Memleket Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Levent Kazancıoğlu, altılı masaya seçmen ve sandık ittifakı çağrısında bulunarak; “Yazlık evleri geziyorlar, boş evleri gezip tespit ediyorlar. Mükerrer Oy kullandıracaklar” diye uyarıda bulundu.
Memleket Partisi Teknoloji ve Dijitalleşmeden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Levent Kazancıoğlu, PM üyesi Süleyman Dinçberk, Parti kurucusu, Parti meclisi üyesi, ve Genel Başkan Danışmanı Osman Kurtuluş ve Denizli İl Başkanı Erhan Derici ile birlikte Denizli Gazeteciler Cemiyeti’nde açıklamalarda bulundu.
İşte o açıklamalar:
KAZANCIOĞLU: ADAYDAN ÖNCE, SEÇİM SANDIKLARINI KONUŞMAMIZ LAZIM…
Altılı masa toplantıları ile oyalanıyoruz. Dikkatimiz dağıtılıyor. Ekonomi konusunda, hayati meseleler konusunda dikkatimiz dağıtılıyor. Bu altılı masa sayesinde. 7-8 aydır da altılı masa ne bir cumhurbaşkanı adayı çıkarabildi ne de aklımızda kalacak bizim problemlerimize çözüm olabilecek bir demeçte bulunabildi.
Biliyoruz ki bize bir cumhurbaşkanı adayı lazım. Fakat bundan önce cumhurbaşkanını seçecek seçmen lazım. Ve ondan sonra da bunların işleminin eyleminin gerçekleşeceği sandık lazım. Cumhurbaşkanlığından önce konu seçmen ve sandık. Herkes adayı konuşuyor. Bunun yanlış bir yöntem olduğunu düşünüyoruz. Adaydan önce seçmeni ve sandığı konuşmamız lazım.
Sandığı nasıl konuşacağız? Türkiye’de iktidardan kurtulmanın birinci yolu oy kullanacak 60 milyon seçmeni tek tek incelemek, tespit etmektir. Seçmenin kim olduğunu bilmemiz lazım. Apartmanımızda kimin oturduğunu, kimin oy kullanacağını bilmemiz lazım. Oy kullanacakların kim olduğunu bilmemiz lazım ki sonucuna güvenelim.
Aksi takdirde kimse çıkan sonuca güvenmeyecek…
SEÇİM VE SEÇMEN İTİFAKI ÖNERİYORUZ…
Çeşitli rakamlar vererek 5 milyon 7 milyon mülteci var deniyor. Bu rakamların da ne kadar güvenilir olduğu da belli değil. Sandığa kimin gideceğini bilmeden sandığa gidip seçimi de meşrulaştırmak doğru bir şey değil. 60 milyon seçmeni mahalle mahalle, ev ev paylaşmamız lazım. Biz bu konuda diğer partilere seçmen ittifakı öneriyoruz. Sandık ittifakı ve seçmen ittifakı öneriyoruz. Altılı değil onlu onikili masa olabilir. Bu 60 milyon seçmeni inceleyelim diyoruz.
Sandık paylaşımında görev almak istiyoruz. Herkesin görev almasını istiyoruz. Tüm siyasi partilerle birlikte seçmen ittifakı ve sandık ittifakı önceliğimiz.
50 BİN SANDIĞA SAHİP ÇIKILMADIĞI SÖYLENDİ…
2018’de 190 bin civarında sandık vardı. Şimdi de 200 bin sandık olacağı tahmin ediliyor. Bunun için sandıkları en az 400 bin gözlemci koymamız gerekiyor. Biz Muharrem İnce’nin daha yakın dönemeçte hafızalarımızda, CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan da söyledi 50 bin sandığa sahip çıkılmadı dedi.
Bunu söyleyen CHP’nin Genel Başkan yardımcısı. Sahip çıktık deniyor fakat sahip çıkılamıyor. Bu bir gerçek…
Bunu altılı masadakiler de biliyor CHP de biliyor bizim buna şimdiden ortak çare bulmamız lazım. Sonradan cumhurbaşkanı kim olursa olur. Hiç olmazsa seçimin sonuçlarına gönül rahatlığı ile güveniriz. Ama bunları yapmazsak o zaman seçim de meşru olmayacak bu doğru bir şey olmayacak.
Bu sebeple genel başkanımızın önerisi seçmen ittifakı ve sandık ittifakının kurulmasıdır.
TELEVİZYONDA TARTIŞMAYA DAVET EDİYORUZ…
2002’de Baykal ile Recep Tayyip Erdoğan televizyona çıktı. Başbakanlık için işte tartışalım. Bu tartışmalar sonradan hiç olmadı. Bu da doğru bir şey değil. Biz cumhurbaşkanının değişen şartlar üzerinden kim olacağını bilmek istiyoruz. Öyle ya her gün şartlar değişiyor. Dünya değişiyor fikirler değişiyor şartlar değişiyor. Bu nedenle cumhurbaşkanı adayı olacak kimselerin televizyonda tartışmasını istiyoruz.
Muharrem İnce tüm adaylara açık bir teklifte bulunuyor. Ege adaları, Ff35, S400, Kürt sorunu, ekonomi, tarım, eğitim, sağlık, göçmen meselesi bunların hepsini tartışmak istiyor. Halk bunu zorlamalı. Kimi seçtiğimizi bilmeliyiz. Seçmenin kim olduğunu bilmeliyiz. Sandığın nasıl korunduğunu bilmeliyiz.
EKONOMİYİ PERİŞAN ETTİLER…
Biz günlük siyaseti de değerlendirmek üzere buraya geldik. Bu hükümet bu tek adam yönetimi ekonomiyi perişan etti. Serbest liberal ekonomi diye girdiler, şu anda da Sovyetik ekonomilere, yarı diktatör ekonomilere benzedi ekonomimiz. AKP’li Zehra Taşkesenlioğlu 180 milyon dolar borsa manipülasyon yapıyor. Eşi Ünsal Ban ile beraber neler döndürdüklerini biz bilemiyoruz.
Borsa İstanbul’u kontrol etmek görevli SPK’dan bir ses çıkmıyor. Cumhurbaşkanı diyor ki yolsuzluklarla mücadele edeceğim diyor. Etsin görelim. Kimse elini tutmuyor.
GENÇLERE, KADINLARA SÜLFİ(ALÇAK-ADİ-BAYAĞI) DENİLİYOR…
Refah isteyen gençlere kadınlara süfli deniyor. Türkçesi alçak adi bayağı demek. Yaşam sevinci olan refah isteyen kadınlara çocuklara sülfi deniyor; bu ne demektir biz anlayamadık. Niye hükümet oluyorsunuz ki o zaman. Göçmen konusunda da halkımızın ve ekonomimizin büyük bir hassasiyeti var. Göçmenleri geri göndereceğiz. Esat’la görüşüp göçmenleri geri göndereceğimizi kesin olarak bir taahhüt olarak halkımıza sunuyoruz.
YAZLIK EVLERİ GEZİP, BOŞ OLANLARI TESPİT EDİYORLAR…
Endişelerimiz televizyonlara da yansıyor. Sizin evinizde başkası kayıt edilmiş. Ona orada mükerrer oy kullandıracaklar. Büyük olasılıkla şimdi internetten bir kelime bir cümle bir harf değiştirerek adı soyadı da değiştiriliyor insanların. Orada daha hakkı olmayan insanlara veya mükerrer olarak oy kullandıracaklar.
Yazlık evleri geziyorlar, boş evleri geziyorlar oraları tespit edip oy kullanmaya hakkı olmayan insanlara oy kullandıracaklar. Bu insanlar burada vergi ödemiş bedel ödemiş insanlar değil. Türk vatandaşı da değilse veya sonradan yapılmışsa veya varsa mükerrer oy kullanarak böyle bir seçim olsun istemiyoruz biz. Bizim istediğimiz hakkaniyetli bir seçim olsun. 60 milyon seçmene sahip çıkalım istiyoruz.
