• Güncelleme: 11:58:48 - 4 Şubat 2023
  • Yayınlama: 11:58:46 - 4 Şubat 2023

4 Şubat 1931

Denizli tarihinde önemli bir gün.

Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün Denizli ziyareti. Bu önemli gün, uzun ve detaylı bir yazıyı hak ediyor.

4 Şubat 1931

Şehir, o gün tarihinde görmediği bir hareket yaşamış olmalı.

Atatürk’ün Menemen isyanından sonra karar verdiği “Büyük Ege Gezisi”ne manevi kızı Afet İnan, Genel Sekreteri Tevfik, Başyaver Resul, Özel Kalem Müdürü Hasan Rıza, Komutan İsmail Hakkı Bey, Sinop Millet Vekili Recep Zühtü, Tahran eski elçisi Memduh Şevket, İstanbul Şirket Müdürü Hamdi, CHP Kâtibi Ziya Bey, Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Dr. Hüsamettin, Kaymakam Dr. Fuat Kâmil, Genel Müdür Sadullah Bey, çeşitli Bakanlıktan altı müfettiş, Anadolu Ajansı’ndan Kemalettin Bey, Foto Cemal, Sinemacı Kenan Bey, General Fahrettin Altay, Recep Peker Bey, Vasıf Çınar Bey ve yaverleriyle çıktığı biliniyor. Bu kadroya 45 kişilik polis, posta müdürü, hizmetli ve şoförlerden oluşan ekibi de ekleyeyim.

WhatsApp Image 2023 02 03 at 18.49.16
Bugün Bir Devrimcinin Şehrimize Gelişini Kutluyoruz… 5

Oldukça kalabalık misafir kadrosu var. Denizli’de kalacak yer konusunda çözüm şöyle bulunmuş: Atatürk parti binasında kalacak, aşçısı ve hizmetlileri parti binasının karşısındaki belediye binasında yerleştirilecek, Umum Katip ve yaverlerden önemli bir bölümü Vali Konağı, Ziraat Bankası binası, Yusuf Başkaya ile Hamdi Berkman’ın evinde yatacaktı. Diğerler misafirler de birer ikişer münasip evlere yerleştirilecekti. Polis, hizmetli ve şoförlerse uygun otellere (o sıralar otel yerine hanlar var) yerleştirilecekti.

CHP BİNASINDA KALDI

WhatsApp Image 2023 02 03 at 18.50.40

Denizli Valisi Halit Aksoy, kendisinden yatacak yer düzeni ile detaylı bilgi isteyen Cumhurbaşkanı Özel Kalem Müdürü Ziya Bey’e 3 Şubat’ta bir telgraf çekti ve şunları yazdı: “Cumhurbaşkanı Hazretleri için parti (CHP) binası izhâr edilmiştir. Vilâyet konağında dört yatak, biri Kâtib-i Umûmî Tevfik Beyefendiye, birisi zât-ı âlilerine ve ikisi de yaver beylere tahsis olunmuştur. Kalem-i Mahsus katipleri beyler için de Vilâyet Konağı karşısındaki Ziraat Bankası’na üç karyola izhar ettirilmektedir. Fırka binası karşısındaki Mebus Yusuf (Başkaya) Beyin hanesine üç karyola izhar edilmiştir. Bunlar, Kütahya Mebusu Recep (Peker), Sinop Mebusu Recep (Zühtü), Yozgat Mebusu Salih Beylere tahsis edilmiştir. Müsteşar Hüsamettin, Dr. Kemal ve müfettiş beyler için de Dr. Hamdi (Berkman) Beyin henüz yaptırdığı daire tahsis olunmuştur. Diğer zevât birer ikişer münasip zevâtın hanelerine misafir edilecektir. Polisler ve diğer müstahdemin, şoförleri için otellerde karyola ihzâr ettirilmiştir. Reis-i Cumhur Hazretleri’nin aşçıları ve diğerleri için fırka binası yanında Belediye dairesi tahsis olunmuştur. Mebus Vasıf Beyefendi için Bursa Komiseri Esat (Kaymakçı) Beyin evi ihzâr edilmiştir…”

HESAPLAR CEPTEN…

Atatürk’ün treni Denizli’ye saat 13.00’de girdi. İstasyonda iğne atsan yere düşecek gibi değildi, binlerce Denizlili genç yaşlı çoluk çoluk çocuk istasyona yığılmıştı. Hep birlikte “Yaşa Ulu Gazi, Varol Halaskar” diye bağırıyorlardı.

Atatürk o gün; Kışla, Belediye, vilayet, Memleket Hastanesi, Hamdi Berkman Sağlık Yurdu ve Denizli Lisesi’ni (o zamanki adıyla köy muallim mektebi )ziyaret edip, öğle yemeğini Çamlık’ta yedikten sonra Kaleiçi Çarşısı’nı gezip, esnafla sohbet edip geceyi bugün Atatürk ve Etnografya Müzesi olarak kullanılan parti binasında geçirdi. Hesabı kendi cebinden ödediği akşam yemeğinde şiş kebap, fıstıklı, künarlı, kızıl üzümlü kuzu içi pilavı vardı.

WhatsApp Image 2023 02 03 at 18.49.42

CEVDET ŞEMSİOĞLU ZAMANIN TANIĞI

O gecenin canlı tanığı var. O sıralar henüz çocuk olan ressam Cevdet Şemsioğlu yıllar sonra gördüklerini şöyle anlattı:

“Ziyafet, parti binasının girişten soldaki ilk odasında veriliyordu. O zamanki belediye, Rum Kosti’nin evine küçük bir tadilat yaparak belediyeye çevrilmişti. İçi yeşil boyalı riyaset odası elektrikten iki adet daha lüks lambası ile aydınlatılmış olduğundan esas parti binasından bakılınca nur gibi parlıyordu. Dayımın lokantası da belediyenin karşısında bulunduğundan, lüzum duyulan şiş kebaplarını, dayımın dükkan komşusu tütüncü Nihat Vereskala’nın odacısı Fahri ile parti binasına biz taşıyorduk. Parti binasının yemek odasında, kapıya dik gelen uzun yemek masasının sağ ve baş köşesinde Gazi Paşa, solunda kırk yaşın üstünde; kumlu griye bakan ceketi ve kıvırcık sarı saçları kısa kesilmiş bir İngiliz misafir oturuyordu. Servis yapan garson, rahmetli ağabeyim yakışıklı Sabri idi. Elinde iki kayık tabakla bu iki misafire fıstıklı, künarlı, kızıl üzümlü kuzu içi pilavını servis ediyordu.”

BÜYÜKÇE KÖY

Peki bu hepimizin dilinde pelesenk olan Atatürk’ün Denizli için sarf ettiği o meşhur “Büyükçe köy” sözü ne zaman ortaya çıktı?

Büyük ihtimal sözünü ettiğimiz bu sofrada.

Belki yemekler yenip üzerine kahveler içilirken.

Belki protokolden birinin “Paşam Denizli’yi nasıl budunuz?” sorusu üzerine.

Belki de kahvesinden bir yudum aldıktan sonra biraz duraklayıp “Büyükçe bir köy” cevabını verdi Atatürk…

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir