• Güncelleme: 13:54:04 - 4 Nisan 2024
  • Yayınlama: 23:37:03 - 14 Temmuz 2020

Bülent ÖZTÜRK Yazdı/

15 Temmuz…

FETÖ Terör Örgütü’nün, Türkiye’nin geleceğini karartmaya yönelik giriştiği hain darbe girişiminin 4. yılı…

Tam 248 can şehit oldu, toprağa düştü…

2 bini aşkın vatandaşımız, göğsünü hainlerin mermilerine siper etti, yaralandı, gazi oldu…

Ülkemiz, adeta 40 yılı aşkın süredir devletin kılcal damarlarına kadar nüfuz eden, geçmişte basın mensubundan siyasetçisine, askerinden polisine, yargıcından savcısına, öğretmeninden öğrencisine kadar toplumun her kesimini ‘Hoca efendi, cemaat, himmet yolu’ muhabbetiyle tezgahın içine alan,  dini kullanarak devleti ele geçirmeye çalışan bu sinsi örgüt yüzünden büyük bir yara aldı…

temmuzu en iyi anlatan odulu kapacak 1

Bereket versin, her kesimden ve düşünce yapısından, geçmişte yaşatılan darbelerin acısını çok iyi bilen bu millet onurlu bir direniş göstererek, bu felaketi her ne pahasına olursa olsun bertaraf etti…

FETÖ davalarını, aktif gazetecilik yapmadığım için, yakından takip etme olanağı bulamamıştım.

Ama Şifre Haber’i kurduğum, 2019 yılının Nisan ayından itibaren, özellikle de ‘FETÖ Borsası’ muhabbetinin ve ‘kripto Fetöcülerin AK Partili gazeteciler ve milletvekilleri tarafından dillendirilmeye başlandığı sıralarda, bazı kilit Denizli FETÖ dosyalarını ve ifade tutaklarını incelemeye başladım.

Çünkü; Türkiye genelinde konuşulan bu konularla ilgili, Denizli’de de inanılmaz laflar dolaşıyordu…

Bu laflar içerisinde, en çok ilgimi çeken de “ savcılık ifade tutaklarına geçmiş bazı isimlerle ilgili, hiç kimsenin kılını kıpırdatmadığı’ yönündeki iddialardı…

Öyle ya…

unnamed

Her darbe döneminde olduğu gibi, bu darbe sonrası da asıl suçlular kendilerini gizlemeyi başarmış olabilir veya iddia edildiği gibi ‘FETÖ Borsası’ yoluyla, bir bedel ödeyerek, bir şekilde sıyırmış olabilirler.

İşte bu nedenlerden dolayı da bir gazeteci detaycılığı, sabrı ve sorumluluğu ile ifade tutanaklarını, altını çize çize okumaya başladım…

Okuduğum binlerce sayfanın içerisinde, inanılmaz bölümlerle karşılaştım; ama kendime göre, belirli kriterleri devreye sokarak bir kısmını eledim.

En önemli kriterim ise, ikinci, üçüncü şahısların aktardıklarına göre ifade verenleri değil de, bizzat kendi yaşadıklarını anlatan kişilerin verdiği ifadelere kilitlenmek oldu.

Ve bir ifade tutanağı beni adeta şok etti…

Bu tutanaktaki ifade, Cumhuriyet Savcısı Aydın S.’nin talimatıyla alınmış…

tutanakön
KAMU ADINA İHBAR EDİYORUM… 19

İfadeyi veren de, bir dönem AK Parti İl Başkan Yardımcılığı yapan, Denizli’nin büyükşehir statüsüne kavuşmasından sonra kurulan Merkezefendi İlçesi, AK Parti Merkezefendi İlçe Başkanlığı’na, kurucu ilçe başkanı olarak atanan iş insanı Ahmet Kayhan…

ahmet kayhan

FETÖ Terör Örgütü davasında yargılanan, 26 ay cezaevinde tutuklu kalan, duruşmaların sonunda 6 yıl 10 ay 15 gün ceza alan ve cezası henüz kesinleşmeden, tahliye edilen,  poliste verdiği ifadesi dışında, cezaevinde iken ikinci kez savcılığın talimatıyla 18.08.2016 tarihinde ifadesi alınan Ahmet Kayhan, inanılmaz şeyler atlatıyordu…

kayhan foto

FETÖ’nün işadamları ve siyasiler üzerindeki gücünü ve etkisini önemle vurgulayan, hatta bir duruşmasında ‘Bana gelene kadar, asıl işin içinde olanlar dışarıda’ diyen Kayhan, özellikle Denizli Büyükşehir Belediyesi’nde tanık olduğu birçok konuyu, ilk ağızdan dile getirmiş…

Peki ne demiş ifadesinde (özetle) Kayhan:

İFADE-1:

1

“…Ben siyasi hayatım dolayısı ile Denizli Belediyesi içerisinde şahit olduğum bir takım olayları anlatmak istiyorum, ben büyükşehir yasası ile birlikte Ak Parti Genel Merkezi tarafından Merkezefendi İlçe Başkanı olarak atandım. Siyasi teamül olarak ilçe yönetim kurulu oluşturulurken, ilin siyasi önderlerinden referanslı kişiler listeye dahil edilir. Ben bu dönemde fikrini almak için, o dönem

zolanla 1

Denizli Belediye Başkanı olan Osman ZOLAN’nın makamına giderek, liste için bir önerisi olup olmadığını sordum. Kendisi bu sorunun üzerine, Mehmet Çağrı SEBZECİ isimli danışmanını odaya çağırdı. Biz üçümüz liste konusu ile ilgili olarak, odada bulunduğumuz esnada, Çağrı bana hitaben ‘Abi bu konu ile ilgili olarak Davut Hoca ile bir görüş istersen’ dedi. Davut Hoca, Denizli’de bütün siyasi ortamlarda bulunan, gayet aktif, milletvekilleri ile direk görüşebilen ve cemaat içerisinde faaliyet gösterdiği herkesçe bilinen bir kişidir.

davut ilhan1
DAVUT İLHAN

Ben FETÖ/PDY ve Ak Parti arasındaki ayrışma, dershanelerin kapatılması kararları ile ortaya çıkmasına rağmen ve bunun parti yönetiminde bulunan herkesçe bilinmesine rağmen, yeni oluşacak yönetimde halen cemaat kanadından kişilerin referans verdiği kişilerin görevlendirilmek istenmesine bozulsam ve kabul etmesem de, oradan tamam görüşeyim diyerek ayrıldım. Buradan ayrıldıktan sonra, ben bu konu ile ilgili olarak Davut İLHAN ile hiç görüşmedim ve yönetimimde paralel referanslı kimseye yer vermedim…”

SORU-1: Bu ifadeden sonra, ilgili birimler tarafından, bırakın soruşturma açılmasını, adı geçen kişilerin ifadesine başvurulmuş mudur? Başvurulmuşsa, kendilerini nasıl savunmuşlardır. Başvurulmamışsa, hukuken gerekçesi nedir?

—————————

İFADE-2:

2

“ …Ben müteahhitlik ve siyaseten de görevli olduğum için, Denizli Belediyesiyle ilgili bazı durumları burada anlatmak istiyorum. İnşaat yapım işinde belediye meclisinin yapacağı değişikliklerle kar marjımız değişebilir. Örneğin 1000m2’lik bir arsanıza, 4 adet daire sığıyor ise, yandaki parsel ile belediye meclisi tarafından birleştirilirse 2000m2 bir arsaya 10 daire sığar, dolayısı ile sizin bu işten bir binada 2 adet daire çıkıyordu. Örneğin bu iki dairenin toplam fiyatı 800.000TL ise bu işten, pazarlık usulü belediyeye bir miktar para verirsiniz.

denizli deki feto pdy den yargilanan isadamla 671031 3888 3 b

Bu paranın pazarlığı Sezai Günalp ile yapılırdı. Onun bulunduğu odaya, bu konuşma yapılırken telefonla bile girilmezdi.  Bu para kendisine elden ödenir, Karşılığında herhangi bir makbuz alınmazdı. Belediyeye yardım adı altında istendiği için ve esasen yardım veren kişide bu durumdan kar ettiği için, yine Belediyeden korkulduğu ve ticari olarak hayatınız sıkıntıya düşe bileceği için bu konular şikayet konusu olmamıştır Ancak Denizli de bu rantı bilmeyen müteahhit yoktur. Sorulduğunda söylemezler ise şimdiye kadar benimde söylemediğim gibi belediye kanadından, açıkçası daha sonra inşaat ruhsatı alamayacağı korkusundan söylemezler.

Birebir yardım yaptığını bildiğim bir mütahit yoktur. Ancak belediye meclisinde TEVHİD kararları incelendiğinde, birleştirmelerin sonucunda rant elde edilenlerin tamamında müteahhitlerden para talebinde bulunulmuştur. Bu konu incelendiğinde açığa çıkacaktır. Ben yine siyaseten bulunduğum bir ortamda, ‘sakallı’nın bir müteahhitte iskan ruhsatından dolayı bu paralar zaten cematte gidiyor şeklinde karşısındaki kişiyi psikolojik olarak rahatlatmak amaçlı konuştuğunu biliyorum. Ben bu paraların şahsi olarak tamamının olmasa da, bir kısmının cemaat’e gittiğini düşünüyorum…”

SORU-2: Belediyeyi yöneten partinin ilçe başkanı olan ve müteahhitlik yapan kişinin, belediye hakkındaki beyanları  ciddi bir ihbar sayılmaz mı?  Burada kamu gücünü kullanarak menfaat temin edilerek görevi kötüye kullanma, rüşvet, irtikap ve kamuyu zarara uğratmak suçları söz konusu değil mi? Belediye Meclisince yapılan tevhid yoluyla imar değişiklikleri ve kat artışları araştırıldı mı? Belediye yetkilileri ve meclis üyelerinin ifadeleri alındı mı?

—————————

İFADE-3:

4

“… Beltaş isimli şirket belediyenin şirketidir. Denizli ilindeki yol kenarlarında ve mesirelik alanlardaki otopark gelirlerinin ve işletmelerinin tamamı bu şirkete aittir. Bu şirket ticari faaliyetlerinde bildiğim kadarı genel itibari ile istenmediği zaman fatura ve fiş kesmez, dolayı ile bu şirketin gelirleri kayıt dışındadır. Hatta şirket belli bir gideri olmamasına rağmen zarar ettiği dönemler bile olmuştur. Bu dönemlerde Denizli belediyesi bütçesinden şirkete para aktarılır. Şirkette kazanılan bu açıktan paranın dağıtımı veya kullanılması konusunda danışman olarak görev yapan Çağrı SEBZECI aracılığı ile yapıldığını bilirim.

indir
MEHMET ÇAĞRI SEBZECİ

Çağrı SEBZECI sadece danışman olarak görev yapmasına rağmen belediyenin içerisinde para geçen her konusunda aktif bir şekilde görev alır. Örneğin ilçe başkanı olduğum dönemde, 2014 yerel seçimler öncesinde seçim stratejisini ve bütçesini o yönlendirmiştir. Kendisine hesap sorulmasından çok rahatsız olur, hatta yine bu dönemde benimle başkan adaylarının Bilboard ve duvar giydirme masrafları ile ilgili olarak kendisine adet ve metre sorduğumda, hesap vermekten kaçınıp “bana kimse hesap sormuyor abi; sen neden böyle yapıyorsun. o zaman kendi işini kendin yap diyerek sert çıkmıştır…”

SORU-3: Beltaş Şirketi’nin kayıt dışı harcama yapmasıyla ilgili ve kayıt dışı işlemleri hakkında bir inceleme yapıldı mı? Beltaş Şirketi’nin resmi yöneticileri varken, danışman statüsündeki birinin, ifadede belirtildiği şekliyle nüfuz etmesi normal mi, araştırıldı mı?

—————————

İFADE-4:

3

“…Denizli Belediyesi’nin matbaa işlerinin tamamı İstanbul ilinde Çağrı SEBZECİ tarafından yaptırılır. Denizli Belediyesi matbaa masrafı olarak faturalı olarak ücret çıktısı gösterir. Ancak, örneğin belediye dergisinin 10.000 adet basıldığı şeklinde fatura kesilse de, gelen derginin kaç adet olduğunu kimse saymazda bilmezde.

DENIZLI 38 kapak 1024x1024 1

Yine Belediyenin Beyaz masa ve Basın ve halkla ilişkiler birimlerinde çalışacak personellere karar verme yetkisi de, aslında resmi görevli olmamasını rağmen Çağrı SEBZECİ yapmaktaydı. Tüm personel bu konudan dolayı kendisinden çekinirdi…”

SORU-4: Matbaa faturalarının şişirilerek kamunun zarara uğratıldığı iddiaları araştırıldı mı? İlgililerin ifadeleri alındı mı? Denizli’de, aynı işleri basan matbaa yok mudur? Belediyenin Beyaz masa ve Basın ve Halkla İlişkiler birimlerindeki personelin, hiçbir yasal statüsü olmayan Çağrı Sebzeci tarafından yönetildiği; bu personelin, asıl görevleri dışında, şahsi işlerde ve firmalarda kullanıldığı, hatta, Beltaş Personeli için çıkarılan yemeklerin, aynı şekilde dışarıdaki bazı firmalara servis edildiği doğru mudur?

—————————

Şimdiden birilerinin, bu yazıyı okurken “ Kardeşim sen de, bir Fetöcü’nün lafına inanarak gazetecilik mi yapıyorsun?” dediğini duyar gibiyim…

Hatta bu yazı yayınlandıktan sonra, birileri tarafından (işini adam gibi yapanları tenzih ediyorum) tek merkezden beslenen bazı gazeteci ve medya kuruluşlarının, ağız birliği etmişcesine, ağızlarını şapırdata şapırdata bana saldıracaklarını, iftiralar atmak için sıraya gireceklerini de çok iyi biliyorum…

İnanın hiç umurumda da değil…

terfi ettirilen asil kripto fetoculer h133206 abc0e

Umurumda olan, ‘Sayın Cumhurbaşkanımızla birlikte, birçok devlet büyüğünü bile aldatan’ CIA destekli bu örgütün tezgahına giren, çocuklarını bu örgütün okullarında okutanlardan tutunda, Bank Asya’da parası bulunanların bile sorgusuz, sualsiz tutuklanarak cezaevlerine atılırken, AK Parti Merkezefendi Eski İlçe Başkanı Ahmet Kayhan’ın ifadesinde adı geçenlerin bir kısmı yargı huzuruna çıkarılırken, bazı isimlere hiç dokunulmamış, bir kısmı da halen önemli görevlerde bulunuyor olmasıdır…

haberler 568d0a7b91056

Diyeceğim şudur ki; söz konusu ifade C. Savcısının bilgisi ve talimatı ile alındığına ve savcının önüne gittiğine göre; herhangi bir suçtan haberdar olan savcının veya kolluk güçlerinin yapması gereken, öğrendikleri suça ilişkin tüm delilleri toplamak, ifadeleri almak, “iftira mı, gerçek mi?’, süzgecinden geçirmek ve gereğini yapmaktır. İftira ise, iftirayı atan, değilse de iddia edilen suçları işleyenler hakkında kamu davası açmak, hukukun gereği değil midir?

Yazımı, Başkan Zolan ve Danışmanı’na soracağım iki soruyla bitirmek istiyorum:

secim kampanyasini yuruttu ihaleyi kapti 673631 5
OSMAN ZOLAN/ÇAĞRI SEBZECİ
  • Sayın Başkan Zolan ve danışmanının, kendileriyle ilgili detaylı olarak ifade tutanaklarına geçen bu suçlamalardan haberleri oldu mu? Her hangi bir yetkili tarafından ifadeye çağrıldılar mı?  Çağrıldı iseler, savunmaları ne oldu?
  • Herkesin konuştuğu, benim ise tutanak belgesini yayınlayarak dile getirdiğim bu suçlamalarla ilgili olarak, yetkililer çağırmasalar bile, yaptıkları görev nedeniyle kamu hizmeti verdikleri için, kamuoyuna karşı bir açıklama yapma sorumluluğu duyuyorlar mı?

Bu vesileyle, 15 Temmuz’un 4. yılında şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyor, gazi olan vatandaşlarımızı saygıyla yad ediyorum.

Bu milletin, her türlü tezgaha ve darbeye karşı tek bir vücut halinde durarak, bu vatanı ve Cumhuriyeti, Büyük Önder Atatürk’ün açtığı yoldan yürüyerek, sonuna kadar koruyacağına olan inancım tamdır.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR...