İlk Kez 1 yıl önce Şifre Haber tarafından gündeme taşınan ‘Sapık Dayı’ haberi Türkiye genelinde büyük tepki çekerken, elini kolunu sallayarak aramızda dolaşan bu kişiyle ilgili ‘geç olmadan gereğini yapın’ uyarılarımıza rağmen, ne yazık ki korkulan oldu.
Adli tıp raporları, çocukların çok açık ifadeleri ile tutuklanan, ama 22 yıl 6 ay ceza almasına rağmen ‘İkameti sabit, kaçma tehlikesi yok’ savıyla serbest bırakılan ‘Sapık Dayı’ M.O. Yargıtay’ın artırarak bozma kararının ardından çıkacağı ilk duruşmaya gelmedi.
6 ay yattıktan sonra serbest bırakılan ve 1 yıl öncesinde de kendi öz yeğenine tacizde bulunduğu ileri sürülen ‘Sapık Dayı’ M.O, 10 yıl elini kolunu sallayarak aramızda dolaştıktan sonra, yeniden yargılandığı mahkemeye gelmeyip, kayıplara karışınca hakkında ‘nihayet’ yakalama kararı çıkarıldı.
NE OLMUŞTU?

Denizli Merkezde boşanma davası nedeniyle verilen velayet kararı sonrası yaşananlar, saklanan korkunç bir gerçeğin ortaya çıkarmış, ŞİFRE HABER’e ulaşan Denizlili baba Tahsin Demir, boşanma sürecini yaşadığı karısına geçici velayetle verilen 4 yaşındaki kız çocuğunun annesiyle birlikte aynı evde kaldığı dayısı M. O.’nun, ağır ceza mahkemesi tarafından küçük yaşta 2 çocuğa cinsel istismar suçundan 22 yıl 6 ay ceza verildiğini öğrenince ortalık karışmıştı.
ŞİFRE HABER GENEL YAYIN YÖNETMENİ BÜLENT ÖZTÜRK’E ANLATMIŞTI…
Şifre Haber’le önce bir ihbar maili atarak irtibata geçen baba Tahsin Demir, daha sonra elinde mahkeme kararları ile Şifre Haber Genel Yayın Yönetmeni Bülent Öztürk’le konuşmuş ve yaşadığı korkunç süreci “Duyduğumda inanamadım” diyerek şöyle anlatmıştı:

“Şu anda boşanma aşamasında bulunduğum eşimle 2018 Nisan ayında görücü usulü evlendik. Anlaşmazlıklar başladı. Yılın sonu gibi 1,5 aylık hamileyken de babasının evine gitti. Bu arada kızım doğdu. Çocuğumun doğumunu bile haber vermeyip, gizlediler. Doğumdan iki ay sonra boşanma davası süreci başladı. Çocuğumu bana göstermemek için her yolu denediler.
26 Mayıs 2023 tarihinde ise boşanma aşamasında olduğum resmi eşim Ö. D‘in öz kardeşi M. O.’nun daha önce ikamet ettiği bir sitede komşuların çocukları olan 5 yaşındaki erkek ve kız çocuğunu evine çağırarak cinsel istismar ettiğini, bu nedenle Denizli 1. Ağır Ceza Mahkemesi M. O. hakkında 2017 yılında vücuda organ sokmak suretiyle çocuğa cinsel istismar eyleminden 22 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verdiğini öğrendim.
Duyduklarıma inanamadım. Biraz araştırdığımda olayın gerçek olduğunu, bu güne kadar da çocuğumun annesi ve ailesi tarafından benden ve benim ailemden saklandığını anladım.”

6-7 AY YATTIKDAN SONRA SERBEST BIRAKMIŞLAR…
Baba Tahsin Demir, 2013 yılında yaşanan korkunç taciz olayının, iki çocuğun ailelerinin durumun farkına varmasıyla yargıya intikal ettiğini ve ‘sapık dayı M.O’nun tutuklandığını, 6-7 ay sonra ise tahliye edilmesini büyük bir şaşkınlıkla öğrendiğini belirterek sözlerine şöyle devam etmişti:
“2017 Yılına kadar dava sürmüş. Hem PAÜ Tıp’tan hem de İstanbul Adli Tıp Kurumu’ndan alınan raporlar ve verilen ifadelere dayanılarak vücuda organ sokmak suretiyle cinsel istismar suçundan toplamda 22 yıl 6 ay ağır hapis cezası verildiğini, davanın Bölge İstinaf Mahkemesine gittiğini, orada cezanın az bulunarak artırıldığını ve son olarak sapık dayı M. O.’nun avukatları aracılığıyla dosyanın Yargıtay’a gönderildiğini duyduk.”

Dayının taciz olayını ve cezaevinde 6 ay kaldıktan sonra tahliye edildiğini duyduğunda adeta şok geçirdiğini, hele hele çocuğunun bu adamla aynı evde yaşadığını düşündükçe de çıldırdığını söyleyen baba Tahsin Demir “Her kapıyı çaldım. Kimseye sesimi duyuramadım” diyerek tepkisini dile getirmiş ve adeta yalvararak şöyle konuşmuştu:
“Devlet büyüklerimizden, yüksek mahkeme üyelerinden, Aile Bakanlığı’ndan, kısacası ilgili ve yetkili herkesten, kızımın başına kötü bir şey gelmeden, sapıklığı raporlarla ve mahkeme kararlarıyla tescili dayının kaldığı o evden uzaklaştırılmasını, hatta o aile ile temas ortamının bile kontrollü gerçekleştirilmesini istiyorum. Bu nedenle de can güvenliği tehlikede olan canım kızımın velayetinin, acilen bana verilmesini istiyorum. ”
ŞİFRE HABER DE YETKİLİLERE SESLENMİŞ VE “LÜTFEN GEÇ KALMADAN GEREĞİNİ YAPIN” DEMİŞTİ…
Şifre Haber olarak, gündem yaratan bu haberin en alt kısmındaki ‘Şifre Haber Diyor ki’ bölümümüzde yetkililere seslenmiş ve bu kişiyle ilgili çok daha hızlı hareket edilmesi gerektiği belirtilerek, Ülkemizin tarafı olduğu Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesinin[ÇHKİAS] “Acil hareket etme mecburiyeti” kenar başlıklı 7. Maddesine göndermede bulunularak şöyle denilmişti:
“Bu konu da yetkililerin rutin kanuni süreci takipte ısrar ettiği, babanın verdiği mücadelenin sonuçsuz kalmasına baktığımızda rahatlıkla görebiliyoruz.
Görünen şu ki, bu vakada sonradan gelişen olağanüstü bir durum karşısında yetkililer gereken hızla konuya vakıf olmamıştır.
7. Maddede “Bir çocuğu ilgilendiren davalarda, adli merci gereksiz gecikmeyi engellemek için çabuk hareket etmeli, kararlarının süratle uygulanmasını garanti edecek düzenlemeler sağlanmış olmalıdır. Adli merci acil durumlarda gerektiğinde derhal uygulanabilir kararlar alma yetkisine sahiptir” şeklinde hüküm altına alınmıştır.
Umarız bu konudaki hassasiyet artar ve çocukların korunması için gerekli adımlar atılır. Lütfen, gereğini yapma konusunda geç kalmayın!”
‘ACİL HAREKET ETME MECBURİYETİNE’ RAĞMEN, 10 YIL GEÇTİ VE…
Tüm bu gelişmelerden sonra Yargıtay 8. Ceza Dairesi, Denizli 1. Ağır Ceza Mahkemesinin iki çocuğa ‘cinsel istismar’ suçundan verdiği 22,5 yıl hapis cezasının üzerine ‘cebir, tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’ suçundan da her bir çocuk için 5’er yıl daha hapis cezası verilmesi gerektiğini belirtip kararı bozmuş, dosyayı tekrar görüşülmek üzere Antalya Bölge Adliye Mahkemesi’ne göndermişti.
10 Yıl sonra yeniden yargı yolu gözüken M.O.’nun, çocuğun babasının şikayeti üzerine kendi öz yeğenine de cinsel istismarda bulunduğu şüphesiyle soruşturma açılmış ve 9 Mayıs 2024 günü olarak belirlenen duruşma günü beklenmeye başlanmıştı.
Dün (9 Mayıs Perşembe) belirtilen saatte duruşmaya, SEGBİS (Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi) aracılığıyla katılacağı bildirilen Sanık M.O’nun katılımı gerçekleşmediği için firari duruma düştü, bunun üzerine de mahkeme hakimi M.O hakkında yakalama kararı çıkarılmasına karar verdi.