• Güncelleme: 19:55:49 - 30 Aralık 2021
  • Yayınlama: 15:51:00 - 16 Kasım 2021

İbrahim Şenel başkanlığındaki DESİAD bir ezber bozdu. Bugüne kadar sanayici ile siyasetçi arasındaki mesafeli ilişkiyi kişiselleştirmeden kent aklına dönüştürmeye çalışıyor.  İş dünyası ile siyasetçi arasındaki mesafeyi kısaltmak, yeni ilişkiler ağı kurmak için atılan adımların başında siyasetçilere sunulan bir niyet mektubu var. Mektuptan anladığımız kadarıyla yeni kuşak sanayici şehri sadece organize sanayi bölgeleri, fabrika alanlarıyla değil bir bütün olarak görüyor. Kent ekonomisini sadece siyaset inisiyatifi değil, kent aklıyla kurulabileceğine inanıyor.  Bunun için de gelecek kuşaklara yeni bir ilişki biçimi bırakmak istiyor. Nasıl güzel değil mi?  DESİAD’ın çiçeği burnunda Başkanı Şenel’le Ankara ziyaretini ve arka planını konuştuk…

– DESİAD olarak Ankara’ya gittiniz ve TBMM’de grubu bulunan siyasi partilere bir dizi ziyaret yaptınız. Hafızam beni yanıltmıyorsa sanayici örgütleri adına bu tür kapsamlı bir ziyaret ilk. Ziyaretin amacı neydi, DESİAD’ı tetikleyen ne oldu?

-Ankara ziyareti yönetim kurulu üyemiz Orçun Alptekin’in Anıtkabir önerisi şekillendi, sadece anıtkabir ile sınırlı kalmasını istemedik, ekonomi ve iş dünyasını temsil eden bir STK olarak Ankara’ya gitmişken siyasi partiler ve milletvekilleri nezdinde de ziyaretler yapmanın yararlı olduğunu düşündük. Ziyaret tarihimizi netleştirdikten sonra Denizli milletvekillerimizden randevular istedik. Bu randevuların büyük kabul gördüğünü görünce de mutlu olduk. DESİAD’ın, Denizli’de iş ve sanayi dünyasını temsil eden en önemli STK’lardan biri olarak bunu yapması zaten bir gereklilik. Bunu gidince de daha net gördük. Bu temasların daha sık olması, hatta yılda bir kez siyasilerle istişareler yapılması şart.

– İş dünyası ile siyaset arasında açılan mesafeyi kısaltmayı mı düşünüyorsunuz?

-Evet kesinlikle bunu düşünüyoruz.  İktidar vekillerimizle yaptığımız toplantıda da bunu konuştuk. Vekillerimiz Denizli’ye geldiklerinde iş dünyası ile buluşulan ortamlar açıkçası çok ağır protokollü ortamlar. Büyük salonlarda verilen yemekler ve bir bakanın veya ilgili siyasetçinin kürsüye çıkarak yaptığı konuşma oradaki soru cevaplarla sınırlı kalabiliyor. Dolayısıyla daha kompakt, daha az sayıda görüşmeler için Denizli programları uygun olamayabiliyor, ilçelere gidiyor, sahaya iniyorlar, kendi parti organları ile toplantıları oluyor. Bizim Ankara’da olup onlarla toplantı yapıyor olmamız açıkçası istişare ve değerlendirme kanalları açısından daha verimli olduğunu gördük. Çok yoğun protokollü, seremonisi fazla olan toplantılarda konuşulamayan samimiyetteki konular bizim bu ziyaretlerimizde konuşuldu. Yönetim kurulumuz, kendi sektörlerinde Denizli’nin en önemli temsilcilerinden oluşuyor. Her bir yönetim kurulu üyemizin kendi özgül ağırlıkları yüksek arkadaşlardan oluşuyor ve bu arkadaşların özgül ağırlıklarının yüksekliği kendi sektörel konulara hakimiyetiyle bağlantılı. Konularına çok hakim oldukları için bir Denizli vekilinin önüne sorunu koyma kabiliyeti de çok yüksek. Mesela; iktidar vekilleri ile yaptığımız toplantıda yönetim kurulu üyemiz Ekrem Ateş, Nuri Turgut, Süreyya Çalışkan, Bekir Mutlubaş ve her bir arkadaşımız kendi konusuyla ilgili önemli açılımlar yaptı. DESİAD’da her sektörden üyemiz var, (tekstil, tarım, turizm, otomotiv yedek parça, hayvancılık, inşaat- gayri- menkul vb.) Vekillerin bu yelpazeyi aynı anda bulabilmesi onlar için büyük şans. Biz onlardan bir şey istemeye gitmedik.

İŞBİRLİĞİ YAPMAK İSTİYORUZ…

-Peki ne yapmaya gittiniz?

-Biz iş birliği yapmaya gittik. “Biz size nasıl yardımcı olabiliriz” demek için gittik. Temenni mektupları oluşturduk ve her bir ziyarette (AKP, CHP, İYİ Parti, DEVA) bu temenni mektuplarını sunduk. Gitmeden önce şunu konuştuk: “Bir dosya ile gidelim. Peki bilmedikleri ne söyleyebiliriz ki? Bu insanlar Denizli’nin siyasetçileri, götüreceğimiz sunacağımız her dosya hakkında fikirleri var. Danışmanları, asistanları, bürokratları var. Biz bunun dışında bir şey söyleyelim. Onlardan bir şey talep etmeyelim, onlar bizden talep etsin. Bizim taleplerimiz biliniyor. Nedir onlar? Ekonomik istikrar, öngörülebilir bir piyasa düzeni (fiyat istikrarından tutun da pek çok parametreye kadar) ve huzur! Bizim şu andaki siyasetten beklentilerimiz bunlar. Ama bölgemiz için, yerel ilişkiler açısından taleplerimiz var: Denizli’nin çok sağlıklı turizm politikasına ihtiyacı var, Denizli’nin çok sağlıklı bir tarım politikasına ihtiyacı var. Denizli üretmeyi bilen dünyada 180 küsur ülkeyle irtibatta olan bir şehir. İhracatı biliyoruz, üretmeyi biliyoruz, satmayı biliyoruz ama bizim hizmet sektörü alanında ve başka üretim kapsamı alanlarında bu kabiliyetimizi yaymamız lazım. Peki bu nasıl olacak? Denizli’nin yerel gücü, yerel dinamiklerinin hayata geçirilip aktive edilerek oralardan proje üreterek. Bu anlamda Denizli’de oluşturulacak çeşitli çalışma grupları içinde başta DESİAD olmak üzere diğer STK’lar olur ise buralardan projelerden üretmek çok kolay olur. Denizli’nin bu anlamda sağlıklı proje üretmeye ihtiyacı var.

SİYASETÇİLERE NİYET MEKTUBUMUZU VERDİK…

-Neden “Bizim şu… şu sorunlarımız var” demek yerine, “Sizin için ne yapabiliriz?” diyerek ilişkiyi ters çevirip yeniden tesis etmeye çalışıyorsunuz?

-Çünkü biz, sorun çözme yönteminin almaktan çok, vermekle ilişkili olduğunu düşünüyoruz. Bunlar zaten her gün konuşulan şeyler. Bizim bu kıymetli zamanlarda gidip bunları tekrarı etmemizin onlar açısından bir farkındalığı yok veya yeni bir şey söylemiş olmayacağız. Bizim yeni bir şey söylememiz lazım. Biz bir derneğiz, gücümüz, kapasitemiz belli. Şu kadar paramız var, şu kadar yatırım yapacağız diyemeyiz. Biz elektrik fiyatları için ancak şikayet edebiliriz. Bu da zaten biliniyor ve konuşuluyor. Denizli milletvekilleri Şahin Tin’de bir sanayici, Nilgün Ök de iş insanı, Yasin Öztürk’te üretimin içinden geliyor. Bunların hepsini sahada olan milletvekilleri biliyor biz işbirliği teklif ediyoruz. Düşünebiliyor musunuz, biri size gelip sana bedavadan bilgi hizmeti sunmak istiyorum diyor. Bundan güzel bir şey olabilir mi? Benim tarımla iştigal eden üyemin sahada sahip olduğu bilgi Denizli’de üretilecek tarım politikası için, turizmle iştigal eden üyemin vereceği bilgi turizmin politikası için en önemli veridir”

-Peki “Sizin için ne yapabiliriz?” dediniz, onlar size ne dedi?

-Tabii bu merkezdeki siyasetçiler için alışılmadık bir talep. Genelde onlardan istendiği için, bu sorumuzu somut olarak bir anda cevaplandırmaları mümkün değildi. Bizim öncelikli olarak niyetimizi bilmeleri gerekiyordu. Biz de bunu niyet mektubumuzda ifade ettik. Yaklaşımları oldukça olumlu bulduk. Biz niyet mektubumuzu sadece iktidar vekillerine sunmadık. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na da yaptığımız ziyaret de dile getirdik. Bir siyasi parti il, lçe örgütlerini, STK’larını toplayarak Denizli’nin fırsatlarını, güçlü yönlerini, zayıf yanlarını, avantaj ve dezavantajlarını değerlendirerek, hatta bunu bir çalıştay formatına dökerek burada Denizli’ye yönelik somut veriler elde etmesi ve bu somut veriler ışığında projeler geliştirmesi çok önemli bir çıktı olur. Bunu Ak Parti’de yapabilir, CHP’de İyi Parti’de yapabilir.

İBRAHİM ŞENEL/DESİAD BAŞKANI

KENT ANAYASASINA İHTİYAÇ VAR, BUNUN İÇİN İŞBİRLİĞİ GEREKİYOR…

-Bunu bir kent anayasası olarak okuyabiliriz miyiz?

-Kesinlikle. Bunun şöyle bir katkı sağlayacağına da inanıyoruz. Alt başlıklarına baktığımızda bu çalışma çok kolektif bir çalışma gerektirir. Türkiye’deki siyasi atmosfer çok kutuplaştığı için, kutuplaşma taraflarının aynı gaye için bir araya gelmesinin yeni bir uzlaşma ve ortak paydada buluşma gibi bir refleks oluşturacağını düşünüyoruz.  Onlar siyasi mücadelelerini Ankara’da yapsınlar, ama Denizli’ye gelip Denizli’den konuşurken parti rozetlerinden sıyrılabiliriz diye düşünüyoruz.  Biz STK’lar o anlamda ara birleştirici görevi görebilirsek, bu bizim sosyal hayatımıza ve kentin huzuruna yönelik büyük katkı sağlar.

-Kent ölçeğinde meslek odaları ve STK’lar bu hazırlıkları yapsalar, siyasetten bağımsız ama siyasetin kullanabileceği bir veri olarak kullanabilir mi?

-Tamda bu zaten aslında. Siyasetin bilişenlerini kullanarak siyasetin dışındaki somut verilerin kente sunulması. En basitinden örnek; Denizli’nin yıllara sarih bir müze ihtiyacı konuşulur değil mi? Taş binaların müzeye dönüştürülmesi, o bölgede bir arkeoloji müzesi yapılması. Kent bunu hazırlıklar bitip ihale aşamasına geldiğinde öğrenir. Bir müze konusu Denizli iş dünyasının çok alanında değilmiş gibi durur. Sanayicilerin kent müzesiyle, arkeoloji müzesiyle direkt ilişkisi yokmuş gibi görünür. Ama direkt ilişkilidir. Bir kent ekonomisi vardır, kent ekonomisini, turizmi, mermeri, tarımı, tekstili diye ayıramazsınız. Kent ekonomisi bir bütündür. Kent ekonomisine katkı sağlayacak her şey bir parametre ve başlığa da ayrı katkı sağlar. Bir kent arkeoloji müzesiyle ilgili Denizli STK’ları, DESİAD sürece katkı veren bir dernek olarak durursa kararların alınmasını kolaylaştırmaz mı? Kolaylaştırır. Mesela; Turizm Bakanına bir müze yapalım diye giderken belediye başkanları, bütün vekiller, STK’larla birlikte sanayicilerinde gitmesi daha etkin olur. DESİAD’ın o masada olması, sanayicinin kente müze istemesi, Bakanın gözünde bu meseleye biraz daha güç sağlar.

-Sizin tutumunuzu fazla iyi niyetli buluyorum.

-Evet fazla iyi niyetli olabilir ama biz bunu söylemek zorundayız. Gerçekleşir mi? İhtimali düşüktür. Ancak bunu söylemek ve yapmak bizim görevimizdir.  Ankara ziyaretinde çok fazla hüsnü kabul gördük. İktidar vekillerimizle yaklaşık 2 saat sürdü görüşmemiz, Sayın Kılıçdaroğlu ile görüşmemize yarım saat bir zaman verilmişti, 45 dakikayı buldu. Ayrıca biz sadece Kemal Bey’le değil, Gülizar vekille de odasında görüşme yaptık. Sonra İyi Parti’de Yasin vekille ve iki ayrı başkan yardımcısıyla görüştük. Ayrıca Ali Babacan’la ve kurmaylarıyla da görüştük. Ziyaretlerimiz de nezaket ziyaretleri değildi. Somut çıktı almayı amaçlayan ziyaretlerdi, kente somut dönüşümleri olacaktır. Bundan sonrası takip olacak. İyi niyet mektubunu verdik çekildik olmaz. Bizim Ak Parti’ye, CHP dönüp “biz Ankara’ya geldik hadi bakalım” dememiz lazım.  Denizlili sanayici şimdiye kadar devletten bir şey beklememiştir. Denizlili sanayicisi ve üretici kendi yağıyla kavrulmuştur. O nedenle yüzünü pek Ankara’ya dönmez, oradan bir şey beklemez. Gelirse gelir. Sanayicileri temsil eden STK’ların da siyasetten Ankara’dan pek beklentisi olmaz. Biz işte bu ilişki kurma biçimimizi değiştirmeye gittik. Biz farklı bir kanal açalım, farklı bir düzlem oluşturabilirsek buradan çok şey üretilir. Bu da bizim gelecek nesillere aktaracağımız yeni bir ilişki biçimidir

İŞTE

DESİAD’IN NİYET MEKTUBU:

Sn…

DESİAD (Denizli Sanayi ve İş insanları Derneği) Denizli iş dünyasını temsil eden en önemli STK’lardan biridir. 208 üyesi olan derneğimiz, tekstil, bakır ve kablo, enerji, mermer, inşaat, turizm, tarım olmak üzere çok farklı sektörlerde faaliyet gösteren bir yapıya sahiptir. Denizli ihracatının % 95’lik kısmını gerçekleştiren firmalar derneğimizin üyesi durumundadır. DESİAD yalnızca iş ve ekonomi alanlarında değil kentin, bölgenin ve ülkenin sosyal konularına karşı da duyarlılık göstermekte, projeler üretmekte ve çalışmalar yürütmektedir.

DESİAD olarak Denizli ile ilgili konulara odaklandığımızda pek çok konu başlığında pek çok tespit ve öneride bulunmamız mümkündür. Ancak bütün bu konular başta ekonomi temelli konular olacak, önemli bir ihracat kenti olan ilimizde ihracatın kolları ve kentin üretim dinamiklerine yönelik başlıklar içerecektir. Ve yine bu konu ve başlıklarla ilgili olarak Sanayi ve Ticaret Odalarının, kamunun elinde sizlere aktarılacak dosyalar olduğunu, çeşitli fırsatlarda bu verilerin sizlere sunulduğunu, ilgili kurmaylarınızın da çalışmalar yürüttüğünü tahmin etmekteyiz.

Tam da bu noktada, bizim konumlandığımız yerde duran bir STK’nın daha farklı bir şey söylemesi gerektiği, kentlere dair oluşturulacak politikalar için bir yöntem geliştirilmesi yönünde tavsiyede bulunmasının daha yararlı olacağını düşünmekteyiz. Zira sorun tespiti ve çözüm önerisi sunmak dışında çözümün parçası olmayı da artık bir görev olarak görmekteyiz.

Bu sebeple siyasi partilerin il ve ilçe teşkilatları ile bulundukları kente yönelik kolektif çalışmalar örgütlemesinin, bu çalışmalar için kentin tüm dinamiklerinin içine katıldığı süreçlerin teşkilatlar tarafından planlanmasının her bir kent için bir ‘’ Kent anayasası’’ yazımı için gerekli olduğunu da ayrıca düşünüyoruz.  Denizli örneğinden yola çıkacak olur isek 22 adet antik kent ile çevrelenmiş, çeşitli doğa vb turizm verileri olan, ulaşım ve konum avantajları olan bir kentin Turizm politikasının olmaması kabul edilemez. Ancak bu konuda benzer pek çok kentin de aynı durumda olduğunu bilmekteyiz. Kentin benzeri pek çok konuda aynı eksikliği yaşıyor olmasını da ayrıca not etmek gerekir

YÖNTEM: SİVİL İNSİYATİFLER VE PAYDAŞLAR İLE KENTLER ÜZERİNE ÇALIŞMALAR;

Her kentin kendi ekonomik ve kültürel dinamikleri vardır. Denizli özelinde yukarıda kısaca ismini zikrettiğimiz başlıklar dahilinde ve gerekirse ilave yapılarak, partinizin yerel yönetimlerince ve/veya görevlendirecekleri uzman bir ekiple, sahada bizzat görev alan bizlerinde problemleri ve çözüm önerilerini ve düşüncelerimizi derleyerek, bir kent politikası oluşturmasının öneminin farkındayız. Hep söylenen ve havada kalan genel yaklaşımların ötesinde, yönetmeye talip bir partinin şehre somut vaatleri ve yol haritası şeklinde bir taahhütle çıkmasının çok daha karşılık göreceğine inanıyoruz. Aynı zamanda bir taahhüt niteliğindeki bu çalışmanın, vatandaş için de çok daha kayda değer olacağını ve gerçeklik taşıyacağını düşünüyoruz.

DESİAD olarak bütün bu çalışmaların hazırlık aşamasında bizzat mutfakta çalışarak katkı sunacağımızı beyan ediyoruz.

İbrahim Şenel

Başkan

DESİAD Yönetim Kurulu adına

———————————————————-

DESİAD’IN ANKARA ÇIKARMASIYLA İLGİLİ HABERİ, AŞAĞIDAKİ GÖRSELE TIKLAYARAK OKUYABİLİRSİNİZ…

Etiketler:

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir