Şifre Haber’in gündeme taşıdığı, Denizli AK Partili Milletvekili Ahmet Yıldız’la ilgili ‘ Denizli’nin vekili, attığı tweet yüzünden tefe konuldu’ başlıklı haberimizi okumuşsunuzdur…
Ahmet Yıldız’ı, bir gazeteci olarak bile bugüne kadar sadece fotoğraflarda gördüm, böyle olunca da doğal olarak oturup iki çift laf etmişliğim de yok…
Hatta birçok Denizlili, bu isimde bir vekillerinin olduğunu dahi bilmiyor olabilir…
Özellikle diplomat olması ve uzun yıllar konsolosluk ve büyükelçilik görevlerinde bulunması nedeniyle de, Denizli kamuoyunun çok yakından tanımaması da normaldir…
Konumuz ise bu değildir…
Ahmet Yıldız benim radarıma, ‘İstanbul Sözleşmesi’yle ilgili tartışmaların ‘pik’ yaptığı bir dönemde girmişti.
Yıldız, hem de Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi’nde (AKPM), üstelik kendi partisinin lideri ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu sözleşmeyle ilgili tavrı çok net olduğu halde, bu İstanbul Sözleşmesi’ni savunduğunu ve kaldırılmasının yanlış olduğunu açıkça dillendirmişti…
O haberi de Şifre Haber olarak, ‘Yıldız bu lafları ettiyse işi zor’ başlığıyla sizlere ulaştırmıştık…
(Bu haberin detayına da görselin üzerine tıklayarak ulaşabilirsiniz…)
Ne demişti Yıldız?
“Ben İstanbul Sözleşmesi’ni destekliyorum. Ama bu oldu. Fakat burada Sözleşmeyi desteklemeyen, onay vermeyen ülkelerin de Türkiye’yi eleştirmesi adil değil”
Türkiye gibi bir ülkede…
Parti genel başkanlarının dediklerinin dışına çıkamayan vekillerin, bolca görüldüğü bir parlamentoda, üstelik gelmiş geçmiş en otoriter bir genel başkana rağmen, doğru bildiğini açıkça savunmak, her baba yiğidin karı değildi…
Açıkçası o zaman takdir etmiştim…
Şimdi de ediyorum…
Adam çıkmış ortaya, kendi sosyal medya adresinden bireysel fikrini (kurumsal değil) net bir şekilde beyan etmiş…
Aşının zorunlu olması ve aşı olmayanlara yaptırım uygulanması gerektiğini vurgulamış “En başta sağlık çalışanlarına ve okula gidemeyen çocuklara haksızlık. Aşı yaptırmayanlarla görüşmeyeceğim, isteklerine yardımcı olmayacağım” diye tweet atmış…
Adamın ne faşistliği, ne insanlığı ne de vekilliği kalmış…
Ağza alınmayacak çirkinlikle, adeta bu lafları etti diye linçe uğradı…
Öyle ki, birkaç saat içinde Twitter’da, #ahmetyıldızözürdile hashtagiyle üst sıralara çıkarak Trend Topic oldu…
Niye özür dilesin kardeşim?
Bırakın bilimsel araştırma sonuçlarını, ilçe devlet hastanelerine gelen hastaların istatistik sonuçlarında bile, aşı olan- olmayan farkı kendini ortaya koyuyor…
Hatta tepki gösterenlerin ‘demokrasinin kalesi’ diye dillendirdiği, birçok ülke devlet başkanı, sağlık kuruluşları, hatta özel şirketleri art arda, aşı olmayanlara 2. Sınıf vatandaş muamelesi yapılması konusunda, bir yığın yasakları açıklamaya ve uygulamaya başladılar…
Asıl ben, klavyenin başına geçerek, ne yazıldığını anlamadan, daha çok da kendi kafasına uyan yorum yapmış birinin dediklerinin kuyruğuna takılarak, herkese hakaret etmeyi bir marifet sayanları özür dilemeye çağırıyorum…
Bir özür de Denizli Milletvekili Ahmet Yıldız’dan Bekliyorum…
Ama, böyle bir tweet attığı için değil, (yanlış-doğru) yazdığı tweeti sildiği ve yazdıklarının arkasında durmadığı için…
Ne mi olmalıydı?
Bence tweetinin arkasında durmalıydı ve yazdıklarını da ‘aslanlar gibi’ savunmalıydı…
