İdrar kaçırmanın sosyal hayatı olumsuz etkileyen bir hastalık olduğunu belirten Op. Dr. Berfin Can Gök, “Çoğu kadın bunu söylemekten çekinir ama çoğu zaman sosyal hayatlarını etkileyecek derecede sıkıntı yaşarlar” dedi.
Denizli Devlet Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Berfin Can Gök, idrar kaçırmanın, sosyal hayatı da olumsuz etkileyen bir hastalık olduğunu belirterek tipleri ve tedavi yöntemleri hakkında bilgi verdi.
İdrar kaçırmanın (üriner inkontinans), Türkiye’de kadınların yaklaşık dörtte birinde görülen, kişisel hijyeni, psikolojik bütünlüğü, günlük aktiviteleri ve cinsel yaşamı olumsuz yönde etkileyen bir sağlık problemi olduğunu ifade eden Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Berfin Can Gök, en sık üç tipinin görüldüğünü söyledi.

Gök, “Kalıcı idrar kaçırma, stres tipi, sıkışma tipi, mix (karışık) tip, noktürnal enürezis (uykuda idrar kaçırma), fonksiyonel tip, taşma tipi gibi birçok alt grubu kapsar. En sık gördüğümüz üç tip vardır; Bunlar; stres inkontinans dediğimiz öksürmek, hapşırmak ya da ağır bir şey kaldırmak gibi durumlarda karın içi basınç artışı ile birlikte meydana gelen idrar kaçırma, tuvalete yetişememe tarzında olan urge (sıkışma) inkontinans dediğimiz; aniden gelen idrara sıkışmayı takiben oluşan, istemsiz idrar kaçırma ve mix dediğimiz karışık tip inkontinans; stres ve sıkışma tipi inkontinansın birlikte görüldüğü idrar kaçırma tipleridir. İdrar kaçırma bazen gün içerisinde tüketilen yiyecek ve içeceklerin idrar söktürücü gibi özellik göstermesine bağlı oluşabilir. Alkol, kafein, gazlı – asitli içecekler, yapay tatlandırıcılar, acı ve baharatlı yiyecekler, sakinleştirici ve kas gevşetici gibi ilaçlara bağlı olarak geçici idrar kaçırma meydana gelebilir” diye konuştu.
İdrar kaçırmanın risk faktörleri…
Op. Dr. Berfin Can Gök, idrar kaçırmada en sık görülen risk faktörünün yaş olduğunu vurguladı ve şöyle konuştu:

“Pelvik tabanı oluşturan ve kasılarak idrar kaçırılmasını engelleyici özellik gösteren kasların, yaşın ilerlemesiyle birlikte zayıflaması sonucu idrar inkontinansı ortaya çıkabilir. Yapılan araştırmalarda, sıkışma tipi idrar kaçırmanın 54 yaşından sonra arttığı, stres tipi idrar kaçırmada ise 35 yaştan itibaren riskin başladığı görülmüştür. İleri yaşta ve özellikle normal doğum, zor doğumlar sonrası bu riskin arttığını görüyoruz. Kronik kabızlık (konstipasyon) da en sık karşılaşılan risk faktörleridir. Bunların dışında menopoz yine en sık gördüğümüz risk faktörleri arasında, bağ doku hastalıkları, ek hastalıklar, şeker, tansiyon, kilo, alkol kullanımı gibi faktörler de riski arttırmaktadır” dedi.
İdrar kaçırmanın tedavi yöntemleri…
İdrar kaçırma tedavisini üç kategoriye ayıran Gök, tipine göre hastalara tedavi planladıklarını belirtti ve şunları söyledi:
“İdrar kaçırma yaşayan hastalar, genellikle sosyal endikasyon nedeniyle polikliniklerimize başvururlar. Çoğu kadın bunu söylemekten çekinir ama çoğu zaman sosyal hayatlarını etkileyecek derecede sıkıntı yaşarlar. İdrar kaçırma tedavisi temel olarak davranışsal, farmakolojik (ilaç tedavisi) ve cerrahi olmak üzere 3 kategoriye ayrılır.

Davranışsal tedavilerde; obez kişilerin kilo vermesi ve geceleri sıvı alımının kısıtlanması, şekerin düzenlenmesi gibi basit yaşam tarzı değişikliklerini öneriyoruz. Mesane eğitimi olarak adlandırılan davranışsal tedavi yönteminde kişinin sadece belirli zaman aralıklarında idrar yapması ve mesanesini mümkün olduğunca boşaltmasını istiyoruz.
Kegel egzersizi olarak adlandırılan uygulamalar ile idrarın kontrol edilmesini sağlayan kasların güçlendirilmesini hedefliyoruz. İlaç tedavilerini; daha sıklıkla urge ve karışık tip inkontinanslarda kullanıyoruz. Cerrahi uygulamalar ve operasyonlar ise; mesane kaslarına botilinum toksini (botox) uygulaması cerrahi uygulamalar içerisinde yer alır. Cerrahi operasyonlar gerekli görüldüğünde hastanın idrar kaçırma tipine göre vajinal yoldan (sling, TOT, TVT vb) veya karın içerisinden (Burch, MMK vb) yapılabilir. Hastanemizde bu uygulamaların çoğu yapılabilmektedir. Özellikle öksürünce, hapşırınca kaçırılan stres tipi idrar kaçırmada ameliyatları daha çok kullanıyoruz” şeklinde konuştu.
Denizli’nin ‘Özel Dosya Haber Portalı’ olan Şifre Haber Aracılığıyla, Denizli’nin Değerlerini Tanımak İster Misiniz?
Denizli, zengin tarihe sahip bir şehirdir. Antik çağlardan beri yerleşim yeri olmuş, farklı medeniyetlere ev sahipliği yapmıştır. Hierapolis antik kenti, Laodikeia antik kenti gibi önemli tarihi kalıntılar bulunmaktadır.
Anadolu’nun güneybatısında yer alan Denizli, Ege, İç Anadolu ve Akdeniz Bölgelerini birbirine bağlayan bir geçit yoludur. Anadolu’yu kuzey ve batıdan bölen kervan yolları üzerinde bulunan Denizli, antik kentleri, höyükleri, tümülüsleri, kaplıcaları ve travertenleri ile Türkiye’nin görülmesi gereken yerlerinden biridir. Denizli horozuyla ünlüdür.

Denizli’nin Mutlaka Gezmeniz Ve Görmeniz Gereken Yerleri:
Travertenleri ile ünlü Pamukkale (Hierapolis), tarihi İpek Yolu üzerinde bulunan hanlar ve kervansaraylar, antik kentler ve müzeler Denizli’yi turizm için çok cazip bir kent haline getirmiştir.
UNESCO’nun dünya kültür mirası listesinde adı geçen Pamukkale, Denizli’nin dünyaca ünlü sembollerinden biridir. Denizli’yi dünya ile buluşturan bu doğa harikası 700 m genişliğinde ve 160 m yüksekliğindedir.

Pamukkale’yi meydana getiren termal su aynı zamanda buradaki travertenlerin oluşumunu sağlar. Termal suda bulunan hidro karbonatın havayla teması sonucu karbon monoksit ve karbon dioksit havaya karışır. Bu tepkimede çöken kalsiyum karbonatın oluşturduğu dev sarkık kütleler her yıl binlerce turisti Pamukkale’de bir araya getiren travertenleri oluşturmaktadır.
Sahip olduğu şifalı termal havuzları ve tepeden sarkan kırmızı ve beyaz renkli travertenleriyle Pamukkale mutlaka görülmesi gereken doğa güzellikleri arasındadır.
Denizli’nin Antik Kentlerini Görmeden Ayrılmayın:
Denizli’ye gittiğinizde kentte bulunan 14 antik kenti de ziyaret etmelisiniz.

Şehir merkezinin güneyinden 18 km uzaklıktaki Hierapolis Antik Kenti içerisinde bulundurduğu çok sayıda tapınak ve dini mekanlar nedeniyle literatürde Kutsal Kent olarak anılmaktadır.

Aynı şekilde, şehrin 16 km güneyinde bulunan Laodikeia Antik Kenti tiyatroları, tarihi çeşmesi, stadyumu, Zeus Tapınağı, kilisesi ve tarihi meclis bankasıyla diğer bir önemli tarihi değerdir.
Denizli’nin Merkezindeki Zenginlikler:
Şehir merkezindeki Uçanbaşı mahallesinde yer alan Atatürk ve Etnografya Müzesi ile Hieropolis Arkeoloji Müzesi (1984 yılından bu yana müze olarak kullanılan eski Roma Hamamı), tarihi İpek Yolu üzerinde bulunan Ak Han Kervansaray ve Çardak Han, Kaklık ve Keloğlan Mağarası, Honaz Milli Park Alanı da kentten ayrılmadan önce gezmeniz gereken tarihi yapıtlar arasında yer alır.
Denizli’nin Yemekleri:
Denizli‘nin tüm geleneksel yemek çeşitlerini bünyesinde barındıran zengin bir mutfağı vardır.
Kuzu tandırı, keşkek, sırıklı kebap, çökelekli gözleme ve leblebi çorbası gibi lezzetler yöresel yemekler arasındadır.
Kentin yöresel mutfağında sebzenin apayrı bir yeri vardır. Patlıcan yemekleri oldukça yaygındır. Kuru patlıcan dolması, patlıcan gözleme, patlıcan kebabı ve ebe gümeci en ünlü patlıcan yemekleridir.

Tarhana çorbası, kedi börülce çorbası, kuru börülce çorbası ve ovmaç çorbası yöreye özgü başlıca çorbalar arasındadır.
Tas kapama, sirkeli et, bezelyeli et, kuzu kapama, et kapama, kol dolma, kumbar dolma ve arapaşı Denizli’nin başlıca et yemekleridir. Yufka, simit ve bazdırma yöresel ekmeklerdir.
Denizli’nin Ekonomisi:
Denizli ekonomisi, tarım, tekstil, turizm ve sanayi gibi sektörler üzerine kuruludur. Özellikle tekstil üretimi ülke genelinde önemli bir yer tutar. Ayrıca pamuk, kekik, üzüm üretimi de şehir ekonomisinde etkilidir.
Denizli’nin Tarım ve Sanayi Ürünleri:
Denizli, pamuk üretimiyle tanınırken aynı zamanda tekstil ve deri sektöründe de önemli bir konuma sahiptir. Tarımsal ürünler arasında pamuk, üzüm, kiraz, domates ve pamuklu tekstil ürünleri öne çıkar.
Denizli’nin Kültür Ve Eğlence Durumu:
Festivaller Denizli kültürünün ayrılmaz parçalarıdır. Her yıl kentte 50’den fazla festival düzenlenir.
Ulusal Amatör Tiyatro Festivali (Mayıs), Uluslararası Halk Dansları Festivali (Haziran), Uluslararası Satranç Turnuvası (Ağustos), Ekonomi ve Kültür Festivali (Ağustos), Kiraz Festivali (Haziran) ve Geleneksel Leblebicilik Festivali (Haziran), Çal Kınalı Kuzu (Koyun Atlatma) Festivali gibi çok sayıda kültürel etkinliğin düzenlendiği bir kenttesiniz.

Büyük şehirlerle karşılaştırıldığında eğlence yaşamının çok hareketli olmadığı Denizli’de, özellikle şehir merkezinde, barlar, kafeler ve canlı müzik mekanları mevcuttur.
Denizli Merkezde Alışveriş Durumu:
Denizli’nin dokumaları, özellikle Buldan’da dokunan yöreye özgü, desenli, renkli, simli, pamuklu, ipekli giysi ve mefruşatlar dünya çapında bir üne sahiptir ve şehrin çeşitli yerlerindeki mağazalarda meraklılarıyla buluşur.
Şehir merkezinde yer alan Kaleiçi ve Babadağlar alışveriş merkezleri tekstil ürünleri, yöresel el sanatları, modaya uygun giyim eşyaları ve daha fazlasını alışveriş severlere sunmaktadır.
Denizli’nin İklim Durumu:
Denizli, genellikle Akdeniz iklimi etkisi altında olup yazları sıcak ve kurak, kışları ılık geçer. Ancak iç kesimlerde bulunduğu için bazı noktalarda karasal iklim özellikleri de gözlemlenebilir.
Denizli’nin Çevre İllere Uzaklığı:
Muğla-Denizli 230 km/ Aydın-Denizli 170 km/ Manisa-Denizli 270 km/ Burdur-Denizli 120 km/ Uşak-Denizli 130 km/ Isparta-Denizli 230 km/ Afyonkarahisar-Denizli 180 km.
Denizli’nin Büyük İllere Uzaklığı:
İstanbul-Denizli 600-650 km/ Ankara-Denizli 450-500 km/ İzmir-Denizli 220-250 km/ Antalya-Denizli 210-250 km/Adana-Denizli 530-580 km/ Bursa-Denizli 550-600 km

Denizli’ye Gittiğinde Yemeden, Görmeden, Almadan, Girmeden Dönme!
–Dünya harikası travertenleri ile ünlü Pamukkale’de güneşin batışını izlemeden
-Kırmızısu travertenlerini görmeden
–Karahayıt ve Yenice kaplıcalarının şifalı sularına girmeden
-Bir çok uygarlıkların yerleştiği antik çağın büyük ve kutsal kentlerinden; Hierapolis,Laodikeia, Colossae, Tripolis ve Heraclia’yı görmeden
-Kaklık ve Keloğlan Mağaralarını gezmeden
-Ağlayankaya ve Güney şelalerini görmeden
-Tarihi Kaleiçi çarşısını ve Babadağlılar iş merkezini gezmeden
-El dokuma, tekstil ve konfeksiyon ürünlerinden almadan
–Serinhisar leblebisi, Tavas pidesi ve Bayramyeri’nde Denizli kebabı yemeden Denizli’den geri dönme…