıklığının arttığı gösterilmiştir. Ayrıca, tiroid nodülleri olanlarda sıklıkla demir eksikliğinin görüldüğü, tiroid hormon tedavisinin demir tedavisine yanıtı iyileştirdiği bildirilmiştir. Aynı anda demir eksikliği anemisi ve hipotiroidizmi olan hastalarda, demir tedavisine dirençli anemi, levotiroksin ve demirin kombine kullanılmasıyla düzeltilebilir. Dikkat edilmesi gereken nokta, levotiroksin ve demir takviyelerinin ayrı zamanlarda alınması gerektiğidir. Çünkü oral demir, tiroid hormonunun emilimini engelleyebilir.
Ayrıca bağırsak mikrobiyotasındaki bozuklukların, tiroid bezinde ortaya çıkabilecek otoimmün süreçleri tetikleyebileceği ve demir emilimi üzerinde olumsuz etkileri olabileceği düşünülmektedir.
Tiroid hastalığı olan bireylerde kan sayımı yapılmalı, demir ve ferritin düzeyleri ölçülmeli, kansızlık olmasa bile ferritin düzeyleri düşükse demir eksikliği nedenleri araştırılmalı ve demir desteği verilmelidir. Oral verilen demirin emiliminden emin olunmalı gerekirse damardan tedavi ile desteklenmelidir. Artmış demir düzeylerinin varlığında ise otoimmün süreçlerin alevlendiği, DNA hasarının ortaya çıkabildiği bilinmektedir. Bu nedenle demir tedavisinin fazlasından da kaçınılmalıdır” ifadelerinde bulundu.
