Malumunuz…
Türkiye, bir haftadır meşhur vekilimizi, yani AK Parti Denizli Milletvekili Cahit Özkan’ı konuşuyor…
YouTube’da Armağan Çağlayan’ın programına konuk olan ve aynı zamanda da 4 yıldır AKP Grup Başkanvekilliği görevini sürdüren Cahit Özkan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) hakkında ileri, geri konuşmaları gündeme düşünce, ortalık birden karıştı.
Sen misin Araplara Laf Eden?
Özkan’ın ettiği laflar bir anda sosyal medyada paylaşım ve yorum rekorları kırarken, çok geçmeden Ak Parti Sözcüsü Ömer Çelik’ten de “Grup Başkan Vekilimiz Cahit Özkan’ın beyanları, partimizin görüşlerini yansıtmamaktadır” şeklinde bir açıklama geldi.
Bu açıklamanın, siyasi dildeki tercümesini yaptığımızda, tam anlamıyla “haddini bil” mesajı olarak karşılık bulmaktadır…
Bu gelişmelerle birlikte, Şifre Haber olarak biz de ‘Suyu Isındı’ başlığını atmıştık…
Methiyeler Düzmesi de Kar Etmedi…
Her ne kadar Sayın Vekil, AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik’le yan yana fotosunu yayınlayıp ‘Sıkı dostlar arasına kimse giremez’ dese de, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Sayın Erdoğan’la fotoğrafını paylaşıp, altına şiirli methiyeler düzse de ‘beklenen sondan’ kurtulamadı ve dün akşam saatlerinde ‘AKP Grup Başkan Vekilliği görevinden, toplanan MYK sonrası alındığı’ yönündeki haberler gündeme bomba gibi düştü…
Hatta bazı köşe yazarları, MYK’da geçen ‘Cahit Özkan diyaloğunu’ (tırnak içerisinde) şu şekilde kaleme aldı:
—-
Erdoğan, MYK üyelerinin huzurunda Özkan’ı fırçalayarak, şunları söyledi:
“Bizi yoruyorsun. Bizi dinlemiyorsun. Saçma sapan programlara çıkıyorsun. Şahsi ikbalini düşünüyorsun. Bu işi parti için değil, şahsi ikbalin için yapıyorsun!”
Bu sözler üzerine herkesi buz kesti.
Erdoğan, Grup Başkanvekili İsmet Yılmaz’a döndü.
“Ne yapalım?” diye sordu.
Yılmaz, “Krizimiz var. Bundan sonra Cahit Bey kürsüye çıktığında partinin mi, yoksa Cahit Bey’in görüşü mü sorarlar” dedi.
Erdoğan “Yani?” diye sordu.
Yılmaz, “İstifasını istemek zorundayız” diye devam etti.
Erdoğan, “Kimi öneriyorsunuz?” diye ekledi.
Yılmaz da Yılmaz Tunç’un adını verdi.
MYK oybirliğiyle kabul etti.
—-
Ardından, birçok medya kuruluşu Özkan’ın görevinden alınmasını, Grup Başkanı İsmet Yılmaz tarafından tebliğin yapıldığını, Özkan’dan boşalan koltuğa ise Bartın Milletvekili Yılmaz Tunç’un getirildiği şeklinde okurlarına duyurdu.
Görevimden Affımı İstirham Ettim, Deyince…
Buraya kadar her şey normal seyrinde giderken, Cahit Özkan’ın akşam saatlerinde attığı “AK Parti Grup Başkanvekilliği görevimden affımı istirham etmiş bulunmaktayım” cümlesini de içeren bir tweet, görevden alınma haberinden çok daha büyük bir yankı uyandırdı…
Öyle ki, çok kısa süre içerisinde yüzbinlerce kişi, #kovuldum başlığı altında ‘Ne affı, açık açık kovuldun’, eleştirisini ve yorumunu devreye sokarak, tepkisini dile getirdi.
Yorumu yapanların içerisinde AK Partililerin de olması gözden kaçmadı. Özellikle Ömür Kabak isimli bir vatandaşın “Cahit Özkan daha ilk gün attığım tweete itibar etmedi, affını istemedi, 4 gün sonra kovuldum oldu. Kardeş ben senden daha önce AKPli idim. Ömer Çelik o sözü söylediği anda senin işin bitmişti…” yorumu da, dikkat çekti…
Çekirge Bir Zıplar…
Gelelim lafın sonuna…
Sayın Özkan; siyaset yapıyorsanız eğer lafınızı ölçüp, biçip ona göre ağzınızdan çıkaracaksınız… İç ve dış siyaset arasındaki farkı çok iyi bileceksiniz… Sizi o makamlara oturtanların, değişen denge hesaplarını anlamadan, esip gürlemeyeceksiniz…
Sizinkisi tam anlamıyla ‘çekirge bir zıplar…’ hikayesine döndü…
Ve sonuç ortada…
Lafı eğip bükmeden söyleyebilirim ki bana göre de, siyasetin diline göre de açıkça ‘kovuldunuz’…
Doğal olarak da bunu kalkıp ‘AK Parti Grup Başkanvekilliği görevimden affımı istirham etmiş bulunmaktayım’ cümlesiyle örtbas edemezsiniz, etmeye çalışsanız da ki; yaptığınız bu…
O zaman da Türkiye’nin dilinde, trajikomik bir muhabbetin ana malzemesi durumuna düşmeyi peşinen kabul etmiş olursunuz…
Şimdi olduğu gibi…
Ve Sayın Zolan, Beni Yine Şaşırtmadı…
Vekil Cahit Özkan’ın adeta istifaya davet edilip, diğer bir deyimle görevinden alındığı halde ‘affını istirham’ etmesi, tüm Türkiye’de Denizli’yi dillere düşürürken, bizim Başkanımız Sayın Osman Zolan’ın bunu ‘özgür iradeyle alınmış bir kararmış’ gibi algılayıp ‘Almış olduğunuz kararın, hayırlara vesile olması…’ temennisinde bulunması beni hiç şaşırtmadı(!)
Açıkçası dua mı? Beddua mı etmiş? Onu da tam anlayamadım…
Gelelim Sözün Özüne…
Sizler bu yaşananlardan ve yaşattıklarınızdan hiç rahatsız olmayabilirsiniz…
Hatta klasik kasaba siyasetçisi mantığıyla ‘reklamın iyisi, kötüsü olmaz’ diye de düşünebilirsiniz…
Dahası, kendinizi komedi sanatçısı olarak da görebilirsiniz…
Ama sizi aday gösteren partinizin kurmaylarını, sizi seçip o koltuklara oturtan bu milletin aklıyla alay edip, enayi yerine koyamazsınız…
————————————–
İŞTE ‘BU MİLLETİN ENAYİ OLMADIĞINI’ ORTAYA KOYAN BİR KAÇ MESAJ ÖRNEĞİ…
Sayın Şifre Haber,
Si, tarafsız bir basın kuruluşu olarak, gündemdeki konuları, ilgi çekecek bir halde kamuoyuna sunmanız takdir edilebilir.
Ancak bu şehrin, milletvekilleri içersinde, partilerinde, önemli mevkilere gelmiş milletvekillerimizin, hangi siyasi partiden olursa olsun, bu şehrin insanları tarafından, korunması ve destek verilmesi gerektiği inancındayım.
İktidar partisi ya da muhalefet partisinin tüm milletvekilleri bu şehrin sorunların çözmek için, milletvekili olarak seçilmiş kişilerdir.
Vekillerimizin; özgür bir şekilde kendilerini ifade edebilmesi yerine, genel başkanlarının istediği gibi konuşması arasında bir tercih yapılacak ise; Benim bu konudaki inancımın doğruluğunu ispat etmez mi?
Bu gün , ekonomik olarak sıkıntıya düşmüş, T.C. Maliyetinin, Suudi Arabistan dan , maddi destek alacağız diye, “Suidiler ile aramızı açar” düşüncesi ile, doğru konuşan bir vekile, grup başkanlığından görevden alınması, Denizli miz lehine ne kazanç sağlayabilir ki ? Keşke bu görev Cavit Özkan’dan alındığına göre, yine Denizli li diğer AKP.vekillerinden birine verilse idi. Verilmediğini göre, bu konuda; Denizli siyasetini bir gol yemiştir.
Saygı ve Sevgilerim ile Arz olunur.
Faruk Alyaz