• Güncelleme: 12:23:44 - 3 Ocak 2022
  • Yayınlama: 14:51:48 - 14 Mart 2019

İlk kurulduğu yıllarda müthiş bir sinerjisi vardı…
Esnafın yazar kasa, dönemin Cumhurbaşkanı’nın Anayasa’yı fırlattığı bir dönemde, umut olarak doğdu siyasi arenanın ortasına…
Hatta “Özal’ın ANAP’ından bile daha fazla, herkesi kucaklayan bir parti, bu Ak Parti…” diyenlerin sayısı bile oldukça fazlaydı…
Öyle de oldu…
Aklınıza, hayalinize gelmeyen, farklı kesimlerden birçok ‘akil’ isim yer aldı bu partinin kalbinde, beyninde, ciğerinde, bağırsaklarında(!)
Zaman geçti ve ilk yollarını ayıranlar da bunlar oldu…
Yol ayrımına gelenlerin önemli bir kısmı, Ak Parti’nin kuruluş ruhundan çok uzaklaştığını, hatta ve hatta ‘gizli gündem maddeleri’nin ortaya çıkması nedeniyle veda ettiğini bile ileri sürdüler…
Gidenlerin arkasından ise, kalanlar “zaten onlar bizden değildi” demekle yetindi…
Gün geçti, devran döndü…
Daha düne kadar ‘AKP’ diyenlere ateş püskürenler ‘ Artık ben AKP’li değilim, Ak Parti’liyim’ demeye başladılar…
Aslında bu söylemin diğer türlü telaffuzu ise “ Ak Parti’yi, tamamen çıkarları nedeniyle sarıp, sarmalayan AKP’lilerden değilim” manası taşıyordu…
Bu söylem, son günlerde daha da netlik kazandı ve ‘ Ben AKP’li değilim, Reis’ciyim’ e hızlı bir şekilde dönüştü…
Aslına bakarsanız, hiç de haksız değillerdi…
– “Yukarı da ‘Reis’ FETÖ’yü temizlemek istiyor; ama halen daha varlıklarını sürdürüyorlar…”
– “Yukarı da ‘Reis’ dolara karşı savaş açıyor; ama birileri siperden bile başını çıkarmıyor…”
– “Yukarı da ‘Reis’ 2023 hedeflerini tutturmak için çırpınıyor; ama birileri kendi çıkarlarına yönelik hedeflerin hesabını yapıyor…”
Yukarıda yazdıklarım, benim bizzati kulaklarımla duyduğum, samimiyetlerine inandığım ‘has’ Ak Partililer’in dillendirdiği tepkiler…
Bu tepkilerin yoğunluğu çoktur ki, az değil…
Hem de çok daha ağır söylem çeşitliliği içererek…
Aslında bunun farkına ‘Reis’ de çok önceleri varmış olacak ki; Başkanlık seçimi öncesi Kayseri’de yaptığı konuşmada “Cumhurbaşkanlığı seçiminde Erdoğan’a, milletvekili seçimlerinde başka partiye” diyenleri eleştirmiş ve yaklaşan tehlikenin farkına, teşkilatlardan çok önce vardığını anlatmaya çalışmıştı…
Şu anki durum ise AK Parti açısından, çok daha kritik bir hale gelmiştir…
Çıkarsız, beklentisiz ve tamamen kendi düşünce yapısına göre Ak Parti’nin için de duran, Reis’in yanında, Atatürk’e, ülkenin ortak ‘olmazsa olmazlarına’ sahip çıkan, evine bayrak asan, çoluğuna çocuğuna ayıracağı zamanı, partisine ayırarak samimiyetle çalışan Ak Partililer, aşağıdaki cümlede yer alan tanıma uyanlardan kendilerini özenle ve hızla ayırma ihtiyacı duyar duruma gelmişlerdir:
“Tamamen çıkar hedefli, kişisel hesapları peşinde koşan, beklentisine cevap alamadığı an, gemiyi terk etmek üzere boynunda can simidiyle dolaşanlar AK Partili ise, biz değiliz… Biz ‘Reis’ciyiz…”
Sözün özü, gelinen noktada Ak Parti ‘Reis’e dua etsin…
Lafın ‘aksi takdirde’sine gelecek olursak, ‘Reis’siz bir Ak Parti, ANAP’lı bir Mesut Yılmaz’ı bile bulamazsa, hiç şaşırmamak gerekir…

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir