• Güncelleme: 17:23:52 - 26 Ocak 2021
  • Yayınlama: 17:23:52 - 26 Ocak 2021

SEVAL UYSAL/HABER

Şifre Haber’in Merkezefendi Belediye Meclis Üyesi Cihan Saraçoğlu’nun ortağı olduğu V Desing oluşumu ile belediyeye iş yaptığına dair haber ve haberin ardından, Mimarlar Odası Başkanı Serdar Alayont’un söz konusu oluşuma işi veren kişinin kendi olduğunu açıklaması, tartışmanın fitilini ateşledi.

Mimar belediye meclis üyesi ve mimarlar odası başkanının adının geçtiği haber, mimarlar arasında sosyal medya hesaplarında ve whatsapp gruplarında sert tartışmalara neden oldu.

İŞTE TARTIŞMANIN FİTİLİNİ ATEŞLEYEN O HABER…

manset foto OKLU SON
HABERİ OKUMAK İSTERSENİZ, YUKARIDAKİ GÖRSELE TIKLAMANIZ YETERLİ…

Eski oda başkanlarından, konu hakkındaki görüşlerini almak için başvurduğumuz Arif Balkanay, Cüneyt Zeytinci ve Ahmet Yoldaş konu hakkında konuşmak istemedi.

Şifre Haber’e konuşan Denizli Mimarlar Odası Eski Başkanlarından Hüsamettin Ataman, Süleyman Boz ve İbrahim Şenel ise etik konusuna dikkat çekerek “ Bu işin aması, fakatı, lakini olmaz. Oda yöneticileri şeffaf olmalı, denetleyici olmalı ve akçeli işlere bulaşmamalı” dediler ve bu tür ilişkilerin kabul edilemez olduğunu vurguladılar.

İşte o görüşler;

MİMARLAR ODASI BAŞKAN VE YÖNETİCİLERİ BELEDİYE VE DİĞER KAMU KURUMLARI İLE DİREK VEYA DOLAYLI İŞ İLİŞKİLERİ İÇİNDE OLMAMALI…

WhatsApp Image 2021 01 26 at 15.14.51

İbrahim ŞENEL

Denizli Mimarlar

Odası Eski Başkanı

Öncelikle Denizli’de mimarlar ve mimarlar odası yöneticilerinin bu şekilde gündem olmasından rahatsız olduğumu belirtmeliyim. Mimarlar Odası Başkan ve yöneticilerinin belediye ve diğer kamu kurumları ile direk veya dolaylı iş ilişkileri içinde olması, teknik mesleklerdeki belediye meclisi üyelerinin de belediye ile bağlantılı işlerde yer almalarını hiçbir zaman doğru bulmadım. Bunlar vicdani ve ahlaki konulardır ve bu yüzden son derece dikkatli olunması gerekiyor.

Ayrıca bu konuların “aması , fakatı “ olmamalı,  “ekmek parası” gibi ifadeler ile masumlaştırılmamalı. Odamızın geçmişine baktığımızda böyle bir konu ile asla gündem olmadı diye hatırlıyorum. Şu şunu yapmış, bu bunu demiş ile ilgilenmek, isimler üzerinden meseleyi ele almak benim konum da değil tarzım da değil. İlkeleri ve kuralları konuşmalıyız. Ortada yanlış varsa sorumlular gereğini yapmalılar ki bence yanlış var. Odamız ve mimar meclis üyeleri madem belediye üzerinde bu kadar etkili, bu durumu kente katkı sağlayacak uygulamaların takipçisi olup bu konularda iş üreterek göstermeli.

Denizli’nin kentleşme, yapılaşma gibi üzerinde kafa yorulup çözüm üretilmesi gereken pek çok sorunu var. Sorumluluk sahibi mimarlar ister oda yöneticisi olsun ister belediye meclis üyesi bu konularla ilgili çabaları ile anılmalı. Bu görevler bir gün olur biter, önemli olan göreviniz bittikten sonra başınız dik yürüyebilmekte. Saygınlığınızı kazandığınız para ve yaptığınız iş miktarı ile elde etmiyorsunuz.

Umarım Denizli’nin en önde gelen meslek odalarından biri olan ve geçmişinde sadece kent mücadelesi olan Mimarlar Odasının saygınlığı bu konulardan olumsuz etkilenmez, kentin mimarları ve meslek odası yöneticileri bir daha böyle gündem olmaz.

————————–

ŞEFFAF BAŞKANIN BELEDİYESİNDE HIRSIZLIK OLMAZ…

WhatsApp Image 2021 01 26 at 15.15.12

Hüsamettin ATAMAN

Denizli Mimarlar

Odası Eski Başkanı

Son günlerde Belediye yönetimleri ile, özellikle Merkezefendi Belediyesi ile ilgili bazı eleştirilerin toplumda farklı yorumlar yapılmasına neden olduğunu görüyorum. Gerek devlet yönetiminde gerekse belediye yönetimlerinde her devir; kendi müteahhidini, kendi yazar çizerini, kendi mimarını mühendisini, kendi sanatçısını, kendi gazetecisini yaratıyor.

Şu gerçekleri vurgulamakta yarar var.

Bütün yanlış işlerin temelinde KARANLIK yönetimler yatar. Yanlışlıkları önlemenin en etkin yolu ŞEFFAF olmaktır.

Belediyelerin hesapları açık olmalı, her ay geliri gideri, çalışanlarının sayısı, nitelikleri, kimlerin işe alındığı kimlerin işten çıkarıldığı, kamuoyuna açıklanmalıdır.

Belediyelerin yaptığı ihalelerin kimlere, hangi koşullarda verildiği açıklanmalıdır.

Belediyelerin yapacakları ve yaptıkları imar planı değişiklikleri, eski ve yeni durumları ile birlikte, ayrıntılı olarak kamuoyuna açıklanmalıdır. 

Yönetenler ve yönetilenler, “Karşılıklı Sorgulama” kültürüne alışmalıdırlar.

Sorgulanmayı doğal kabul edip, gereken şeffaflığı gösteren Belediye Başkanı’nın belediyesinde yolsuzluk olmaz, rüşvet olmaz, hırsızlık olmaz. Olsa da anında ortaya çıkarılır ve önlenir.

Gereken şeffaflığı gösteremeyen belediye başkanlarının, sakladıkları gizledikleri bir imar yolsuzluğu, bir ihale hırsızlığı, bir adam kayırmacılığı olması muhtemeldir.

Bu kadar AÇIK ve NET…

Kamu veya kamu adına görev yapan kurumların yöneticileri, yasalarımızda suç sayılmasa bile, bazı konularda toplumun hassasiyetini ve etik kuralları dikkate alarak, gereken ortamlarda gereken fedakârlıkları yapmayı bilmelidirler. Toplumumuz, yönetenleri her konuda alkışlayanlara o kadar alıştırıldı ki, en ufak bir sorgulama bile acayip karşılanabiliyor.

Sorgulamak suç değil, ayıp da değil, demokratik bir hak.

Eleştiriye tahammül edemeyen, kamu adına yapılan işleri sorgulayanları suçlamayı iş edinen yöneticiler makbul yönetici değildirler. Devlet yönetiminde de böyledir, belediye yönetiminde de böyledir, kamu adına, toplum adına görev yapan diğer kurumlarda da böyledir.

Merkezefendi Belediyesi ile ilgili olarak son birkaç gündür ortaya atılan iddialar, sorgulamalar, belgeler, verilen yanıtlar kişisel konular olarak ele alınırsa, sanırım, konu özünden saptırılmış olur.

Konunun özü, ne başarılı iş insanı Osman Aydınlı’nın, ne Belediye Başkanı Şeniz Doğan’ın, ne Mimar Cihan Saraçoğlu’nun, ne de Mimar Serdar Alayont’un kişilikleridir. Konunun özü, yönetici makamında bulunanların yaptıkları ve yaptırdıkları işlerdeki şeffaflıkları, yasalara ve toplumun hassas olduğu etik kurallara uygun davranıp davranmadıklarıdır. Sorgulama ve cevaplar bu konu üzerinden yürütülürse, sonuca ulaşılacağına inanıyorum.

————————–

MİMARLAR ODASI’NIN, SİYASİ KURUMLARIN ARKA BAHÇESİ OLMASINI REDDEDİYORUZ!…

WhatsApp Image 2021 01 26 at 15.15.01

Süleyman BOZ

Denizli Mimarlar

Odası Eski Başkanı

Mimarlar Odası, esnaf odası değildir. En cahilinin fakülte mezunu olduğu, dünyanın en eski ikinci mesleğini yapanların meslek örgütüdür. Anayasal bir kurum olarak kentlerin oluşması, sağlıklı yaşama koşullarının sağlanması için kullanışlı, sağlam, estetik yapıları yapmakla görevli sanatın ve meslektaşların odasıdır. Oda aynı zamanda kamu yararını savunma görevi ile yürütmenin denetlenmesini, yasal itiraz ve davalarla kendi alanında kamu denetçiliğini de yerine getirir. Bu konuda yüzlerce içtihat vardır.  Bu ilke kararlarından hareketle, oda başkanları ve yöneticileri, denetlemekle görevli olduğu kurumlardan iş alamaz. Dolaylı dolaysız iş ilişkisine giremez. Ya istifa etmeli ya o kurumlarla iş ilişkisini kesmelidir.

Bu bakımdan, benzer şekilde,

Belediye meclis üyelerinin de belediye ile iş ilişkisi kurması yasalarla engellenmiştir. Buna rağmen ilke ve yasaları çiğneyen, bulunduğu mevkii görevini kullanarak menfaat sağlamaya çalışanlar zaman zaman çıkıyor. 

Serdar Alayont TMMOB ve Mimarlar Odası ilke kararına çiğneyerek, Merkezefendi Belediyesi ile işveren, müteahhit ilişkisi içindedir. Meclis üyesi Mimar Cihan Saraçoğlu da Merkezefendi Belediyesi ile taahhüt edenle, proje yapanla ilişki içindedir. Bunlar kabul edilemez. Savunulacak tarafı yok. Savunmaya çalışıyor iki isim de. Yazık. Debelendikçe batıyorlar..

Haberlerde, bir iş insanının Merkezefendi Gündüz Bakımevi bağışı ve ilişkili 18. madde uygulaması ile çıkar sağladığı, karşılığında bağış yaptığı iddiaları sorgulanıyor. Buna yanıt vermesi gereken belediye başkanıdır. Oda başkanı, mimar, iş insanı değil!  Nedense Sarı Gelin lakaplı bu başkan, yanıtları vermeyip, susarak, ikrardan gelmektedir.

Bağışla okul yapma konusu da yasalara aykırı biçimde yapılmış. Arsa, ruhsat belediye adına. Bir milyonu aşkın tutarda bir inşaat işinin belediye tarafından ihale ile yapılması zorunlu. Neden projeyi V Design (Roma rakamı ile 5 Tasarım Ortaklığı) inşaatı Alayont yapıyor? Kaça yapıyor, daha düşük yapanlara yol neden kapanıyor? Yani Bir milyonluk bağış yerine belki de 800 binlik bağışla yapılacak Kreş???

TEHLİKE BÜYÜK, STK’LARDAN SES YOK!

Bunların hepsi küçük işler, küçük hesaplar…  Biz büyük tehlikeyi görüyoruz. Demokrasi, katılımcılık, basının ve meslek odalarının denetiminden kaçarak despotik yapılar oluşturulmaya çalışılıyor. Kişilere baskı, tehdit, korku ile iktidarların hegemonyası, çıkar çevrelerine hizmeti kalıcı hale getirilmek isteniyor. Kentlerde de başkanlık sistemini kaim kılmak istiyorlar.

Başka bir yönden de, bu tür hukuka aykırı organize işler ile bir bakıma CHP’ li belediyenin tasfiyesinin zemini hazırlanıyor. Ama ne parti yönetimleri, ne mimar mühendisler topluluğu, ne halkın farklı katmanlarından,  STK temsilcilerinden ses yok!..

Bakın, Mimarlar Odası  Genel Başkan Yardımcısı Cüneyt Zeytinci kayıp!… Sesi çıkmıyor, neden? Susmanın payı mı var?  Eski oda başkanlarından tık yok.

 Ben her dönem insan haklarını, kentli haklarını sonuna kadar savunan biriyim.

12 Eylül de Başkan Ahmet Acar’ı yola getiren kişiyim. Tıkıroğlu döneminde en sert eleştirileri yapan, Marım Döneminde PAÜ kampüs alanı, Demokrasi Meydanı ve bilinen tüm caddelerin açılmasını sağlayan imar komisyonu başkanı ve encümen üyesiyim. Aygören zamanında palmiyeleri kestirmeyen kentlilerin başındaydım. Zeybekci döneminde Delikliçınar esnafının sığındığı, 120 dekar  meydanı yıktırmayan,  Pamukkale Kocaçukur yolsuzluğuna karşı çıkan, Tarihi miras evlerin restorasyonunu sağlayan, Tabea, Laodikeia, Tripolis kazılarının başlatılmasını sağlayan, çevre yolunun imara açılmasını, Otogar’ın Laodikeia yanına taşınmasını engelleyen odanın başkanıyım..

BU İKİ MİMAR İSTİFA ETMELİ,

BAŞKAN BASINA YANIT VERMELİ!..

Bir de şimdiki bizim başkanın haline bakın… Yazık… Açmış!  Paraya ihtiyacı varmış… Aramızda toplayıp 20-25 bin TL maaş verirsek belediye ile işleri bırakacakmış..

İşine devam et kardeşim!.. Oda başkanlığından istifa et!.

Haberlerin konusu mimar meclis üyesi de üyelikten istifa etmelidir. İşine devam edebilir..

Bu odanın saygın hale gelmesinde emeğim var. Emeğimi kimseye sömürtmem, peşkeş çektirmem.

Onların tamah ettiği ihale bedeli kadar biz ayda vergi ve reklam parası ödüyoruz.

Efendim iş istemişiz ondan muhalefet yapıyormuşuz… 

Siz kimsiniz bize iş verecek? Siz önce halkın, mimarların size emanet ettiği işinizi düzgün, dürüst, adil yapmayı öğrenin!.. 

Efendim; Ahmet, Cüneyt, Arif, Faruk susuyormuş. Biz susmayız. Biz 78 kuşağıyız. Acılar kuşağı.

Onlar bunu ninesinin kuşağı sanıyorlar!.. Kimsenin ticaretine, işine, aşına mani olmayız. Ama kıytırık çıkarlar için odamızın, halkın belediyesinin kullanılmasına sömürülmesine sonuna dek karşıyız..  Bu halk da hakkını savunanların yanında olmasını öğrenmeli… Sömürgenlere, maşalara,  satılmışlara, korkmadan  demokratik tepki vermeli vesselam..

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR...