Osman Zolan Çevre Günü’nde dedi ki; “Şehrimiz daha önce hava kirliliğinden nefes alamazdı, kömür kokusundan geçilmezdi. Bugün tertemiz havasıyla şehrimizi nefes alır hale getirdik.”
Gerçekten öyle mi?
Çevre Mühendisleri raporlarından biliyoruz ki bu doğru değil! Denizli çok uzun zamandır havası en kirli iller listesinde şampiyon! İnanmayan raporlara baksın. (2017-2018-2019-2020)
Mesela; 2020 Hava Kirlilik Raporunda Denizli, hava kirliliğin en yoğun olduğu iller sıralamasında 8’nci. Üstelik yıllık ortalama sınır değerlerin aşıldığı iller listesinde üst sıralarda, yılın 288 günü kirli hava soluyor. Partikül madde 10 değeri AB sınırlarının 5 kat üzerinde!
2019 yılında Temiz Hava Hakkı Platformu’nun hazırladığı Kara Rapor’a göre de Denizli son üç yıldır hava kalitesinde hiçbir iyileşme olmayan ve havası hep kirli şehirler arasında dördüncü!
Geçelim bir başka iddiasına…
Zolan dedi ki; “Açıkta akan kanalizasyonlar vardı.”
Peki şimdi yok mu?
Zolan şehri merkezle sınırlı görmüyorsa hatırlatalım:
Acıpayam’ın göbeğindeki Yeni Mahalle, Sanayi Mahallesi, Çamlık Mahallesi ve TOKİ Evleri’nin kanalizasyonu açıkta Dalaman’a akıyor.
Keza Dedebağ Mahallesi’nde durum aynı; mahallenin kanalizasyonu ovaya salınıp b.k tarlaları oluşturduktan sonra, iş makineleriyle kanallar açıp Gökpınar Deresi’nden Dalaman Çayı’na bırakılıyor.
Üstelik ilçede milyonluk arıtma tesisi olmasına karşın…
Geçelim…
Zolan diyor ki; “Milyonlarca ağaç diktik”
Diktiklerini görmedik ama yetişmiş ağaçların kesildiklerini bir bir gördük.
Keltepe ağaç katliamına en güzel örnektir. Mimarlar Odası raporuna göre Pamukkale Belediyesi Seyir Tepesi yapmak için yüzlerce ağaç kesti. Başkan Zolan Büyükşehir Belediyesi olarak itiraz hakkı varken, sessiz kaldı. Göz göre göre şehrin göbeğindeki bu yeşil alan yok edildi.
Son olarak Adalet Mahallesi örneği: Adalet mahallesinde üç dönüm ağaçlıklı alan belediyeye aitken, belediye burayı sattı, alan kişi de, bir saat içinde 100 ağaçtan 50’sini devirdi. Mahallelinin itirazı üzerine kesim durdu, iş mahkemelik oldu.
Keza Çamlık Mahallesi’nde içinde ağaçların bulunduğu ve yeşil alan olarak geçen su deposunun olduğu yer ticari alan edildi.
Geçelim…
Zolan dedi ki; “Karbon izini azaltmak anlamında çalışmalar yapıyoruz.”
Bilinir ki, şehirlerdeki karbon izini azaltmanın en kolay yolu taşıt trafiğini azaltmaktır. Bunun için de alternatif toplu taşıma araçları; tramway, hafif raylı sistemler ve bisiklet yolları gelir. Denizli’de bu konuda yapılmış bir şey yok. Daha çok araç trafiğini rahatlatacak yollar ve kavşaklar yapmakla meşgul.
Geçelim…
Zolan dedi ki; “Çevreye duyarlı bir şehir haline geldik”
Menderes Nehri’nde canlı yaşamıyor.
Dalaman Çayı kirli suya dönüştü.
Aydın-Denizli otoyolu için onlarca dönüm tarım alanı, nar, ayva bahçesi yok edildi.
Geçen yıl Avdan’a termik santral kavgası vardı.
Bu yıl Güzelpınar’da taş ocakları için 2 bin 500 ağaç kesildi.
Seyir tepesi ise yüzlerce ağacın gömüldüğü beton ormanı oldu.
Geçelim…
Zolan dedi ki; “İklim değişikliği ve su yönetimi projelerimizle Dünya Doğal Hayatı Koruma Vakfı tarafından Dünya 2’nciliği ödülüne uygun görüldük.
Daha önce de yazdım, tekrarlayalım: Dünya 2’nciliği “İklim değişikliği ve su yönetimi” projelerinden değil. İnternet üzerinden yapılan ve Denizlililerin seferber edilerek oy verdiği “Kentimi Seviyorum” yarışmasından alındı.
Demem o ki;
Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz.
Yani; söylediği söze değil, yaptığı işe bak!
O misal…
