Seval UYSAL
Önceki gün Denizli Büyükşehir Meclisi’nden şehri yakından, hem de çok yakından ilgilendiren bir karar çıktı. Merkezefendi, Pamukkale ve Sarayköy ilçelerinde bulunan toplam 51 arsanın satışına karar verdi. CHP ve İYİ Partili meclis üyeleri ret oyu verdi ama AKP’li 38 meclis üyesinin ‘kabul’ oyuyla bu karar meclisten geçti.
Diyeceksiniz ki; “Bunda ne var? Belediyeye ait arsaları satışa çıkaramaz mı?”
Çıkaramaz kardeşim…
Çünkü; o arsalardan en büyük olan ve parsel parsel satışa çıkarılan Çakmak Mahallesi’ndeki 370 bin metre karelik arazi milletin malı…
Belediye Başkanı Ali Marım tarafından 1998’de dar gelirliye konut yapmak için Milli Emlak’tan satın alındı. Umut-1-2’lerden sonra yükselen konut talebini karşılamak için.
Belediyenin satışa çıkardığı 370 bin metre kare alan içinde olmak üzere toplam 2 milyon metre karelik alan 775 Sayılı kanunla Gecekondu Önleme Bölgesi ilan edildi.
Milli Emlak bu araziyi satarken tek bir şart öne sürdü ve bunu satış protokolüne bir madde olarak ekledi: “Bu arsa dar gelirliye konut yapmak içindir. Ticari olarak değerlendirilemez, kar amacıyla satılamaz.”
İşte bunun için satamazsın!
Parsel parsel de satamazsın, toplu da satamazsın…
370 bin metre arsanın her bir metresinde, tüyü yetmemiş yetimin hakkı var.
MİMARLAR ODASI MECLİS KARARININ İPTALİ İÇİN DAVA AÇMAYA HAZIRLANIYOR…
Mimarlar Odası da satışta kamu yararı olmadığı görüşünde. Duyumlara göre Oda meclisten geçen… sayılı kararın iptali için dava açmaya hazırlanıyor. Oda Başkanı Özlem Durdu Kabel’in görüşü şöyle: “Burası geçmiş dönemde gecekondulaşmayı önlemek adına, toplu konut yapmak, dar gelirliyi konut sahibi yapmak üzere Milli Emlak’tan alındı. Satış yapmak yerine belediye kendisi soysal konut üretip vatandaşın ve kamunun lehine kullanmalı. Satış kararı yanlıştır. Belediye borçlanırken bu arsalara mı güvendi?”
BELEDİYE BORÇ BATAĞINDA, ZOLAN’A PARA LAZIM…
Sahi; Büyükşehir Belediyesinin borcu ne kadar?
Malum; belediye borç batağında. Başkan Osman Zolan her ne kadar bu satışları borç ödemek için yapmadığını söylese de rakamlar aksini söylüyor.
Belediyenin borç miktarı 893 milyon TL.
Büyükşehir Belediyesi en borçlu belediyeler sıralamasında Ege’de 1, Türkiye’de 7’nci. Belediyenin borç yükü yıllar içinde azalmıyor, artıkça artıyor.
Bu hesaba göre çocuklarımızın çocukları, torunlar bile borç yükü altında.
Bu gidişle de bu borcun ödenmesi mümkün değil. Ufukta da yaklaşan bir seçim var. Kesenin ağzı daha da açılacak.
Yeni kaynak arayışı var.
Uzun zamandır bu arsaların satışıyla ilgili arka planda hazırlıklar yapıldığı biliniyor.
RANTI YÜKSEK BİR “HAZİNE” ARAZİSİ BULUNDU…
Yıllar önce Ali Marım’ın Hazine’den dar gelirliye konut yapılması için aldığı Çakmak Mahallesi’ndeki 2 milyon metre kare arazi, bugün şehrin en pahalı bölgesi. 370 bin metresi 10’ar binden olmak üzere, 33 parsele bölündü, sonra kat yüksekliği 5’ten 15’e çıkarıldı.
Arsa rantı katlandıkça katlandı.
Kaba bir hesapla bu satıştan Büyükşehir’in borcunun büyük bir bölümü ödenir.
Şehir içinde kalan ve arsa değeri oldukça yüksek olan Orman Bölge Müdürlüğü’nün 12 bin 073 metre kare arsası için de aynı şeyleri söylenebilir. Orman Bölge Müdürlüğü’nün eski binasının içinde bulunduğu alan, önce ticari-turizm alanına dönüştürülerek değeri artırıldı. Bodrum +zemin 8 kat verildi. Emsal 2.40 ile 29 bin 975 metre kare kapalı alan yaratıldı.
Burası da büyük oranda otel, rezidans, AVM’cilerin iştahını kabartacak.
Burası da bir zamanlar Zeybekci tarafından İstiklal Mahallesi’ne soluk aldıracak park alanı olarak düşünülmüştü, bugün şehre değil ama Osman Zolan’a derin bir nefes aldıracak.
BU İŞİN KİTABINI YAZDIM, TARİH; KİMİ SATAN BAŞKAN, KİMİ YAPAN BAŞKAN OLARAK YAZACAK
Şehrin İzleri kitabımı okuyanlar bilir.
1950-2004 yılları arasında şehirde yaşananları anlatır, belge, bilgi ve bizzat tanık anlatımıyla…
2017 yılında basılan O kitapta 1950-2004 arasında belediye başkanlığı yapan isimlerle röportajlar da var.
Ali Marım’da var. 1989-1999 yılları arasında CHP’den belediye başkanlığı yapan Marım’ın röportajından konumuzu ilgilendiren küçük bir bölüm aktarmak isterim. Sayfa 162. Meraklısı bakabilir:
GECEKONDULAŞMAYI ÖNLEMEK İÇİN UMUTKENTLERİ YAPTIK…
– Umut kentler bu sırada mı ortaya çıktı?
-İşçi kesiminin, fakir insanların arsa alıp ev yapmaları mümkün değildi. Önce Umut 1, sonra Umut 2’yi yaptık. Talebin çok olduğunu görünce hazineden 2 milyon metrekare yer aldık. Umut 3-4’ler Meska’lar, Belkon’ları yaptık.
– Belediye direkt konut işine mi girdi?
– Evet, mülkü belediye ait olan, belediyenin kontrolü altında ve denetimi de belediye tarafından yapılan bir yapılaşmanın içine girdik. Belediyede bir döner sermaye işletme müdürlüğü kurduk. Yeri hazırlıyorduk, planlar yarışma ile çıkıyordu. İnsanlar kayıtlarını yapıyor, kayıtlara göre kura çekiliyor ve biz onlara ev yapıyorduk. 100-200- 300 lira aidatlarla ev sahibi oldular. Dar gelirli insanları ev sahibi yaparak gecekondulaşmayı önledik.
– Ne kadar konut yaptınız?
– Umut 1-2 ve Meska ile 5 bin konuttu. Umut 3-4’le devam etti. Hedefimiz 20 bin konut yapmaktı, böylece dar gelirlileri gecekondularla Dokuzkavak’lara, Üçgen’e hapsetmeden kentli varlıklı insanların yaşayabileceği yerlerde daha konforlu yaşasın istedik. Kimseyi mağdur etmeden 4 bin evi teslim ettik. 2 bin konutta peyderpey teslim edildi. Bizim dönemimizde ödemelerde hiç sorun yaşanmadı. Biz belediye garantisiyle toplu konut fonundan kredi aldık. Bizden sonra bankaları devreye soktular, insanları bankalara esir ettiler.”
