Şifre Haber tarafından Aralık ayında ilk kez gündeme getirilen Denizli Şehir Hastanesi Projesi’yle ilgili ‘İhale Skandalı’ haberi, aylar sonra Türkiye gündeminde tartışılmaya başlandı.

Gazeteci-Yazarı Çiğdem Toker, T24’deki köşesinde, Denizli Şehir Hastanesi’nin 4. Kez ihale edilmesini gündemine aldı ve 400 bin kişinin takip ettiği Twitter hesabından yaptığı paylaşımla Şifre Haber’i kaynak göstererek “Bakanlık, Denizli Şehir Hastanesi’ni de dört kat bedele üçüncü kez ihale etti. Bu devasa kamu zararının sorumlusu kim?” diye sordu.

ŞİFRE HABER’İN HABER LİNKİNİ PAYLAŞTI…

Gazeteci Toker, onuyla ilgili ikinci tweetinde de “Üç yıldır gündemde olan ve kamu zararı büyüyen Denizli Şehir Hastanesi’nin 3. İhaleden önce nasıl durma noktasına geldiğini  @sifrehaber geçen Aralık ayında ayrıntılı olarak haberleştirmişti” diyerek, Şifre Haber’in haber linkini paylaştı.

Bu paylaşımların altında yüzlerce insan tepki gösterip, haberi retweet yaparken, yolsuzlukların ve skandalların korkusuz yazarlarından biri olan Çiğdem Toker t24.com.tr adresindeki köşesinde “Bakanlık, Denizli Şehir Hastanesi’ni de dört kat bedele üçüncü kez ihale etti. Bu devasa kamu zararının sorumlusu kim? Denizli Şehir Hastanesi’nde neler oluyor? Peki yok mu bu işlerin, faturası… Yoksula, emekliye yüklenen bu büyük, bu katlanan bu kamu zararının sorumluları Kim?” diyerek köşesinde konuyu detaylı bir şekilde dile getirdi.

ŞİFRE HABER NELER YAZMIŞTI?

Şifre Haber’in 11 Aralık 2022 tarihli ‘ Denizli Şehir Hastanesi’ni Skandal İhale Kurbanı mı?’ başlıkla manşet haberinde, Denizli 1000 Yataklı Şehir Hastanesi’nin inşaatının, Sağlık Bakanlığı bürokratlarıyla, müteahhit firma yetkilileri arasında yaşanan anlaşmazlıklar sonucu durma noktasına geldiği ileri sürülmüş ve şöyle denilmişti:

“2020 yılı içinde 1.34 milyon Liraya ihalesi yapılan ve ardından ilk ihalesi iptal edilen 1000 Yataklı Denizli Şehir Hastanesi yapım işi, 164 milyon TL’lik artışla 1 milyar 189 milyon TL’ye yeniden ihaleye çıkarılarak Ermit Mühendislik İnşaat ile Özge İnşaat İş Ortaklığı’na verilmiş, 2021 yılı Kasım ayında temeli atılmış ve 750 işgünü içerisinde bitirileceği ilan edilmişti.

İsminin açıklanmasını istemeyen bir kaynak tarafından iletilen bilgilere göre, sorunun Sağlık Bakanlığı bürokratlarından kaynaklandığını, ihale şartnamesinde olması gereken deprem izalatörü malzeme cinsinin kauçuk veya çelikten imal edilmesi gerektiği, ama şartnamede sadece kauçuk olarak yer aldığı, buna dayanarak da müteahhit firmanın ‘deprem izalatörünü’ kauçuktan yaptığı, kontrole gelen yetkililerin ise ‘çelik olması talebinde bulunması üzerine inşaat sürecinin tıkandığı iddia edildi.

HABERİN TAMAMINI OKUMAK İÇİN AŞAĞIDAKİ GÖRSELE TIKLAYABİLİRSİNİZ…

SUÇLU KİM?

Aynı kaynak, yaşanan sıkıntı nedeniyle zor durumda kalan müteahhit firma yetkililerinin Ankara’yı mesken edindiği ve yaşanan sorunun kaynağının kendileri olmadığını, kauçuktan deprem izalatörü imalatının tamamlandığını, ciddi maliyetleri olan bu işlemin iptal ettirilerek ikinci bir masrafla çeliğe dönüştürülmesinin faturasının kendilerine çıkarılmasının hem vicdani hem de hukuki dayanağının olmadığını yetkililere ve siyasilere anlatmaya çalıştıklarını dile getirerek “Burada eğer bir suçlu varsa, o da müteahhit firma yetkilileri değil, Sağlık Bakanlığı bürokratlarıdır. Bu durumda inşaat durma noktasına gelmiş, maliyetler fırlamaya başlamış, dev bir sağlık hizmetinin hayata geçirilmesi ciddi bir şekilde geciktirilmiştir” dedi.”