Denizli aşırı hız, alkollü araç kullanımı ve yol güvenliğinin yetersizliği sonucu meydana gelen kazalar nedeniyle gencecik ve günahsız insanlara mezar olmaya devam ederken, yıllardır tüm uyarılara rağmen gerekli önlemleri almaları gerekenler de sadece polisiye tedbirlerle sorunun çözüldüğünü sandıkları için felaketi seyretmekle yetiniyorlar.
ART ARDA GELEN KAZALAR, GENCECİK YAŞAMLARI YOK ETTİ…
Denizli’nin özellikle başta Doğan Demircioğlu, Ulus Caddesi, Barbaros, Ali Aygören (askeriyol) ile 29 Ekim Bulvarları ve Tugay Yolu olmak üzere birçok cadde ve bulvarının yarış pisti haline döndürülmesi nedeniyle art arda suçsuz günahsız yayaların, gencecik üniversite, lise öğrencilerinin yolda yürürken katledildiği bir kent haline geldi.
Sadece yakın tarihe bakacak olursak, sadece geçtiğimiz ekim ayı içinde Pamukkale ilçesi Bağbaşı Mahallesi Barbaros Bulvarı üzerinde F.A. idaresindeki yabancı plakalı lüks bir otomobil sürücüsü aşırı hız nedeniyle biri kadın 17 yaşlarındaki İklim Göksu Dönmez (17) ve Emre Çakıl’ın (17 liseli 2 gence çarparak sürükledi. Kazada iki liseli genç de hayatlarını kaybetti.
Yine geçtiğimiz hafta, bu sefer üniversiteli gençlerin yoğunlukla yaşam sürdüğü Pamukkale ilçesi Çamlaraltı Mahallesi Doğan Demircioğlu Caddesi’nde meydana geldi.
Alınan bilgilere göre aşırı hız yapan sürücü otomobiliyle, yolun karşısına geçmeye çalışan Azra Ümmü Demirbaş ve M.Y.B. isimli iki yayaya üniversite öğrencisine çarptı. Çarpmanın etkisiyle talihsiz gençler metrelerce havaya uçtuktan sonra yola savruldu. Kazanın ardından iki yaya kanlar içerisinde ağır yaralanarak hastaneye kaldırılan gençlerden üniversiteli Azra Ümmü Demirbaş, doktorların tüm çabalarına rağmen kurtarılamadı, diğer yaralı olan erkek öğrenci M.Y.B’nin ise komada bulunduğu ve beyin ölümünün gerçekleştiği öğrenildi.
Ve son kaza ise dün gece yaşandı. Kaza, Merkezefendi ilçesi 29 Ekim Bulvarı’nda meydana geldi. Özel bir araç aşırı hızla, park halindeki tıra arkadan çarptı. Kazada yolcu koltuğundaki 23 yaşındaki Büşra Eryürek’in olay yerinde hayatını kaybettiğini belirledi.
BİZ DE UYARDIK VATANDAŞLAR DA; AMA NAFİLE…
Denizli’de son yıllarda, özellikle de son aylarda kaza kurbanlarının önemli bir kısmının yayalar, bisiklet ve motosiklet sürücüleri olduğunu, aşırı hız sonucu masum insanların kaldırımlarda ve yaya geçitlerinde can verdiğini, bu önemli sorunun sadece polisiye tedbirlerle çözülemeyeceğini hem biz haberlerimizle hem de duyarlı vatandaşlarımız konuyu yetkililere defalarca iletmelerine rağmen bir arpa boyu yol dahi alınamadı.
“10 YILDIR YAZIYORUM DEĞİŞEN BİR ŞEY OLMADI…”
Öte yandan şehrin ulaşım planından, cadde ve bulvarların sinyalizasyon sisteminden, trafik işaret ve uyarı sistemlerinden ve yolların ihtiyacı olduğu yavaşlatma sistemlerine kadar birçok konuda sorumlu olan başta Denizli Belediyesi’nin ilgili birimleri olmak üzere, diğer tüm yetkililere 10 yıldır uyarılarda bulunduğunu belirten Diş Hekimi Dr. Çağrı Öncel’in bize ulaştırdığı uyarı mektubunu, belki yetkililer dikkate alma zahmetinde bulunurlar diye buradan da yayınlıyoruz:
“Sayın Yetkili,
Ben Denizli’den diş hekimi Dr. Çağrı Öncel, yirmi yıldır eşim ve oğlumla birlikte Denizli’de ikamet ediyoruz ve çalışıyoruz, size yıllardır Denizli’de bir türlü giderilemeyen birkaç sorunla ilgili şikayetlerimi aktarmak ve mümkünse cevabınızı almak istiyorum. Daha önce Denizli Belediyesi’nin 4448520 nolu hattını aradığımda konunun muhatabının Ulaşım Daire Başkanlığı olduğunu söylediler.
Birinci konu şudur; Denizli’nin birçok caddesinde hız sınırlarına uyulmaması ve bunun beraberinde getirdiği kazalar. Örnek verecek olursam, Ulus caddesi, Tugay yolu, Doğan Demircioğlu caddesi, Askeri yol, ve daha birçok geniş cadde ve bulvarlarda günün hemen her saati hız ihlalleri yapılıyor, kimi zaman saatte yüz kilometreye varan hızlarla sayısız şoför, yayalara ve diğer araçlara hiç aldırmaksızın yol alıyor.
Ulaşım Daire Başkanlığı yetkilileri olarak, bana Denizli Şehir Merkezi sınırları içinde bir yılda kaç tane ölümlü, kaç tane yaralamalı kaza olduğunu söyleyebilir misiniz? Daha geçen birkaç hafta önce Ulus Caddesinde meydana gelen bir kazada 26 yaşında bir genç vefat etti, bir evin tek çocuğuydu. Bu ve buna benzer ölümlü kazalarda Ulaşım Daire Başkanlığınız bir öz eleştiri yapıyor mu? Eğer daha sıkı önlemler alsaydık bu genç ölmezdi diyor musunuz?
Kendi yaşadığım Doğan Demircioğlu Caddesi günün her saati yarış pisti gibi, bir yayanın yolun karşısından karşısına geçmesinin neredeyse imkânı yok, Ulus caddesi de keza aynı şekilde birkaç yaya geçidi var ama asla yayalar için duran yok, Doğan Demircioğlu caddesinde yaşlıların ve çocukların karşı kaldırıma geçişleri sırasında yaşadıkları sıkıntıları görmeye gelir misiniz bir gün?
Benim düşüncem yeterli önlemlerin yıllardır göz göre göre alınmadığıdır. Avrupa ya da modern dünyanın şehirlerinden örnek vermeye gerek yok, hemen yakınımızdaki Konya’da bile şehir içinde birçok noktada radarlar, trafik ışıklarında sensörlü fotoğraf makinaları olduğunu bilmem biliyor musunuz? Bu altyapıyı yapmak, kaza oranlarını özellikle ölümlü, yaralamalı kazaları mümkün olduğunca düşürmek sizin elinizde, günün birkaç saati polis ekipleri ile denetim yaparak bunun önüne geçilemez.
Ben on yıl kadar önce de bu mektubun benzerini yine şehri idare edenlere yazmıştım, Valiye, Belediye Başkanına, Emniyet müdürüne, hiçbir şey değişmedi, kurumlar sorumluluğu kendinde görmüyor, görse bile aldırmıyor. Umarım önümüzdeki aylarda, yıllarda şehrimizde isterseniz yapabileceğiniz bu düzenlemelerle kazaların sayısını minimuma indirebilirsiniz.
İsveç’te ölümlü trafik kazalarında tüm ülkede yılda bir (1) kişiye indirilmesi hedeflendiğini sizinle paylaşmak isterim. Saygılarımla, çalışmalarınızda başarılar dilerim.”