HABER/SEVAL UYSAL
Denizli’nin Sarayköy İlçesi’nde 11 gün önce JES sondaj çalışması sırasında meydana gelen patlama, kontrol altına alınamadı. Çevreye hidrojen sülfür gazı yayılmaya devam ediyor. Bölge halkının tedirginliği had safhada…
Çevre örgütleri ise bölgeye yayılan gaz nedeniyle alarma geçti. Büyük Menderes Ekoloji ve Çevre Derneği, çevre müdürlüğüne şikâyet dilekçesi verdi. Dün de Denizli’deki 20 STK’da ortak bir basın açıklaması yaparak, yetkililerin konu hakkındaki sessizliğini protesto etti. Tabip Odası bugün halk sağlığı açısından acil durum koduyla basın açıklaması yaptı, yetkilileri derhal göreve çağırdı. Sarayköy Cumhuriyet Savcılığı ise firma hakkında çevreyi kirletme suçundan soruşturma başlattığını duyurdu.
SÜLFÜR HİDROJEN GAZI ÇEVREYE YAYILDI…
29 Nisan’da Denizli’nin Sarayköy ilçesi Gerali mevkiinde iş insanı Halil Pekdemir’e ait olduğu öğrenilen firmanın JES sondaj çalışması sırasında patlama meydana geldi. Yerin 850 metre altında hidrojen sülfür gazının patlamasıyla jeotermal su, püskürerek metrelerce havaya yükseldi. Sülfür gazı da çevreye yayıldı.

İhbar üzerine bölgeye gelen itfaiye ile AFAD ekipleri çevreye yayılan gazın ölçümünü yaptı, yanma riskinin bulunmadığını tespit etti. Ancak ekipler gaz basıncının yüksek olması nedeniyle kuyuya müdahale edemedi.
Patlamanın 11. gününde sondaj kuyusundan hidrojen sülfür gazı fışkırmaya devam ediyor, ekipler kuyuyu henüz kontrol altına alamadı.
Çevreye yayılan koku ve beyaz örtü tabakası ise bölge halkında tedirginlik yarattı. Halk kuyunun derhal kapatılmasını istiyor.
ÇEVRECİLER AYAĞA KALKTI…
Patlamanın olduğu günden beri sahayı yakından takip eden Büyük Menderes İnsiyatifi ve çevreciler bölgeye yayılan hidrojen sülfür gazı nedeniyle alarmda. Patlamanın kontrol altına alınamaması üzerine 3 Mayıs’ta Ekoloji ve Çevre Derneği, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’ne şikâyet dilekçesi verdi, kuyunun kaçak olduğu iddialarına ilişkin olarak da bilgi istedi.

YETKİLİLERDEN SES YOK…
Patlamanın 10. gününe girmesine karşın, su kuyusunun kontrol altına alınamaması ve yetkililerin konu hakkında bir açıklama yapmaması çevre örgütlerini ayağa kaldırdı.
Menderes İnsiyatifi’nin çağrısıyla; Tabip Odası, Denizli Barosu, TMMOB İKK sekreterliği olmak üzere 20 Sivil toplum kuruluşu dün Candoğan Parkı önünde ortak bir basın açıklaması yaptı. Yetkililerin konu hakkında kamuoyunu bilgilendirmesini isteyen açıklamayı BMİ adına sözcü Mustafa Çallıca okudu.
Çallıca şunları söyledi: “Kimyasallar içeren sıcak su, buhar, gazlar ve akışkanlar püskürerek havayı, suyu, toprağı ve yaşam alanlarını tehdit etmektedir. Patlayan kuyudan içerisinde hidrojen sülfür ve karbondioksit gazı, bor, kadmiyum gibi ağır metal elementleri de içeren akışkan, gürültülü bir şekilde ortama yayılmakta ve bu durum 9 gündür kontrol altına alınamamaktadır.
Patlayan kuyudan çıkan akışkanlar en verimli tarım alanlarını, sebze/meyve bahçelerini ve halkın sağlığını halen tehdit etmektedir. Akışkanların sıvılaşan kısmı kirli su olarak toprakları da kirletmektedir.” dedi. Çallıca, yetkililerin kamuoyuna açıklama yapmadıklarını belirterek, JES’in kurulum aşamasından bu yana ihmalleri olan işveren ve kamu yetkilileri hakkında soruşturma açılmasını ve gerekli cezai yaptırımların uygulanmasını istedi.

TABİP ODASI: HALK SAĞLIĞI ACİL DURUM…
Denizli Tabip Odası ise bugün halk sağlığı açısından acil durum açıklaması adıyla bir dizi uyarıda bulanan basın açıklaması yaptı. Oda, yetkilileri göreve çağırarak, bölgenin titizlikle incelenmesi, gerekirse sağlık sektörüyle işbirliği yapılarak ivedilikle önlem alınmasını istedi.
Açıklamada şu görüşlere yer verildi: “Sarayköy’de meydana gelen patlamada çevreye yayılan tehlike unsuru tespit edilmelidir(su, gaz ve diğer ortama yayılanlar) Tehlikenin yaratacağı etki ölçülmeli ve gelecekte oluşturabileceği etkiler açısından tahminler, projeksiyonlar yapılmalıdır. Bölgede tehlikeye maruz kalan nüfus (insan, hayvan, bitki ve çevresel oluşumlar) belirlenmeli. Gerçek risk tahmini yapılmalıdır. Kümülatif etki araştırılmalı (Sadece patlamanın yarattığı etki değil, ortama salınanların ortamda daha önce var olan etkenlerle birlikte etkisi ölçülmelidir. Örneğin; ani ve sürekli gaz çıkışı ortamda bulunan mevcut hava kirliliği parametreleri ile ne düzeye çıktı?
Yayılan su tarım arazilerinde kullanılan pestisit ile birleşip yer altı ve yüzeyel sulara, kuyulara etki etti mi? Jeotermal sektörü ve sağlık sektörü birlikte ortak araştırma ve/veya çalışmaya başlamalıdır. Tesis yakınında ve kontrol bölgelerinde seçilen örnek nüfuslar izlenmeye başlanmalı, periyodik jeotermal-sağlık ilişkisi raporlanmalıdır. Bölge-şehir-mahalle düzeyinde «sağlığın jeotermal enerji belirleyicileri» başlığıyla parametreler belirlenip, insan, hayvan, bitki ve yaşam alanları izlemeye alınmalıdır. Denizli Umumi Hıfzıssıhha Kurulu’nun gündeminde bu konu tartışılmalı ve halka yönelik resmi bilgilendirmeler, gerekiyorsa uyarılar yapılmalıdır.”
İŞ İNSANI HALİL PEKDEMİR: DOĞA OLAYI…
Patlamanın sorumlusu firmanın sahibi Halil Pekdemir ise Haberdenizli.com muhabiri tarafından kendisine uzatılan mikrofona şu açıklamayı yaptı.”Yaşanan doğal afetti. Nasıl deprem kaçınılmazsa onun benzeri bir durum. 1 MTA 7 tane bizim açtığımız kuyu var. Bu kuyuların özelliklerinde böyle bir şey görmedik. Gördüğünüz o gazın yüzde 90-95’i karbondioksit gazı. Yüzde 5 veya 10’u tam olarak ölçemiyoruz, jeotermal su akışkanı var.

Olayın olduğu günden beri bütün teknik ekipmanlarımız MTA, TPO danışmanlarımız ve 45 kişilik ekibimiz 7/24 buradayız. Elimizden geleni yapıyoruz. Gürültüden kaynaklı psikolojik bir durum söz konusu. Kesinlikle insan sağlığına zararlı bir şey yok. Yaşananlardan dolayı geçmiş olsun diyorum. Her şey yolunda giderse, olağanüstü bir durum olmazsa kapatma işlemi yarın başlayacak yarın akşam, en geç perşembe akşamı kuyuyu kapatacağız. Kimsenin burnu kanasın istemiyoruz”
CUMHURİYET SAVCISI SORUŞTURMA BAŞLATTI…
Sarayköy Cumhuriyet Başsavcılığı patlamanın 9. Gününde ‘Çevrenin Taksirle Kirletilmesi’ suçundan soruşturma başlatıldığını duyurdu
Açıklamada; “29/04/2024 günü Sarayköy İlçesi Gerali Mahallesinde özel bir şirket tarafından jeotermal sahasından sondaj kuyusu açma işlemi esnasında 1200-1250 metre derinliğinde jeotermal kaynağa ulaşılması ile yeraltında oluşan basınç ile beraber su içerisinde bulunan gazların açığa çıktığı ve havaya dağıldığı olayla ilgili olarak Sarayköy Cumhuriyet Başsavcılığınca Çevrenin Taksirle Kirletilmesi suçundan soruşturma başlatılmış olup soruşturma halen devam etmektedir. Kamuoyuna saygıyla duyurulur” denildi.