• Güncelleme: 15:56:36 - 25 Kasım 2023
  • Yayınlama: 15:41:10 - 25 Kasım 2023

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Kadın Kolları Genel Başkanlığı’nın çağrısı üzerine, tüm Türkiye’de olduğu gibi Denizli’de de CHP’li kadınlar şiddeti protesto etmek için eylem yaptılar.

Şehir merkezinde bir araya gelen Denizli Kadın Kolları üyesi kadınlar, İl Kadın Kolları Başkanı Ayşen Kocabay’ın basın  açıklamasını dinlediler ve tepkilerini  slogan atarak gösterdiler.

CHP İL KADIN KOLLARI BAŞKANI AYŞEN KOCABAY’IN OKUDUĞU, ŞİDDETE YÖNELİK BASIN AÇIKLAMASININ TAMAMI İSE ŞÖYLE:

Bugün, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü. Cumhuriyet Halk Partisi Kadın Kolları olarak, 81 il ve 973 ilçede alanlarda eş zamanlı basın açıklaması yapıyoruz. Şiddet nedeniyle yaşamını yitiren tüm kız kardeşlerimizi saygıyla anıyoruz.

Bugün, dünyada ve ülkemizin dört bir yanındaki kadınlarla tek yürek olduk: her türlü şiddete, sömürüye ve savaşa meydan okuyoruz. Dünya tarihine “kelebekler” olarak geçen Mirabel Kardeşler’in direnişine sahip çıkıyoruz. Bundan tam 63 yıl önce Dominik Cumhuriyeti’nde diktatörün devrilmesi için canları ile bedel ödeyen Mirabel Kardeşler’i saygıyla anıyoruz.

Değerli Basın Mensupları,

Adında “adalet” olan AKP Hükümeti’nin yönettiği ülkemizde her gün en az iki kadın katlediliyor. Kadın cinayetlerini sadece “sayı” olarak değerlendiren iktidar, çarpıttığı verilerle şiddetin azaldığını iddia ediyor. Hayattan koparılanın bir evlat, bir anne, bir abla, bir kardeş, bir arkadaş, bir dost olduğu gerçeği yok sayılıyor. Cinayetlerin üzeri “şüpheli kadın ölümü” denilerek kapatılmak isteniyor.

İstismara uğrayan çocuğun davasında “çocuğun rızası”ndan bahsediliyor. Kadına ve çocuğa yönelik şiddet uygulayanlar cezasızlık politikası ile ödüllendiriliyor. Kırmızı çizgimiz olan İstanbul Sözleşmesi hukuksuzca feshediliyor. 6284 Sayılı Şiddet Yasası’na göz dikiliyor. Cumhuriyetin biz kadınlar üzerindeki en önemli kazanımlarından olan Medeni Kanun budanmaya çalışılıyor. Kadının insan haklarının en büyük güvencesi olan laik düzen büyük bir tehdit altında.

CHP’li Kadınlar, Kadına Şiddete Karşı Basın Açıklaması yaptı…
Kadına Şiddete Karşı Basın Açıklaması yaptılar…

Yeni Anayasa tartışmalarında, kadınlar hedef tahtasına konuluyor. Bakanlığın adından dahi “kadın” ibaresini kaldıran zihniyet, toplumsal cinsiyet eşitliğini yok sayıyor. Kadınlar kıyafetine göre ayrıştırılmaya, dayanışma parçalanmaya çalışılıyor.

Kadınların istihdama katılımını teşvik edecek politikalar uygulanmak yerine, çalışmak isteyen kadınların işsizliği artırdığı iddia ediliyor. “Kadının fıtratına uygun” işlerde çalışması gerektiğini dahi söyleyenler çıkıyor. Kadınların siyasete aktif katılımı önüne sürekli engeller konulmaya çalışılıyor. Erken yaşta ve zorla evlilikleri meşru kılmak için adeta fırsat kollanıyor. İktidarın kadının hayatını cehenneme çeviren politikaları saymakla bitmiyor.

Biz bütün bu uygulamalar karşısında yılmadan, usanmadan, direnmeye ve sesimizi yükseltmeye devam ediyoruz. AKP karanlığını aydınlığa çevirmek için kadın hareketi ile sımsıkı kenetlenerek, olanca gücümüzle direniyoruz. Haklarımızdan, hayallerimizden ve hayatlarımızdan asla vazgeçmiyoruz.

Değerli Basın Mensupları,

AKP Hükümeti, 6284 Sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’un bir gerekliliği olan Şiddet Önleme ve İzleme Merkezleri (ŞÖNİM) sayısını artırmıyor. Resmi verilere göre; Türkiye’de sadece 81 ŞÖNİM bulunuyor. 6284’ün yükümlülüklerini yerine getirmeyen Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ise yaşlılara, engellilere ve ihtiyacı olduğu düşünülen herkese yönelik hizmet sunan Sosyal Hizmet Merkezleri (SHM) açmakla yetiniyor. Durum bildiğiniz gibi: Bakanlık kadına yönelik şiddetle etkin mücadele konusunda samimi değil.

Bu konuda samimi olsaydı, ALO Şiddet Hattı 183’ü engellilere, gazilere ve yaşlılara da hizmete açılmazdı. Biz engellilerimize, gazilerimize ve yaşlılarımıza hizmet sunulmasın demiyoruz. Bu hizmetin, ölümle burun buruna gelen bir kadının arayacağı ALO ŞİDDET hattı üzerinden verilmesine itiraz ediyoruz. İstanbul Sözleşmesi’nin yükümlülüğü olan ALO Şiddet hattının amacı dışında kullanılmasını doğru bulmuyoruz.

AKP, kadına yönelik şiddeti önlemek adına hayata geçirdiği politikalarında “mış” gibi yapmaya devam ediyor. Hal böyle olunca da bizler, en temel hakkımız olan yaşam hakkımız için mücadele etmeye mecbur bırakılıyoruz.

2002 yılından bu yana kadın cinayetleri sistematik bir artış gösterdi. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun verilerine göre, 2002 yılında 66 kadın cinayeti işlenmişken, bu yıl 10 ayda 194’ü şüpheli olmak üzere en az 447 kadın öldürüldü. Bir kez daha haykırıyoruz: şüpheli kadın ölümü yoktur, etkin yürütülmeyen soruşturma vardır. Kadın cinayetleri politiktir (NOKTA).

Değerli Basın Mensupları,

Bizler AKP’den medet ummuyoruz. Neden umalım? Çarşamba günü Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın bütçesi görüşüldü. Bir daha gördük ki bu bütçede kadını güçlendirme hedefi yok! Bütçede sekiz başlık var. Kadının güçlenmesi başlığı kendine ancak yedinci sırada yer bulmuş. Bu amaçla Bakanlığın bütçesinden ayrılan pay ise sadece binde 8.6.

.

Bütçeden kadının payına yine yoksulluk düştü. Bakanlık verilerine göre; 2018 yılında sosyal yardım alan hane sayısı 3 milyon 494 bin 931 iken 2023 itibarıyla 4 milyon 400 bin haneye ulaştı. Üstelik sosyal yardımlardan yararlandırılan toplam 4,4 milyon haneden 3,5 milyonu “düzenli sosyal yardımlar” kapsamında yer alıyor. Yoksulluktan en çok da çocuklar nasibini alıyor.

Ailesi tarafından bakılamadığı için “Sosyal ve Ekonomik Destek” programı kapsamına alınan çocuk sayısı katlanarak artıyor. 2022 yılında SED programında 155 bin çocuk var iken 2023’de bu sayı 163 bin 995’e yükseldi. Bu utanç AKP’nindir!

Değerli Basın Mensupları,

Bugün CHP’li belediyelerimizle “Yerel Yönetimlerde Çalışma Yaşamında Şiddet ve Tacizi Önlemeye Yönelik Politika Belgesi”ni paylaştık. Uluslararası Çalışma Örgütü’nün ilgili sözleşmesini (ILO 190), iktidar imzalamasa da bizler yerel yönetimlerimizle hayata geçireceğiz. CHP’li Belediyeler çalışma hayatında şöyle bir irade ortaya koyuyor:

1-İstanbul Sözleşmesi’nin yanı sıra Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmeler, Anayasa ve diğer mevzuat hükümlerinin öngördüğü toplumsal cinsiyet eşitliğine yönelik tüm düzenlemeleri esas alırız. Her türlü ayrımcılığın karşısında dururuz. Bu anlayışla, Yerel Eşitlik Eylem Planı hazırlamayı, hayata geçirmeyi ve veri toplamayı kabul ediyoruz.

2-Belediye çalışanlarına farkındalık ve bilinçlendirme amaçlı toplumsal cinsiyet eşitliği eğitimleri vereceğiz. Bu eğitimleri çalışma süresinden sayacağız.

3-İş yerinde şiddetin ve ayrımcılığın ortadan kaldırılması için şiddet mağduru çalışanı gözeteceğiz.

4-Kadınlara yönelik cinsel taciz ve cinsel saldırı vakalarında adli makamlara yansıyan durumları esas kabul edeceğiz ve gerekli her türlü tedbiri alarak gerekli adımları ivedilikle atacağız. Bu süreçte gizlilik esasına göre hareket edeceğiz.

5-Şiddet mağduru çalışanın talep etmesi halinde; hukuki ve/veya psikolojik destek sağlayacağız.

6-Belediye çalışanlarının istihdamında yüzde 50 cinsiyet kotasını hedefleyeceğiz.

7-25 Kasım Kadına Yönelik Şiddet ve Mücadele Günü etkinliklerine katılan kadın üyelere -işi aksatmamak kaydıyla- idari izin vereceğiz.

Değerli Basın Mensupları,

Bizler eşitlik mücadelemizden asla vazgeçmeyeceğiz! “Kadınlar Vardır, Kadınlar Her Yerde” diye haykırırken sesimizi de sözümüzü de yükselteceğiz. Budamaya çalıştıkları yasaların etkin uygulanması için örgütlü gücümüzle direneceğiz. Can simidimiz olan İstanbul Sözleşmesi’ni ilk fırsatta yeniden uygulamaya koyacağız. Kıyafetimizden kahkahamıza, kaç çocuk doğuracağımızdan ne zaman evleneceğimize kadar her şeyimize karışanlara geçit vermeyeceğiz. Kadını aile içinde eritmeye çalışanlara, eşit yurttaşlık haklarımıza sahip çıkarak cevap vereceğiz.

Kadına yönelik şiddeti de kadın cinayetlerini de sonlandıracağız.

Biz kadınlar vardık, varız ve var olacağız.

CHP’li kadınlar olarak çok kararlıyız. 63 yıl önce çırpılan kelebeklerin kanatları bugün daha güçlü çırpılıyor!

Önümüzde durmaya kimsenin gücü yetmez, yetmeyecek.”



Denizli’nin ‘Özel Haber Portalı’ olan Şifre Haber Aracılığıyla, Denizli’nin Değerlerini Tanımak İster Misiniz?

Denizli, zengin tarihe sahip bir şehirdir. Antik çağlardan beri yerleşim yeri olmuş, farklı medeniyetlere ev sahipliği yapmıştır. Hierapolis antik kenti, Laodikeia antik kenti gibi önemli tarihi kalıntılar bulunmaktadır.

Anadolu’nun güneybatısında yer alan Denizli, Ege, İç Anadolu ve Akdeniz Bölgelerini birbirine bağlayan bir geçit yoludur. Anadolu’yu kuzey ve batıdan bölen kervan yolları üzerinde bulunan Denizli, antik kentleri, höyükleri, tümülüsleri, kaplıcaları ve travertenleri ile Türkiye’nin görülmesi gereken yerlerinden biridir. Denizli horozuyla ünlüdür.

PAMUKKALE ANTİK HAVUZ...
PAMUKKALE-ANTİK HAVUZ…

Denizli’nin Mutlaka Gezmeniz Ve Görmeniz Gereken Yerleri:

Travertenleri ile ünlü Pamukkale (Hierapolis), tarihi İpek Yolu üzerinde bulunan hanlar ve kervansaraylar, antik kentler ve müzeler Denizli’yi turizm için çok cazip bir kent haline getirmiştir.

Pamukkale…

UNESCO’nun dünya kültür mirası listesinde adı geçen Pamukkale, Denizli’nin dünyaca ünlü sembollerinden biridir. Denizli’yi dünya ile buluşturan bu doğa harikası 700 m genişliğinde ve 160 m yüksekliğindedir.

PAMUKKALE’DE GÜN BATIMI…

Pamukkale’yi meydana getiren termal su aynı zamanda buradaki travertenlerin oluşumunu sağlar. Termal suda bulunan hidro karbonatın havayla teması sonucu karbon monoksit ve karbon dioksit havaya karışır. Bu tepkimede çöken kalsiyum karbonatın oluşturduğu dev sarkık kütleler her yıl binlerce turisti Pamukkale’de bir araya getiren travertenleri oluşturmaktadır.

Sahip olduğu şifalı termal havuzları ve tepeden sarkan kırmızı ve beyaz renkli travertenleriyle Pamukkale mutlaka görülmesi gereken doğa güzellikleri arasındadır.

Denizli’nin Antik Kentlerini Görmeden Ayrılmayın:

Denizli’ye gittiğinizde kentte bulunan 14 antik kenti de ziyaret etmelisiniz.

PAMUKKALE-HİERAPOLİS ANTİK KALINTILAR…

Hierapolis

Şehir merkezinin güneyinden 18 km uzaklıktaki Hierapolis Antik Kenti içerisinde bulundurduğu çok sayıda tapınak ve dini mekanlar nedeniyle literatürde Kutsal Kent olarak anılmaktadır.

LAODİKYA ANTİK KENTİ…

Laodikeia…

Aynı şekilde, şehrin 16 km güneyinde bulunan Laodikeia Antik Kenti tiyatroları, tarihi çeşmesi, stadyumu, Zeus Tapınağı, kilisesi ve tarihi meclis bankasıyla diğer bir önemli tarihi değerdir.

Denizli’nin Merkezindeki Zenginlikler:

Şehir merkezindeki Uçanbaşı mahallesinde yer alan Atatürk ve Etnografya Müzesi ile Hieropolis Arkeoloji Müzesi (1984 yılından bu yana müze olarak kullanılan eski Roma Hamamı), tarihi İpek Yolu üzerinde bulunan Ak Han Kervansaray ve Çardak Han, Kaklık ve Keloğlan Mağarası, Honaz Milli Park Alanı da kentten ayrılmadan önce gezmeniz gereken tarihi yapıtlar arasında yer alır.

Denizli’nin Yemekleri:

Denizli‘nin tüm geleneksel yemek çeşitlerini bünyesinde barındıran zengin bir mutfağı vardır.

Kuzu tandırı, keşkek, sırıklı kebap, çökelekli gözleme ve leblebi çorbası gibi lezzetler yöresel yemekler arasındadır.

Kentin yöresel mutfağında sebzenin apayrı bir yeri vardır. Patlıcan yemekleri oldukça yaygındır. Kuru patlıcan dolması, patlıcan gözleme, patlıcan kebabı ve ebe gümeci en ünlü patlıcan yemekleridir.

DENİZLİ’YE GELENLER, BU YEMEKLERDEN TADMADAN GİTMİYOR…

Tarhana çorbası, kedi börülce çorbası, kuru börülce çorbası ve ovmaç çorbası yöreye özgü başlıca çorbalar arasındadır.

Tas kapama, sirkeli et, bezelyeli et, kuzu kapama, et kapama, kol dolma, kumbar dolma ve arapaşı Denizli’nin başlıca et yemekleridir. Yufka, simit ve bazdırma yöresel ekmeklerdir.

Denizli’nin Ekonomisi:

Denizli ekonomisi, tarım, tekstil, turizm ve sanayi gibi sektörler üzerine kuruludur. Özellikle tekstil üretimi ülke genelinde önemli bir yer tutar. Ayrıca pamuk, kekik, üzüm üretimi de şehir ekonomisinde etkilidir.

Denizli’nin Tarım ve Sanayi Ürünleri:

Denizli, pamuk üretimiyle tanınırken aynı zamanda tekstil ve deri sektöründe de önemli bir konuma sahiptir. Tarımsal ürünler arasında pamuk, üzüm, kiraz, domates ve pamuklu tekstil ürünleri öne çıkar.

Denizli’nin Kültür Ve Eğlence Durumu:

Festivaller Denizli kültürünün ayrılmaz parçalarıdır. Her yıl kentte 50’den fazla festival düzenlenir.

Ulusal Amatör Tiyatro Festivali (Mayıs), Uluslararası Halk Dansları Festivali (Haziran), Uluslararası Satranç Turnuvası (Ağustos), Ekonomi ve Kültür Festivali (Ağustos), Kiraz Festivali (Haziran) ve Geleneksel Leblebicilik Festivali (Haziran), Çal Kınalı Kuzu (Koyun Atlatma) Festivali gibi çok sayıda kültürel etkinliğin düzenlendiği bir kenttesiniz.

ÇAL İLÇESİNDE HER YIL YAPILAN SUDAN KOYUN ATLATMA FESTİVALİNDEN BİR FOTOĞRAF…

Büyük şehirlerle karşılaştırıldığında eğlence yaşamının çok hareketli olmadığı Denizli’de, özellikle şehir merkezinde, barlar, kafeler ve canlı müzik mekanları mevcuttur.

Denizli Merkezde Alışveriş Durumu:

Denizli’nin dokumaları, özellikle Buldan’da dokunan yöreye özgü, desenli, renkli, simli, pamuklu, ipekli giysi ve mefruşatlar dünya çapında bir üne sahiptir ve şehrin çeşitli yerlerindeki mağazalarda meraklılarıyla buluşur.

Şehir merkezinde yer alan Kaleiçi ve Babadağlar alışveriş merkezleri tekstil ürünleri, yöresel el sanatları, modaya uygun giyim eşyaları ve daha fazlasını alışveriş severlere sunmaktadır.

Denizli’nin İklim Durumu:

Denizli, genellikle Akdeniz iklimi etkisi altında olup yazları sıcak ve kurak, kışları ılık geçer. Ancak iç kesimlerde bulunduğu için bazı noktalarda karasal iklim özellikleri de gözlemlenebilir.

Denizli’nin Çevre İllere Uzaklığı:

Muğla-Denizli 230 km/ Aydın-Denizli 170 km/  Manisa-Denizli 270 km/ Burdur-Denizli 120 km/ Uşak-Denizli 130 km/ Isparta-Denizli 230 km/ Afyonkarahisar-Denizli 180 km.

Denizli’nin Büyük İllere Uzaklığı:

İstanbul-Denizli 600-650 km/ Ankara-Denizli 450-500 km/ İzmir-Denizli 220-250 km/ Antalya-Denizli 210-250 km/Adana-Denizli 530-580 km/ Bursa-Denizli 550-600 km

DENİZLİ’NİN GENEL GÖRÜNTÜSÜ…

Denizli’ye Gittiğinde Yemeden, Görmeden, Almadan, Girmeden Dönme!

Dünya harikası travertenleri ile ünlü Pamukkale’de güneşin batışını izlemeden

-Kırmızısu travertenlerini görmeden

Karahayıt ve Yenice kaplıcalarının şifalı sularına girmeden

-Bir çok uygarlıkların yerleştiği antik çağın büyük ve kutsal kentlerinden; Hierapolis,Laodikeia, Colossae, Tripolis ve Heraclia’yı görmeden

-Kaklık ve Keloğlan Mağaralarını gezmeden

-Ağlayankaya ve Güney şelalerini görmeden

-Tarihi Kaleiçi çarşısını ve Babadağlılar iş merkezini gezmeden

-El dokuma, tekstil ve konfeksiyon ürünlerinden almadan 

Serinhisar leblebisi, Tavas pidesi ve Bayramyeri’nde Denizli kebabı yemeden Denizli’den geri dönme…

Etiketler:

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir