Seval UYSAL
Kamuoyunun merakla beklediği davadan karar çıktı.
Hangi dava derseniz;
Denizli Büyükşehir Belediyesi’nin Ali Marım zamanında dar gelirlilere konut yapmak için Çakmak Mahallesi’nde aldığı arsa satışına dair Mimarlar Odası’nın açtığı davadan söz ediyorum.
Başkan Osman Zolan ve alıcıların gözü- kulağı haftalardır bu davadaydı…
Merkezefendi’de 1.sınıf lüks konut alanı içinde kalan bu arsalar, belediye meclisinde parselledikten sonra lüks rezidanslar yapılmak üzere kat yüksekliği 15’e çıkıp ihale edilmişti.
Mimarlar Odası da söz konusu Meclis kararını hukuka aykırı bularak, yürütmenin durdurulması istemiyle iptali için dava açmıştı.
Dava alıcılar üzerinde caydırıcı etki yapmış olmalı ki; arsalara talipli olduğunu alenen açıklayanlar bile ihaleye girmeyip süreci beklemeyi tercih etti.
465 milyon muhammen bedelle ihaleye çıkarılan 81 bin dönüm arsanın ihale takvimi 3 hafta sonunda doldu ve yeni bir ihale tarihinin belirlenmesi için iş tam encümene döndüğü sırada mahkeme kararı yetişti.
MİMARLAR ODASI DAVA AÇMAYA EHLİYETSİZDİR
Denizli İdare Mahkemesi davayı usulden reddetti. Dedi ki; “Mimarlar Odası’nın dava açma ehliyeti yok”
Hayda…
Nasıl olur?
“Odanın kuruluş amaçlarıyla bir ilgisinin bulunmadığı için davanın ehliyet yönünden reddi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.”
Tam da belediyenin istediği gibi…
Hatırlarsanız daha önce belediyenin 306 sayfalık savunmasından söz etmiş; Bu kadar iş yükü arasında mahkeme bunu nasıl okuyacak demiştim.
Meğer ilk sayfa yeterliymiş…
Denizli Büyükşehir Belediyesi savunmasının başında Mimarlar Odası’nın ehliyeti olmadığından davanın reddini istemişti. Eklemişti: “Şehir Plancıları Odası olsa olur ama Mimar Odası’nın ehliyeti yok”
Gerçekten Mimarlar Odası’nın dava açma ehliyeti yok mu?
Dar gelirliler için alınmış yaklaşık 450 dönüm arazinin toplu konut alanından çıkarılması,
Parsellere ayrılması,
Sonra her bir parselin üzerine rezidanslar yapılsın diye 15’er kat verilmesi
Ve sonra piyasa değerinin altında, kupon arazi olarak 6 bin liradan satışa çıkarılması hiç mi Mimarlar Odası’nın konusu değil.
Bırakın Mimarlar Odası’nı bir vatandaş olarak senin-benim bile dava açma hakkım varken,
Kamu adına çalışan bir meslek örgütü olan Mimarlar Odası’nın yetkisi, ehliyeti olmaz olur mu?
Var, bu örnekler geçmişte defalarca görüldü.
BUGÜNE KADAR HEP EHLİYETLİYDİ…
Mimarlar Odası, Forum Çamlık’tan, Taş Binalara, Şeyh Bedrettin Caddesi’nin adının değiştirilmesine kadar akla gelen çeşitli konularda Meclis kararlarına karşı müdahil olmuş, kent adına dava açmış ve bu davaları kazanmış bir konumda değil miydi?
Eee ne oldu peki?
Ehliyeti nasıl kaptırdı?
Dava avukatlarının iddiasına göre; Denizli İdare Mahkemesi ‘Ehliyetsizlik’ kararını, Danıştay 13’ncü Dairesi’nin Ankara Mimarlar Odası için verdiği karardan aynen aldı, hatta kopyala-yapıştır yaptı.
Yok daha neler diyeceksiniz ama;
Davanın deneyimli avukatının, mevzuatı iyi bilen eski bir belediye meclis üyesi, Zafer Gönenç olduğunu unutmayalım.
Diyor ki; “Yerel mahkemenin kopyala yapıştır yaptığı 13. Daire kararı, Cumhurbaşkanlığının kamuya ait bazı taşınmazların satış, kiralama, gelir ortaklığı, işletme hakkının devri gibi özelleştirmeye dair bir kararının iptali için açılan davaya ilişkindir. Cumhurbaşkanlığının genel yetkiler içeren özelleştirme kararı ile büyükşehir belediye meclisi ve encümen kararları eşdeğer nitelikte değildir.”
İSTANBUL MİMARLAR ODASI EHLİYETLİ,
DENİZLİ MİMARLAR ODASI EHLİYETSİZ Mİ?
Mimarlar Odası elinde fener, adalet arıyor.
Alın size ilginç bir örnek;
İstanbul Mimarlar Odası, 28 Şubat 2022’de Kadıköy Belediyesi’nin arsa satışı için aldığı meclis kararına karşı dava açtı. İstanbul 13. İdare Mahkemesi Bakırköy Belediye Meclisi’nin 7 Haziran 2021 tarihli ve 40 sayılı kararının iptaline karar verdi.
Aynı Oda,
Aynı dava,
İstanbul Mimarlar Odası’nın ehliyeti var,
Denizli Mimarlar Odası’nın ehliyeti yok…
Olur mu?
Oluyor işte…
Nitekim Mimarlar Odası önceki gün itirazını yaptı ve davayı Danıştay’a taşıdı.
Yürütmeyi durdurma istemiyle, 25 Haziran 2022 ve 401 sayılı arsaların satışı için encümene yetki veren Meclis kararının iptali için yüksek mahkemeye başvurdu.
KABEL: DANIŞTAY BU KARARI BOZAR…
Mimarlar Odası Başkanı Özlem Kabel’de Danıştay’ın kararı bozacağından emin. Diyor ki; “Daha önce bir sokak isminin değiştirilmesi konusunda açtığımız davada mahkeme ehliyetsiz kararı vermişti. Danıştay mahkeme kararını bozmuştu. Bu ikinci kez başımıza geliyor. Mimarlar Odası kamu adına hareket eden bir sivil toplum kuruluşudur, kamu adına alınan kararlar en yetkili olduğu alandır. Odanın ehliyetsiz kabul edilmesi bizim açımızdan doğru değil. Danıştay’ın ehliyetli olduğumuza karar verip, mahkemenin kararını bozacağına inanıyoruz. Bizim itirazımız belediyeye bu satış yetkisi veren meclis kararınadır. Meclis, gecekondu önleme bölgesi olarak ilan edilen bir parselin satışı için yetki veremez. Bu yetkiye istinaden yapılan satış ve ihaleler de yasalara uygun değildir”
Hep birlikte bekleyip göreceğiz…
