Biliyorsunuz…
Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bu devletin cumhurbaşkanı olarak (AK Parti Genel Başkanı olarak değil) , yarın (28 Ocak- Cumartesi Günü) Denizli’ye geliyor.
Geliş nedeni ise siyasi düşünce farkı gözetilmeksizin vergilerini ödeyen bu milletin parasıyla yapılan yatırımların toplu açılış töreni…
Yani Cumhurbaşkanı Erdoğan…
Yani devletin başındaki isim…
Devletin olanaklarıyla yapılan…
Yani bakanlıkların ve il-ilçe belediyelerinin, bu toprakların ‘farklı düşünce sahibi’ vatandaşlarından topladığı vergilerle inşa edilen, 232 tesisin toplu açılışlarını yapmak üzere Denizli’ye geliyor…
Hoş gelsin, sefalar getirsin de…
Bu ilin nüfusunun 4’te 3’ü adeta şaşkınlık içerisinde…
Aslına bakarsanız şaşırmakta da yerden göğe kadar haklılar…
0 (312) 404 03 53 nolu telefondan, sosyal medya hesaplarından, kamu kuruluşlarına ait araçların hoparlöründen siyasi parti temsilcileri ile kamu kuruluşu temsilcileri, adeta ‘davet’ ve ‘yalakalık‘ yarışını girmiş durumdalar…
Haliyle Denizlililer, Türkiye Cumhuriyeti’nin vatandaşlarının en tepedeki temsilcisi olan Cumhurbaşkanını mı, yoksa AK Parti Genel Başkanını mı ağırlayacaklar, emin değiller…
Emin olmanın ötesinde, Google’ın bile ‘olası dolandırıcılık’ uyarısı yaptığı 0 (312) 404 03 53 nolu telefon hattından, insanlar inanılmaz bir şekilde taciz edilmekten, kamu kurum ve kuruluşlarında çalışanların aileleri ile birlikte törene (pardon mitinge) katılım sağlamaları için yaşatılan mobbing ortamından bunalmış durumdalar…
Diyeceğim şu ki, bu yatırımların kaynağını yaratan bu milletten ve projeleri oluşturarak hayata geçiren herkesten Allah razı olsun da…
‘Vur dedin mi öldüren’ cinsten yöntemlerle, bu milleti bunaltanlar bilmelidir ki; bunun faturası hem devletin Cumhurbaşkanlığı Makamına ve o makamın sahibine hem de sevdalısı olduğunuz partinin genel başkanına faydadan çok, zarar getirir…
Ayrıca şunu da çok iyi bilin ki; ‘göğsümüze vura vura övündüğümüz’ bin yıllık Türk devletlerinin ‘hak ve adalet’ üzerine oturtulan geleneksel geçmişi, ‘devletin işleyen ruhunu’ kendi kişisel, siyasi, ekonomik ve inançsal beklentilerine alet edenlerin ‘hezimetleriyle’ doludur…
Son söz…
Demokrasilerde bir partiye ait devlet olmaz, toplumun her ferdinden oluşan ve adına ‘vatandaş’ da denilen milletin devleti olur…
Sayın Öztürk, verdiğiniz numaradan başka numaralar da var.
0312 404 05 49- 0232 326 38 49 ve
0312 404 03 53 bu üç numara da sabah sabah aradılar, gerçi açmadım ama, bahsettiğiniz gibi bir uygulama var.
Ayrıca, uğrayacağı yerlerde yakın sokaklardaki arabaları da kaldırtıyorlar.
İnsanlar arabalarını evinin önüne park edemiyorlar, kaldırtıyorlar.
Bu resmen vatandaşa eziyettir.
Daha düne kadar devlet bir partiye aitti. “Demokrasi” adı altında yapılan seçimlerde halk açık oyla ve zorla tek partiye oy verdirildi. Şimdi de kalkmış devletçilikten, milletçilikten bahsediyorsunuz. Ekrem İmamoğlu ziyaretlerinde kendi cebinden mi harcıyor? yazınızda hiç bunlara değinmemişsiniz. Gazetecilik sadece tek taraflı yazmakla olmuyor Bülent bey. Taraf olduğunuz için bu yorumu yayınlamayacağınızı biliyorum ama çuvaldızı kendinize de batırmanızı tavsiye ederim.