Kasım ayının ilk haftası Çal’da önemli bir toplantıya katıldım.
Adı: “Bağ Yolu Planlama Rotası”
Turizm Bakanlığı İl Tanıtım ve Geliştirme Kurulu tarafından düzenlenen toplantıya şarap üreticileri, Güney ve Bekilli belediye başkanları Çal kaymakamı, DSO, DTO, GEKA, Tarım İl Müdürlüğü ve çeşitli kamu temsilcileri katıldı.
Turizm İl Müdürü Turhan Veli Akyol toplantının amacını anlattı.
Dedi ki; “Pamukkale’nin turizmin amiral gemisi olmaktan çıkması lazım. Turizm sadece sahil, kum demek değil. Turizmin bileşenleri günümüzde; tarım, eko- turizm, bağ yolu olarak planlanması şart.”
İyi güzel de bu nasıl olacak?
“Turizm Bağ Yolu Planlama Rotası” başlık olarak güzel, umut dolu, iştah kabartıcı, süslü püslü…
Ama gerçekler farklı.
Nasıl desem?…
Hayaller Toskana, gerçekler gübrelik kardeşim…
YASİN TOKAT’TAN TOKAT GİBİ SÖZLER: EYYY ÇEVRE MÜDÜRÜ GEL VE GÖR…
Yasin Tokat’ı bilirsiniz.
Güney ilçesinde yıllarını bağcılığa vermiş, ilçenin kalkınmasında, istihdamında önemli paya sahip Pamukkale Şarapçılık’ın sahibidir. 1972 yılından beri işletmenin başında ama daha çok Güney üzerinde çalışıyor. Amacı oradan bir Toskana yaratmak.
Biliyorum çünkü bu hayali yıllar önce bizzat kendisinden dinledim.
Toplantıda yanımda oturan Yasin Bey, protokol ve müdürlük tanıtım konuşmalarının bitmesini bekledikten sonra söz aldı ve dedi ki:
“50 yıldır bağcılık ve şarapçılık yapıyorum. Güney, şaraplık üzümünde 1 numara, ben yıllarca devlet kurumlarıyla çalıştım. Güney üzüm üreticisi, çiftçimiz ihya oldu, çok iyi gelir elde ediyor. Göl maya tuttu. Burada kalmamalı. Bağ yolu ismi heyecan veriyor. Ama bu alt yapı ister.
Bizim topraklarımız gözümüz kadar kıymetlidir. Biyogaz diye bir şirket geldi tesis kurdu, platoyu mahvetti. Fabrikaların pis atıklarını getirip burayı batırdılar. Çevre Müdürü gelip burayı kendi gözleriyle görmelidir. Bizim şikayetlerimizi dinlemelidir.
Sen istediğin kadar Bağ Yolu Rotası de, gelen misafirler sineğin, kokunun içinde ne yapacak? Bu sene oraya gidemiyoruz, misafirlerimizi götüremiyoruz.
Şikayet ettik. Çevre müdürlüğünden cevap verdiler: “Gübre değeri var, izinler alınmıştır”
Ey Çevre Müdürü… gel de tesisin doğaya ne yaptığını kendi gözünle bir gör”
O TESİSİN NE İŞİ VAR ORADA?
Sahi o tesisin ne işi var orada?
Geçtiğimiz yıl Güney ilçesinde üzüm bağlarının arasında (Çorbacılar, Ortaçeşme ve Kerimler mahallelerinin ortasında) kurulan bu biyogaz tesisi; “girişimci bir kardeşimizin, girişimcilikteki başarı hikayesi” olabilir.
Buna itirazımız yok ama hakkında ortaya atılan iddialar varsa biz gazeteciler ile ilgili kurumların bunları araştırması gerekir.
Özellikle bağ yolu rotası gibi iddialı bir planlamanın konuşulduğu toplantıda bölgenin en büyük şarap işletmecisi tarafından ortaya atılan çevre kirliliğine dair bu iddialar pek yenilir yutulur gibi değil.
Ben üzerime düşeni yaptım, notlarımı aldım, sizlere aktarıyorum.
Ancak kamu kurumu temsilcileri bu konuda benim gibi aceleci değil.
Özellikle genç Kaymakam’ın toplantıya verdiği ayar takdire şayan.
Yasin Tokat’a konunun inceleneceğini söylemek yerine; “çevre müdürü burada değilken arkasından konuşmalıyım” sözleri ne anlam ifade ediyor, ben pek çıkaramadım.
Kaymakam İlçenin en büyük mülki amiridir ve bir üzüm üreticisinin şikayetinin birincil derece muhatabıdır aynı zamanda…
Bağ yolu rota planlama toplantısına gelince…
Kurumlar birbirinden habersiz.
Biyogaz tesisi için izin veren de devletin kurumu, bağ yolu yapmak isteyen de devletin kurumu
Turizm Bakanlığı ayrı telden çalıyor, Sanayi ve Enerji Bakanlığı ayrı telden…
Ne demiştim hayaller Toskana, gerçekler gübrelik kardeşim!…
