• Güncelleme: 17:42:16 - 20 Mart 2022
  • Yayınlama: 16:25:26 - 20 Mart 2022

Geçenlerde elime bir liste geçti…

Hangi belediyeye ait olduğu belli olmayan, ama rakamların doğruluğunu birçok kanaldan teyit ettiğim bir liste…

Listede iki grup halinde toplamda 39 yerel medya kuruluşunun ve sahiplerinin ismi ile karşılarında da bu kuruluşlara ödenen aylık-yıllık ücretlerin rakamları yer alıyordu.

Belediyelerin medya kuruluşlarıyla çalışması kadar normal bir şey olamazdı…

Ki belediyelerin, ‘tanıtım ve organizasyon’ bütçesinden yerel medya kuruluşlarına destek olması gerektiğini (bizim meslekte namusla eş değer görülen haberlerin, manşetlerin, editörün dikkatine utanmazlığıyla satın alınması şartı dışında) en çok savunan gazetecilerden de biri olduğumu herkes bilir…

Bu listede adı bulunan medya kuruluşlarının, belediyelerle hangi şartlarda anlaştıklarını bilmiyorum…

Anlaşma şartları içerisinde, yayınlanacak olan haberlere de bir bedel takdir edilmişse eğer bu utanç, buna ‘evet’ diyenlere aittir…

Şifre Haber olarak, belediyelerle ‘çalışmama’ kararımız olduğu için de açıkçası, ne tür taleplere dayandırılarak anlaşmaların imzalandığını bilmiyorum…

Gelelim asıl beni rahatsız eden detaya…

Listeyi incelediğimde gördüğüm manzara, hem gazeteci olarak hem de temel insani bir prensip olan ‘hakkın, hak edene göre paylaştırılması’ ilkesine aykırı olması nedeniyle, bir insan olarak beni çok rahatsız etti.

Öyle ki, bu mesleğe en azı 15-20 yıl hizmet vermiş, bazıları 30-40 yıldır mesleğin içinde bulunan gazeteci arkadaşlarımın kurduğu, aynı zamanda Denizli halkı tarafından bilinirliği olan sitelere aylık 1000- 3000 TL arasında ödeme yapılırken, sahibi herkesçe malum, resmiyette farklı kişilerin; ama tek merkezden yönetildiği iddia edilen PERA MEDYA VE POİNT MEDYA firmalarına ait, (biri hariç) diğer internet sitelerinden fazlası değil, eksiği olan, hatta Denizlililerin büyük bir bölümünün adını bile duymadığı  11 adet internet haber sitesine tek ücret belirlenmiş ve her biri için 10.000 TL aylık rakam yazılmış…

Yanlış duymadınız her biri için

aylık 10.000 TL

yıllık 120.000 TL

lise fluuu

Toplamda bu iki firmaya ait 11 adet internet sitesine, 1 MİLYON 320 BİN TL, hem de sadece (merkezde olduğu dillendirilen) bir belediyeden tıkır tıkır ödeniyor…

Diğer bir yerinden baktığımızda, bir belediyeye ait bu listenin toplamında, tüm medya kuruluşlarına ödenen 1 MİLYON 938 BİN TL’nin, 1 MİLYON 320 BİN LİRASINI sadece bu iki firmaya ait 11 medya kuruluşu alınca, geri kalan 28 internet haber sitesi 618 BİN TL’yi aralarında paylaşmak durumda kalmış görünüyor.

Ne güzel bir hakça paylaşım değil mi?

Bu rakamlara baktığımızda, medyanın mı belediyelere, yoksa belediyelerin mi, cukkayı götüren iki firmaya ait medya kuruluşlarına satıldığını değerlendirmek gerekmiyor mu?

Ha bir de bu rakamlara Denizli Büyükşehir Belediyesi ve diğer belediyeleri de eklediğinizde ve o belediyelerin büyük bir bölümünde de aynı firmaların malum sahibinin, aynı ‘haksız paylaşım şartlarında’ etkili olduğunu hesaba kattığınızda, ortaya çıkacak olan rakamları varın siz düşünün…

(bu iki firmanın, başka kalemlerde belediyelerde yaptığı işler, bir başka köşe konumuz olacak yakında. Hem de belgeleriyle inşallah…)

Şimdi ben, buradan (hiç umudum yok ama)…

Tüm belediye başkanlarına sesleniyorum…

Gelin hepiniz, bütçenizden ne kadar bir rakamı tanıtım organizasyon işlerine ayırdığınızı, başta konumuz olan medyaya ayrılan bütçe olmak üzere kalem kalem açıklayın

Açıklayın ki, bu millet, parasının nereye harcandığını, nasıl harcandığını ve birilerinin haksızlık yapılarak beslenip, beslenmediğini öğrensin…

Parti ayırmaksızın tüm belediye meclis üyelerine de sesleniyorum…

Belediye Başkanları açıklamasa bile, bu millettin oyu ile orada oturduğunuzu ve milletin parasının nereye gittiğini, yine başta medya bütçesi olmak üzere ‘soru önergesi’ haline getirerek hesabını sorma hakkına sahip olduğunuzu anımsayın ki; adınız, halkın deyimiyle ‘bostan korkuluğu’ na çıkmasın…

Ve son olarak sevgili meslektaşlarıma sesleniyorum…

Sizler, hak edenin hakkını savunan kutsal bir mesleğin mensuplarısınız…

Rakamlar ortada…

Lütfen hiç kimseye ‘Kendi hakkını savunamayan, milletin hakkını nasıl savunsun?” dedirtmeyin…

Vee en son olarak da kendi adıma;

Kimseden bir ses çıkmasa da gazeteci Bülent Öztürk olarak bu konuyu gündemde tutmaya, CİMER’e kadar başvuruda bulunarak, bu haksızlığın gün yüzüne çıkarılması için gereğini yapacağıma söz veriyorum…

Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın…

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR...

Yorumlar

    • Osman

      Bülent bey, abiciklerinden öğrenmişlerdir..
      …..Kadı nın hikayesi meşhurdur..
      Bölgenin en büyük eşkiyası oğluna vasiyetinde kalan nakit paranın yarısını bölgede ki en büyük eşkıyayı bulup ona vermesini ister…Başlar dağ bayır en büyük büyük eşkiyayı arar ken gittiği dağlardaki eşkiyalar dan herbiri başka bir eşkiyaya yönlendirek kabül etmemişler..oğlan günlerce en büyük eşkiyayı aramaktan bıkmış, tam dönecek gitiği eşkiya sen demiş enbüyük eşkiyayı dağda arama git emaneti şu şehirdeki kadıyı bul ona ver demiş.Gitmiş kadıyı bulmuş..meramını anlatmış.Kadı dinlemiş ,hiddetlenerek huzurdan kovmuş.adam tam kapıdan çıkarken gel hele melun , sen bu işten kurtulmak mı istiyormusun ;gel o zaman sana şu evimin bahçesin deki “kar ” ı satayım demiş.Adam dünden razı kabul etmiş.Müsaade istemiş,tam kapıdan çıkarken kadı tekrar çağırmış.Demişki; sen bahçedeki “kar”aldın ama altındaki toprak benim ” kar “ı benim bahçemden kaldır götür..adam yalvarmış yakarmış aman kadı efendi ben bunu yapamam edemem demişşe de kadı kabul etmemiş..son bir yakarışla kadı efendi var mı bunun bir çaresi ..var demiş. Getirdiğin kadar daha para getir,ben senin yerine” kar”ları temizletirim demiş.. Hikaye bu . Rüşvetin almanın kılıfı çok ..seç seçebildiğin i..slmlar..

      Yanıtla
Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir