Denizlililere veya benim gibi Denizli’de uzun yıllardan beri yaşayan, Denizli aşığı olan, Denizli’nin ekmeğini yiyenlere soruyorum…
Bugüne kadar siz hiç ananızın elinden Denizli’nin meşhur(!) ‘Leblebi Çorbası’nı içtiniz mi?
Hadi içmediniz… Atanızın, ananızın dilinden Denizli’nin meşhur ‘Leblebi Çorbası’nın adını (gerçi programın 40 yıllık aşçıları da duymamış ama…) hiç duydunuz mu?
Peki Denizli’nin il sınırlarının dışına taşan, (zaten meşhurrr) ‘Denizli Kebabı’nı, evlerde tencerede pişiren ninenize veya annenize hiç denk geldiniz mi?
Hepinizin cevabı evetse, bu benim ayıbım…
Hayırsa da Denizli’yi ‘malum şahsın’ eline teslim edenlerin…
Sırf bir yerlerden ‘cukka para kazanma kaynağı yaratırım’ hesabıyla, Denizli’yi yağlı güreş festivallerine boğan…
Hatta boğa güreşlerini bile, neredeyse Denizli’nin geleneksel organizasyonlarından biri diye yutturmaya kalkan…
Her taşın altından çıkan…
Adı ‘festival ağası’na çıkan Osman Aga’nın, Denizli halkının parasıyla, dimdik arkasında durduğu ‘meşhur danışman’, ‘malum Şahıs’ ve son olarak da ‘ünlü gurme!’ olarak karşımıza dikilen MÇS Ajans’ın sahibi Mehmet Çağrı Sebzeci’ye ‘bu ne rezalet kardeşim” diye bir soran çıkar mı (hiç sanmam) bilmem…
Ama biz, yani ŞİFRE HABER olarak şimdiye kadar programlarımızda, köşe yazılarımızda ve haberlerimizde sorduğumuz gibi, kamu adına hesap sormaya devam edeceğiz…
Gelelim şimdi ‘rezaletin’ özüne…
Biliyorsunuz ekranların sevilen ‘yabancı kaynak devşirmeli’ Masterchef Programı, son zamanlarda sanırım tamamen ‘bize özel’ bir format değişikliği ile Masterchef Türkiye ‘yamasıyla’, Türkiye’nin değişik illerine konuk oluyor…
Ama öyle ‘babasının hayrına’ değil tabi…
Acun Ilıcalı, bu kadar paraya muhtaç duruma düştü mü bilemem..
Şöyle bir internet sitesine girip, tarama yaparsanız…
Bursa’da belediyenin, Kilis’te ise valiliğin paralarıyla, (yani bizlerin parasıyla) bu TV programının yapımcılarının milyon milyon nasıl ihya edildikleriyle ilgili haberleri okuyabilirsiniz…
Ben işin orasında değilim…
İzlenen bir programdır…
İline davet edersin…
Masraflarını karşılarsın, yatırırsın, yedirir, içirir, gezdirirsin…
Onlarda görevlerini yaparlar, güzel bir program çekip evlerine dönerler…
Maliyetleri de, devede kulak kalır…
Denizli’yi de güzel bir şekilde tanıtmış olursunuz…
Ama kazın ayağı hiç de öyle görünmüyor…
Diğer illerde, 2 yıl öncesinin tarifesiyle bile bir milyonu aşkın rakamlardan bahsediliyor…
Bursa’da ortalık ayağa kalkmış…
Tepkiler üzerine Büyükşehir Belediye Başkanı, bu yemek yarışması programı için ödenen parayı Bursa Ticaret Sanayi Odası ile yarı yarıya karşıladığını açıklamak zorunda kalmış, BTSO Başkanı ise ‘bizim bu şekilde yarışmalara verecek paramız yok’ diyerek yalanlamış…
Denizli’de de program sunucularının ve o masaya, (yüksek rakamlar vererek oturdukları iddia edilen ve çoğu insanın tanımadığı) diğer jüri üyeleriyle birlikte yerleşen ‘Malum Şahsın’ Başkan Zolan’la ilgili güzellemelerine baktığımızda, belediyemizden de ciddi rakamların çıkmış olabileceğini tahmin etmek, hiç de o kadar zor olmamalı…
Aslında resmi veya siyasi hiçbir yetkilinin, yaşatılan ve ŞİFRE HABER tarafından ortaya çıkarılan onlarca hesap sorulmadık icraatı bilen biri olarak, ben işin para tarafında da değilim…
Hatta bu ilde her türlü riski üstlenerek gazetecilik yapan, bu ilin insanlarının hakkını savunanlara bile sahip çıkmaktan korkan yüzbinlerin olduğunu de görüyorum…
Dahası bu ilin insanları, bu milletin parasını, bu ‘malum şahsın’ çoğu paravan internet sitelerine peşkeş çekip de, ‘Bu nedir sayın başkan’ diye soran meclis üyelerine “ Kendi şahsi takdirimdir’ diyen başkanlara bile ses çıkarmadı…
Hatta çoğu, ‘çok uzun yazı okuyamıyorum’ diye, bu köşeyi bile okuma zahmetinde bulunmayacaklar…
Ama olsun…
Asıl muhataba, yani Başkan Zolan’a…
Sormam gerekenleri sormaktan, hiç kimse alıkoyamaz beni…
Sayın Zolan…
Milletin parasıyla size danışmanlık yapan, milletin parasını ve nüfuzunu (sayenizde) fütursuzca kullanarak şanına şan, parasına para katan, milyon milyon satın almalar, ticari yatırımlarla ‘minnacık’ bir ajans patronu olmanın ötesinde performanslar sergileyen bu kişiye, belki de ticari sırdır, diye düşünüp “Çağrıcım… Bana danışmanlık yapman da MÇS’ye çok yaradı ha… Bu hızlı yükselişiniz takdire şayan da… Altında yatan marifetleriniz nedir?” diye sormaktan çekinebilirsiniz…
Ama en azından sizden ricam Sayın Başkan Zolan…
Bu organizasyon için TV Programı yetkililerine belediyenin bütçesinden ne kadar para çıktı?
Eğer iddialar doğru ise, kendisiyle birlikte jüri üyesi olarak orada oturan kişilerden, kişi başı kaç para alındı; bu para ‘malum Şahsın’ ajansına mı gitti, yoksa belediyenin masraflarına mı destek oldu?
Bir de…
Şov yapma hastası bir ruhun eline teslim ettiğiniz milletin parasıyla, Denizli’nin geleneksel yemek kültürünü, Denizlililerin bile duymadığı uyduruk ‘leblebi çorbası’na ve sırf şov yapacağım diye, tandırda pişen ‘Denizli Kebabı’na, tencerede kavrulan et muamelesi yapılması ‘rezaletine’ nasıl yüreğiniz el verdi, onu açıklayın…
‘MALUM ŞAHIS’ LA İLGİLİ ARŞİV HABER, PROGRAM VE KÖŞE YAZILARIMIZI MERAK EDİYORSANIZ, AŞAĞIDAKİ LİNKLERE TIKLAYABİLİRSİNİZ…
