• Güncelleme: 16:11:29 - 26 Eylül 2019
  • Yayınlama: 16:11:29 - 26 Eylül 2019

Bir süredir sizler, benim başında bulunduğum yeni bir medya kuruluşu olan ‘Şifre Haber’in gündem yaratan haberlerini, dijital ortamda ve sosyal medya sayfalarında  izlemeye başlarken, biz de yeni doğan bu medya kuruluşunun teknik ve içerik açısından daha sağlam bir temel üzerine oturtulması için yoğun çaba göstermeye devam ediyoruz…

Şifre Haber’in yayıncılık ilkelerini ve nasıl bir yayın kuruluşu olduğunu merak edenler, sifrehaber.com adresine giderek çok detaylı bilgiler edinebilirler.

Ben öncelikle, daha tanıtım filmlerinin ilk yayına verilmesinden bu yana 6-7 ay gibi kısa bir süre geçmesine rağmen, karşı karşıya kaldığımız ilginin, bizleri çok mutlu ettiğini belirterek, asıl konuma gelmek istiyorum.

Bu ilgi aslında, bizim kaşımıza, gözümüze hasret kalınmasından kaynaklanan bir ilgi değildi elbette…

Bu ilgi, sadece Denizli’de değil, tüm Türkiye genelinde medyanın içine düştüğü içler acısı durum nedeniyle, tarafsız haberciliğe susamış hale gelen izleyici ve okuyucu kitlelerinin, dürüst gazetecilik özlemine yönelik ilgisi idi…

Bize düşen; için de risk barındıran, adalet barındıran, tarafsızlık barındıran, kul hakkı barındıran, cesaret barındıran, savunma hakkı barındıran gazetecilik özleminin, layıkıyla hakkını vermektir…

Bu işin hakkını vermek de, o kadar kolay değildir aslında…

Geçmiş de defalarca benim ve ekibimin başına gelen yıldırma operasyonları ve hatta devletin içine sızmış çıkar çetelerinin hakkımda ‘ölüm kararları’ almaları, ‘televizyonumu kurşunlatmaları’ bile, işimi hakkıyla yapma kararlığımdan beni vazgeçiremedi…

Ve şimdi,

yine biliyorum ki; bu işin sonunda…

Her türlü kumpas yapılacak, yasal(!) veya yasadışı tehdit mekanizmaları devreye sokulacak, itibarsızlaştırma tezgahları kurulacak, hatta bir merkezden ‘güdümlenen’, meslektaşım demeye utandığım, gazetecilikten uzaktan yakından alakaları olmadığı halde, piyasada ‘gazeteciyim’ diye dolaşan tetikçi kalemler (yarası olanın gocunması temennilerimle) dahi kullanılarak, her türlü iftirayı atmak için yarışa bile girecekler…

Ama sonuçta; tanıtım filmimizde söylediğim gibi…

Bizi bilenler, iyi bilir…

Satılmadan;

Kin, kasıt ve nefret tuzağına düşmeden;

Ayrım yapmadan;

Haksız yere vezir, haksız yere rezil etmeden;

Haberin değerini, kutsallıkla eş değer görerek;

Rutin bülten ve protokol haberciliğinden uzak;

Tarafsız habercilik ilkelerine sadık kalarak;

yine ve yeniden takdirinize, hoşgörünüze, önerinize, uyarılarınıza hazır olduğumuzu bilmenizi isteriz…

Varsın birileri ben ağayım, beyim, sultanım desin…

‘Vardır bir can, o da bu yola kurban’ misali ‘yılmadan, korkmadan ve satışa gelmeden yolumuza devam edeceğimizden, hiç kimsenin şüphesi olmasın…

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir