Salgın hastalık nedeniyle meydana gelen sıkıntılı sürecin mağdur sektörlerinden biri de, Düğün Salonları… 1 Haziran sonrası birçok sektörde faaliyet gösteren kuruluşlara izin verilmesine rağmen, düğün salonlarının durumunun belirsizliğini koruması nedeniyle çok durumda olduklarını söyleyen ve kuruluş çalışmaları süren Düğün Salonları ve Organizasyoncuları Derneği (DÜSADER) Sözcüsü Kemal Yurtbekliyen “Bizim 3 aylık sezonu kaybetmemiz demek, 1 yıl kaybetmemiz anlamına gelir. Bir an önce belirsizliğin giderilerek, gerekli önlemlerin alınması şartıyla faaliyetimize izin verilmesini istiyoruz” dedi.
Dünyada ve ülkemizde etkisini gösteren Koronavirüs salgını (COVİD-19) sebebi ile ekonomik anlamda birçok esnafın zor günler yaşadığı da vurgulayan DÜSADER Sözcüsü Kemal Yurtbekliyen “ Sürecin üzerimizde yarattığı olumsuz etkileri, maalesef uzun süre daha hissedileceği hepimiz tarafından öngörülmektedir. Ama bir şekilde, hayat devam ediyor. Düğün salonlarıyla ilgili kararın da hızla verilmesi gerekiyor. Diğer türlü sezonu kaçırmış olur ki, bu da bizim için felaket olur” diyerek konuşmasını şöyle sürdürdü:
TURİZM SEKTÖRÜ GİBİYİZ…
“Türk gelenek ve göreneklerinin temel taşlarından olan ve evliliğe ilk adımın atılmasında rol oynayan en önemli meslek grubu, şüphesiz ki düğün davet salonlarıdır. Düğün davet salonları, turizm sektörü gibi sezonluk çalışan işletmelerdir.
Okulların kapandığı Haziran Ayında başlayıp, tekrar okulların açıldığı Eylül ayına kadar düğünlerimizi icra ederiz. Bu dönemlerin dışında ise, bizim sektörün olmazsa olmazı olan aksesuar, dekor, ses ve ışık düzeninde değişiklik, yenilik, tadilat ve düzenlemelerimizi yaparız. Bu ödemelerimizi ise, düğünlerimizi icra edeceğimiz 3 -4 aylık dönemlerde yaparız. Bu dönemlerin dışında ise maalesef işletmelerimiz faaliyet gösteremezler. Yetkililerden, bir an önce durumumuzu netleştirmelerini bekliyoruz.”
DÜĞÜN SÜLONU İŞLETMECİLERİNE KULAK VERELİM:
ÇİFTLER DE, SALONLAR DA BEKLİYOR…
Abdullah Görgülü – Şehzade Düğün Salonları:
“Düğün Yapmayı düşünen çiftlerimiz, günlerini belirlemişler, salonlarını tutmuşlar, davetiyelerini bastırıp, hazırlıklara başlamışlar iken, zaten zor şartlarda yapmaya çalıştıkları düğün hazırlıkları COVİD19 salgını ile çıkmaza girmiş ve bu durum onları hem maddi hem manevi olarak olumsuz etkilemiştir.Şu geldiğimiz aşamada ise maalesef ki yaşamakta olduğumuz bu belirsizlik hali hem işletmecilerimizi hem de çiftlerimizi daha da sıkıntıya sokmakta ve bir çıkmaza doğru sürüklemektedir.”
İPTALLER BAŞLADI…
Hasan Okur – Katipoğlu D-S Ve ASR-I Davet Salonları:
“Çiftlerimiz yapmış oldukları rezervasyon ve kiralamış oldukları düğün günlerinin akıbetini merak etmekte, yaşadığımız bu durumdan dolayı erteleme talep etmekte, salonlarımız ise bu gelen taleplere hangi yönde cevap vereceklerini bilememektedir. Çünkü herkes düğünlerini 3 aylık süre içinde (Temmuz – Ağustos – Eylül) ve haftasonları talep etmekte, aksi halde iptalini istemektedirler. Bu durum işletmecilerimizi zor durumda bırakmaktadır; çünkü bu tarihlerde düğünlerini yapamadıklarında, bütün bir yılı boşa gitmiş olup kira, personel, elektrik, BAĞKUR, şahsi ve aile giderleri gibi birçok ödemelerini yerine getiremeyeceklerdir.”
3 AY, BİZİM İÇİN 1 YIL DEMEK…
Mustafa Armağan – Moonlight Düğün Salonları:
“Yaşadığımız bu süreç, eğer gerekli tedbirler alınıp bir an önce sonlandırılmazsa, işletmelerimizin iflası, aile yapılarının bozulması gibi çeşitli sorunları da beraberinde getirecektir. Bu durum en çok bizim sektörü etkilemiştir. Çünkü yasak kapsamında yer alan AVM, Cafe, Restaurant benzeri işletmeler yasaktan 1 gün, 3 gün, 5 gün öncesinde faaliyet göstermekte ve para kazanmakta iken maalesef bizde durum bu şekilde değildir. 3 ay, bizim için bir yıl demektir. Sezonu kaybettiğimiz an, yılı kaybetmiş oluruz.”
BİZİM TEK İŞİMİZ BU…
Aytaç Eliş-İmza Düğün Salonları:
“Bizim sorunlarımız aslında sadece bu dönemden de kaynaklanmıyor. Bizi eşdeğer sektör olduğumuz turizm sektöründen ayıran ve sektörün en büyük sorunlarının başında gelen ise maruz kaldığımız haksız rekabet olayıdır. Bizim tek işimiz olan düğünler, doğal olarak tek gelirimizdir. Bizim bu sektörde mesleğimizi icra etmemiz için, yerine getirmekle yükümlü olduğumuz bazı şartlar ve standartlar bulunmaktadır. Fakat bu şartları ve standartları yerine getirmeden çay bahçesi, cafe, restaurant gibi bazı işletmeler bizlerin tek işi olan düğün, davet organizasyon işlerini yapmakta ve bizleri zor duruma düşürmektedir Bizim tek gelirimiz ve tek işimiz olan düğün, davetler bu işletmelerin ek işidir. Bu işletmelerin doğal olarak maliyetleri de bizlerle aynı ölçüde değildir. Bu durumda bir haksız rekabet oluşturmaktadır.”
MERDİVEN ALTI İŞLETMELERE İTİBAR ETMESİNLER…
İbrahim Altuğ – Altuğ Düğün Salonu:
“Bütün üyelerimiz, sektördeki bütün yenilikleri takip ederek misafirlerine daha kaliteli hizmet sunabilmek adına adeta bir yarış halindeler. Bundan dolayı ciddi bir rekabet ortamı da vardır. Bu durumda, tabi ki misafirlerimize olumlu olarak yansımaktadır.
Benim düğün yapmayı düşünen çiftlere önerim şudur; öncelikle hayatlarının en önemli günü olan düğün günlerine gereken özeni ve önemi gösterip, tabiri caizse merdiven altı diye tabir edilen, bu işin içinde olmayan, bu işi sadece ek iş olarak yapan kişiler ve firmalar ile çalışarak, bu günlerini riske atmasınlar.”
PİYASA EKONOMİSİ DE, CİDDİ ZARAR GÖRÜR…
Önder İpek – İpek Düğün Salonları:
“Bizim yetkililerden ricamız, bir an önce düğün salonları ile ilgili bir durum değerlendirilmesi yapılarak, düğünler ile ilgili belirsizliğin ortadan kaldırılmasıdır.
Ekonominin temel taşlarını oluşturan düğün davet salonlarının biran önce açılması gerekmektedir. Çünkü bu durumun ekonomiye verdiği zararların, artık telafisi mümkün değildir. Bir çift yuva kurarken hemen hemen bütün sektörlerde mutlaka alışveriş yapmaktadır.Bu sektörlerden bazıları şunlardır:
Mobilya – emlak – aşçı – müzisyen – fotoğrafçı – çiçekçi – organizasyoncu – beyaz eşya – inşaat tadilat dekorasyon ve ustalık işleri – elektrik su tesisat – marangoz – ayakkabı – giyim sektörü gelinlik damatlık – kuyumcu vb… Bütün bunların yanı sıra, bu düğünden kaynaklanan düğüne katılacak olan insanların oluşturduğu ekonomik hareketlilik de önemlidir. Bundan dolayı evliliklerini ertelemektedir, tabiî ki bu durumda zaten zor durumda olan ülke ekonomisine olumsuz olarak yansımaktadır.”
BİZ TEDBİRLERİMİZİ ALDIK…
Tarık Bölek – Kelleci Kardeşler:
“ Biz, salgınla birlikte gerekli tedbirlerimizi aldık. Salonlarımızda girişte dezenfektan ve kolonya servisi yapıyoruz. Girişte ateşölçer ile ateş kontrolünü yapıyoruz.Salonun muhtelif yerlerinde, sabit dezenfektan bulunduruyoruz. Personelimizin, hijyen ve pandemi ile ilgili eğitim almalarını sağlıyoruz. Masa ve sandalye mesafelerini pandemi kurallarına göre düzenliyoruz. Ortak alanlarımızda, sosyal mesafe kurallarını anlatan ve uyulması ile ilgili görsellerimizi asıyoruz. Yeter ki yetkililer, bizim belirsizliğimizi sonlandırsınlar. Talep edecekleri her türlü ek önlemleri de almaya hazırız.”
