• Güncelleme: 15:34:38 - 23 Kasım 2023
  • Yayınlama: 13:28:37 - 23 Kasım 2023

Denizli’de yıllardır mücadele ettiği siroz rahatsızlığı nedeniyle kendisine 2 ay ömür biçilen kaynana, hiç tereddüt etmeden kendisine karaciğerini bağışlayan gelini sayesinde yeniden yaşama tutundu.

Denizli’de yıllardır mücadele ettiği siroz hastalığı nedeniyle karaciğer fonksiyonları tamamen sona eren ve 2 aylık ömrünün kaldığı hekimlerce söylenen Kaynana Fatma Demirbilek’e gelini yaşam oldu. Gelin Mihrican Demirbilek, örnek veren akrabalarının aksine tüm şartların uygun olduğunun belirlenmesinin ardından hiç düşünmeden karaciğerini kaynanasına bağışladı.

Umutların tükenmeye başladığı anlarda gelen haberle sevinen Kaynana Fatma Demirbilek’e Medicalpark Antalya Hastanesi’nde gerçekleşen başarılı operasyonla gelininden alınan karaciğer başarıyla nakledildi. Akrabalık bağı olmamasına rağmen donör ve alıcı hastanın dokularının uyum sağlaması sayesinde gerçekleşen nakil sonrası taburcu olan gelin Mihrican Demirbilek, eski sağlığına kavuşmaya başladı. Kayınvalide Fatma Demirbilek ise taburcu olabilmek için artık gün sayıyor.

“Karaciğer ve damar yapısı uyumlu çıktı”
Donör ve alıcının damar ve karaciğer yapılarının uyumlu olduğunu kaydeden Medicalpark Antalya Hastanesi Organ Nakli Uzmanı Prof. Dr. İbrahim Aliosmanoğlu, “Yaklaşık 13- 14 gün önce Fatma Hanım ve gelini Mihrican Hanım bize karaciğer nakli için başvurdular. Fatma Hanım’ın sirozu mevcuttu ve karaciğer nakli aşamasına gelmişti.

Denizlili Gelin, Gözünü Kırpmadan Kaynanası İçin Bıçak Altına Yattı...
GELİNİ 2 AY ÖMÜR BİÇİLEN KAYNANASINA YENİDEN YAŞAM OLDU HİÇ DÜŞÜNMEDEN KAYNANASINA KARACİĞERİNİ BAĞIŞLAYAN GELİN, AİLESİNE DUYGUSAL ANLAR YAŞATTI

Mihrican Hanım’ın kan grubu uygun olduğu için ameliyat öncesi tahlillerini yaptık. Mihrican Hanım’ın tüm yapılan tüm tahlilleri, karaciğerinin büyüklüğü, damar yapıları, kan testleri hepsi uygun çıkınca ameliyat günlerini belirledik. Karaciğer naklini gerçekleştirdik. Vericiyi taburcu ettik, kontrole geldi. Hatta bugün gayet iyi. Fatma Hanım da iyileşiyor. Birkaç gün içinde taburcu olacaktır. Genel durumu da gayet iyi şu an. Umarım ömür boyu sağlıklı bir hayat geçirirler” dedi.

“Biz hiçbir zaman gelin-kaynana çatışması yaşamadık”
Yaşadığı siroz hasatlığı nedeniyle karaciğer fonksiyonları sona eren ve hekimlerce 2 aylık ömrünün kaldığı söylenen Kaynana Fatma Demirbilek de yeniden yaşama tutunma sevinci yaşadığını kaydederek, “Karaciğerim iflas etmişti. Sağ olsun gelin kızım bana ciğerini verdi. Ondan Allah razı olsun. Çok teşekkür ederim. Biz hiç gelin kaynana çatışması yapmadık. Anne kız gibiyiz” diye konuştu.

“2 aylık ömrünün kaldığı bilgisi beni çok üzmüştü”
Karaciğer donörü olarak kayınvalidesine hayat olan gelin Mihrican Demirbilek ise, “Annemin 2 aylık ömrü kaldığını öğrenmiştim ve çok üzüldüm. ‘Karaciğerimi vereyim, ona hayat olayım’ istedim. Daha sonrasında işte geldik buraya. Hastanemizde ameliyatımızı olduk, her şey başarılı geçti, Şükürler olsun annem sağlığına kavuşacak. Ben sağlığıma kavuştum. Sıra annemde inşallah. Bizde hiç gelin-kaynana çatışması olmadı. İnşallah bundan sonra daha da güzel olacak” dedi.

Denizlili Gelin, Gözünü Kırpmadan Kaynanası İçin Bıçak Altına Yattı...
Denizlili Gelin, Gözünü Kırpmadan Kaynanası İçin Bıçak Altına Yattı…

“Bir tarafta annem, bir tarafta eşim”
Yaptığı fedakarlık için eşine teşekkür eden Murat Demirbilek de yaşadığı duygu dolu anları şöyle paylaştı:
“Bu olay gerçekten beni çok derinden etkiledi. Bir tarafta annem, bir tarafta eşim. Annemin 2 aylık ömrünün kaldığını öğrendik. Bu bizi çok üzdü. Eşim ‘Ben karaciğerimi verebilirim’ dedi. Duygu yüklü bir süreç başladı benim için.

Bir tarafta annem, bir tarafta eşim Allah’a şükürler olsun. Baştan sona kadar işlerimiz hep yolunda gitti. Allah’ıma şükürler olsun. Şu anda yavaş yavaş sağlıklarına kavuşuyorlar. Bu bizi çok sevindiriyor. Alışagelmiş gelin kaynana ilişkisinin aksine gerçekten anne kız edasıyla bu zorlu süreci atlattılar. Kendilerine sağlık diliyorum. Kendilerine çok teşekkür ediyorum, inşallah uzun ömürler versin Rabbim onlara. Gerçekten eşime de çok teşekkür ederim.”

“Eşim Antalya’da şifa buldu”
Tedavi süreci ve sonrasındaki zorlu süresi anlatırken gözyaşlarına hakim olamayan Fatma Demirbilek’in eşi Mehmet Demirbilek ise, “Gelinim Mihrican’a çok teşekkür ediyorum. Bizim tekrar yaşama tutunmamızı sağladı. Çok duyguluyum. Kendisine ne kadar teşekkür etsem azdır. Değişik doktorlara gittim, ‘Eşin masada kalır’ dediler.

Antalya’ya geldik. Buradaki doktorlar bize çok yüksek bir oranda masada kalmayacağı güvenini verdiler. Eşim ve gelinim burada karaciğer organ naklini gerçekleştirdiler ve başarılı bir operasyon yapıldı. Bundan çok mutluyum. Gelinim şu anda ayakta ama eşim de yavaş yavaş yürümeye de başlıyor. Çok teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.


Denizli’nin ‘Özel Haber Portalı’ olan Şifre Haber Aracılığıyla, Denizli’nin Değerlerini Tanımak İster Misiniz?

Denizli, zengin tarihe sahip bir şehirdir. Antik çağlardan beri yerleşim yeri olmuş, farklı medeniyetlere ev sahipliği yapmıştır. Hierapolis antik kenti, Laodikeia antik kenti gibi önemli tarihi kalıntılar bulunmaktadır.

Anadolu’nun güneybatısında yer alan Denizli, Ege, İç Anadolu ve Akdeniz Bölgelerini birbirine bağlayan bir geçit yoludur. Anadolu’yu kuzey ve batıdan bölen kervan yolları üzerinde bulunan Denizli, antik kentleri, höyükleri, tümülüsleri, kaplıcaları ve travertenleri ile Türkiye’nin görülmesi gereken yerlerinden biridir. Denizli horozuyla ünlüdür.

Denizli’nin Mutlaka Gezmeniz Ve Görmeniz Gereken Yerleri:

Travertenleri ile ünlü Pamukkale (Hierapolis), tarihi İpek Yolu üzerinde bulunan hanlar ve kervansaraylar, antik kentler ve müzeler Denizli’yi turizm için çok cazip bir kent haline getirmiştir.

Pamukkale…

UNESCO’nun dünya kültür mirası listesinde adı geçen Pamukkale, Denizli’nin dünyaca ünlü sembollerinden biridir. Denizli’yi dünya ile buluşturan bu doğa harikası 700 m genişliğinde ve 160 m yüksekliğindedir.

Pamukkale’yi meydana getiren termal su aynı zamanda buradaki travertenlerin oluşumunu sağlar. Termal suda bulunan hidro karbonatın havayla teması sonucu karbon monoksit ve karbon dioksit havaya karışır. Bu tepkimede çöken kalsiyum karbonatın oluşturduğu dev sarkık kütleler her yıl binlerce turisti Pamukkale’de bir araya getiren travertenleri oluşturmaktadır.

Sahip olduğu şifalı termal havuzları ve tepeden sarkan kırmızı ve beyaz renkli travertenleriyle Pamukkale mutlaka görülmesi gereken doğa güzellikleri arasındadır.

Denizli’nin Antik Kentlerini Görmeden Ayrılmayın:

Denizli’ye gittiğinizde kentte bulunan 14 antik kenti de ziyaret etmelisiniz.

Hierapolis

Şehir merkezinin güneyinden 18 km uzaklıktaki Hierapolis Antik Kenti içerisinde bulundurduğu çok sayıda tapınak ve dini mekanlar nedeniyle literatürde Kutsal Kent olarak anılmaktadır.

Laodikeia…

Aynı şekilde, şehrin 16 km güneyinde bulunan Laodikeia Antik Kenti tiyatroları, tarihi çeşmesi, stadyumu, Zeus Tapınağı, kilisesi ve tarihi meclis bankasıyla diğer bir önemli tarihi değerdir.

Denizli’nin Merkezindeki Tarihi ve Doğal Zenginlikler:

Şehir merkezindeki Uçanbaşı mahallesinde yer alan Atatürk ve Etnografya Müzesi ile Hieropolis Arkeoloji Müzesi (1984 yılından bu yana müze olarak kullanılan eski Roma Hamamı), tarihi İpek Yolu üzerinde bulunan Ak Han Kervansaray ve Çardak Han, Kaklık ve Keloğlan Mağarası, Honaz Milli Park Alanı da kentten ayrılmadan önce gezmeniz gereken tarihi yapıtlar arasında yer alır.

Denizli’nin Yemekleri:

Denizli‘nin tüm geleneksel yemek çeşitlerini bünyesinde barındıran zengin bir mutfağı vardır.

Kuzu tandırı, keşkek, sırıklı kebap, çökelekli gözleme ve leblebi çorbası gibi lezzetler yöresel yemekler arasındadır.

Kentin yöresel mutfağında sebzenin apayrı bir yeri vardır. Patlıcan yemekleri oldukça yaygındır. Kuru patlıcan dolması, patlıcan gözleme, patlıcan kebabı ve ebe gümeci en ünlü patlıcan yemekleridir.

Tarhana çorbası, kedi börülce çorbası, kuru börülce çorbası ve ovmaç çorbası yöreye özgü başlıca çorbalar arasındadır.

Tas kapama, sirkeli et, bezelyeli et, kuzu kapama, et kapama, kol dolma, kumbar dolma ve arapaşı Denizli’nin başlıca et yemekleridir. Yufka, simit ve bazdırma yöresel ekmeklerdir.

Denizli’nin Ekonomisi:

Denizli ekonomisi, tarım, tekstil, turizm ve sanayi gibi sektörler üzerine kuruludur. Özellikle tekstil üretimi ülke genelinde önemli bir yer tutar. Ayrıca pamuk, kekik, üzüm üretimi de şehir ekonomisinde etkilidir.

Denizli’nin Tarım ve Sanayi Ürünleri:

Denizli, pamuk üretimiyle tanınırken aynı zamanda tekstil ve deri sektöründe de önemli bir konuma sahiptir. Tarımsal ürünler arasında pamuk, üzüm, kiraz, domates ve pamuklu tekstil ürünleri öne çıkar.

Denizli’nin Kültür Ve Eğlence Durumu:

Festivaller Denizli kültürünün ayrılmaz parçalarıdır. Her yıl kentte 50’den fazla festival düzenlenir.

Ulusal Amatör Tiyatro Festivali (Mayıs), Uluslararası Halk Dansları Festivali (Haziran), Uluslararası Satranç Turnuvası (Ağustos), Ekonomi ve Kültür Festivali (Ağustos), Kiraz Festivali (Haziran) ve Geleneksel Leblebicilik Festivali (Haziran) gibi çok sayıda kültürel etkinliğin düzenlendiği bir kenttesiniz.

Büyük şehirlerle karşılaştırıldığında eğlence yaşamının çok hareketli olmadığı Denizli’de, özellikle şehir merkezinde, barlar, kafeler ve canlı müzik mekanları mevcuttur.

Denizli Merkezde Alışveriş Durumu:

Denizli’nin dokumaları, özellikle Buldan’da dokunan yöreye özgü, desenli, renkli, simli, pamuklu, ipekli giysi ve mefruşatlar dünya çapında bir üne sahiptir ve şehrin çeşitli yerlerindeki mağazalarda meraklılarıyla buluşur.

Şehir merkezinde yer alan Kaleiçi ve Babadağlar alışveriş merkezleri tekstil ürünleri, yöresel el sanatları, modaya uygun giyim eşyaları ve daha fazlasını alışveriş severlere sunmaktadır.

Denizli’nin İklim Durumu:

Denizli, genellikle Akdeniz iklimi etkisi altında olup yazları sıcak ve kurak, kışları ılık geçer. Ancak iç kesimlerde bulunduğu için bazı noktalarda karasal iklim özellikleri de gözlemlenebilir.

Denizli’nin Çevre İllere Uzaklığı:

Muğla-Denizli 230 km/ Aydın-Denizli 170 km/  Manisa-Denizli 270 km/ Burdur-Denizli 120 km/ Uşak-Denizli 130 km/ Isparta-Denizli 230 km/ Afyonkarahisar-Denizli 180 km.

Denizli’nin Büyük İllere Uzaklığı:

İstanbul-Denizli 600-650 km/ Ankara-Denizli 450-500 km/ İzmir-Denizli 220-250 km/ Antalya-Denizli 210-250 km/Adana-Denizli 530-580 km/ Bursa-Denizli 550-600 km

Denizli’den Yemeden, Görmeden, Almadan, Girmeden Dönme!

Dünya harikası travertenleri ile ünlü Pamukkale’de güneşin batışını izlemeden

-Kırmızısu travertenlerini görmeden

Karahayıt ve Yenice kaplıcalarının şifalı sularına girmeden

-Bir çok uygarlıkların yerleştiği antik çağın büyük ve kutsal kentlerinden; Hierapolis,Laodikeia, Colossae, Tripolis ve Heraclia’yı görmeden

-Kaklık ve Keloğlan Mağaralarını gezmeden

-Ağlayankaya ve Güney şelalerini görmeden

-Tarihi Kaleiçi çarşısını ve Babadağlılar iş merkezini gezmeden

-El dokuma, tekstil ve konfeksiyon ürünlerinden almadan 

Serinhisar leblebisi, Tavas pidesi ve Bayramyeri’nde Denizli kebabı yemeden Denizli’den geri dönme…

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir