• Güncelleme: 17:14:23 - 8 Şubat 2024
  • Yayınlama: 16:57:46 - 8 Şubat 2024

TMMOB Mimarlar Odası Denizli Şubesi Yönetim Kurulu, yerel seçim öncesi siyasi parti yöneticilerine ve belediye başkanı adaylarına yönelik bir öneri metnini kamuoyu ile paylaştı.

Siyaset kurumunun kişisel çıkarlardan arındırılması gerektiğine dikkat çeken TMMOB Mimarlar Odası Denizli Şubesi Yönetim Kurulu “ Yerel yöneticiler, hiçbir zaman hesap vermesi gerektiğini unutmamalıdır” diyerek  şu açıklamayı yaptılar:

“BASINA VE KAMUOYUNA

Yerel seçimler yaklaşırken adaylar isimler üzerinden değerlendirilmekte, seçmen sansasyonel haberleri kıstas alarak oy kullanmaktadır. Kentsel çelişkinin arttığı kent çeperinde yaşayanların kentin sosyal imkânlarından faydalanmasının sınırlandığını daha fazla hissettiğimiz bu günlerde siyaset “biz ve öteki, dost ve düşman” gibi cepheler tanımlamak yoluyla yapılmaktadır. Bu tavır, siyaseti giderek açık hale gelen bir biçimde karşıtını yenmekle yetinmeyen ve tasfiye etmeyi hedefleyen bir etkinlik haline getirmiştir.

Böyle şekillenen bir siyasi ortam sonucunda seçilerek göreve gelen belediye başkanlarının kesinlikle siyasi kimliklerinden arınarak, sorumlu oldukları şehrin ve şehir halkının her birinin diğerinden farklı ayrıcalıklara sahip olmadığını, tüm vatandaşların eşit uygulamalara maruz kalması gerektiğini birinci ve temel ilke olarak benimsemelidir.

Şehre yöneticilik değil liderlik yapmalıdır. Çünkü lider bir dönüşüm mimarıdır. Şehirler sadece binaların, faaliyet ve hizmetlerin mekanı değil, aynı zamanda ve öncelikli olarak insanların mekanıdır.

Bu nedenle bir belediye başkanının yönetici olarak davranması onu rutine hapseder, fakat lider olmayı başarabildiği oranda şehrin dönüşüm ve gelişimini sağlayarak şehri ileriye taşıyacaktır.

 Mimarlar Odası Denizli Şubesi olarak, kişilerden bağımsız Yerel Yönetimlerin sorumluluk alanını ve bu sorumluluk alanında ki problemleri çözerken uygulaması gereken ilkeleri kamuoyu ile paylaşmak istiyoruz.

Yerel yönetimler, geleceğimizi şekillendirecek çocuklarımızın eğitim ihtiyaçlarının giderilmesinde merkezî yönetime sağlayacakları destekle eğitimi daha nitelikli hale getirmek için gerekli çabayı göstermelidir. Mesleki eğitim ve beceri kursları ile toplumda yaşam boyu öğrenme ve gelişimin sürdürülmesi için çalışmalar yürütmelidir. Okul yapılarının bakım ve onarımlarını yaparak, nitelikli yapılı çevrede eğitim verilmesini sağlamalıdır. Bölgelerinde düşük gelir grubunda bulunanların eğitimlerini destekleyerek eğitim ve öğrenim hakkından herkesin eşitçe yararlanmasına destek olmalıdır.

Yerel yönetimlerin görevlerinden bir tanesi de halkın sağlıklı çevrede yaşam hakkını sağlamasıdır. Bu amaçla atık yönetimi ilkelerini belirlemeli, hava, su, toprak ve yeraltı kirliliklerini engelleyen önlemleri almalı, doğal ve yapay çevrenin doğal afetlerden etkilenmemesini sağlayarak dirençli kentlerin oluşmasını sağlamalıdır.

Yerel Yönetimler sorumluluk alanında bulunan ulaşımda erişilebilirliği ilke edinmeli, ulaşım taleplerini artıran çok merkezli yerleşme ve arazi kullanımı kararlarıyla şekillenen kentleşme politikalarının terk etmeli, doğru altyapı planları ile toplu taşıma sistemlerinin geliştirilmesi ve yaya öncelikli ulaşım ağlarının kurulmasına öncülük ederken ulaştırma politikasının çevre ve insan odaklı olmasını sağlamalıdır.

 Tüm bunları yaparken sürdürülebilir kalkınma ilkesi kapsamında yerel yönetimler, sınırlı kaynakları idareli kullanmakta hassas davranmalı, doğal kaynaklarımızın kirletilmesine engel olmalı, yeşil alanlar ve peyzaj çalışmaları ile nefes alınabilir alanlar yaratmalı, tarihî yapıları koruma yöntemleri ile yeni yapıların özenle bir araya getirilmesi ve tasarımlarda mimari yeniliklerin kullanılmasını teşvik etmeli, Koruma ve onarımı (restorasyonu) bir planlama kriteri olarak benimsemeli, restorasyon uygulamaları ile yapılarda çağdaş, yaşanabilir bir ortamı kentli ile buluşturmalıdır.

Son olarak, engellilere hizmet sağlamayı önceliği haline getirerek, toplumun gelişmesi kentlilik bilinci oluşması için tüm yönetim organları ile seferberlik halinde hareket ederken hesap verebilirlik ilkesini asla unutmamalıdır.” mimar mimar mimar


DENİZLİ’Yİ TANIYALIM…
Denizli’nin ‘Özel Dosya Haber Portalı’ olan Şifre Haber Aracılığıyla, Denizli’nin Değerlerini Tanımak İster Misiniz?
Denizli, zengin tarihe sahip bir şehirdir. Antik çağlardan beri yerleşim yeri olmuş, farklı medeniyetlere ev sahipliği yapmıştır. Hierapolis antik kenti, Laodikeia antik kenti gibi önemli tarihi kalıntılar bulunmaktadır.
Anadolu’nun güneybatısında yer alan Denizli, Ege, İç Anadolu ve Akdeniz Bölgelerini birbirine bağlayan bir geçit yoludur. Anadolu’yu kuzey ve batıdan bölen kervan yolları üzerinde bulunan Denizli, antik kentleri, höyükleri, tümülüsleri, kaplıcaları ve travertenleri ile Türkiye’nin görülmesi gereken yerlerinden biridir. Denizli horozuyla ünlüdür.
image 1
PAMUKKALE-ANTİK HAVUZ…
Denizli’nin Mutlaka Gezmeniz Ve Görmeniz Gereken Yerleri:
Travertenleri ile ünlü Pamukkale (Hierapolis), tarihi İpek Yolu üzerinde bulunan hanlar ve kervansaraylar, antik kentler ve müzeler Denizli’yi turizm için çok cazip bir kent haline getirmiştir.
Pamukkale…
UNESCO’nun dünya kültür mirası listesinde adı geçen Pamukkale, Denizli’nin dünyaca ünlü sembollerinden biridir. Denizli’yi dünya ile buluşturan bu doğa harikası 700 m genişliğinde ve 160 m yüksekliğindedir.
image 2
PAMUKKALE’DE GÜN BATIMI…
Pamukkale’yi meydana getiren termal su aynı zamanda buradaki travertenlerin oluşumunu sağlar. Termal suda bulunan hidro karbonatın havayla teması sonucu karbon monoksit ve karbon dioksit havaya karışır. Bu tepkimede çöken kalsiyum karbonatın oluşturduğu dev sarkık kütleler her yıl binlerce turisti Pamukkale’de bir araya getiren travertenleri oluşturmaktadır.
Sahip olduğu şifalı termal havuzları ve tepeden sarkan kırmızı ve beyaz renkli travertenleriyle Pamukkale mutlaka görülmesi gereken doğa güzellikleri arasındadır.
Denizli’nin Antik Kentlerini Görmeden Ayrılmayın:
Denizli’ye gittiğinizde kentte bulunan 14 antik kenti de ziyaret etmelisiniz.
PAMUKKALE-HİERAPOLİS ANTİK KALINTILAR…
PAMUKKALE-HİERAPOLİS ANTİK KALINTILAR…
Hierapolis…
Şehir merkezinin güneyinden 18 km uzaklıktaki Hierapolis Antik Kenti içerisinde bulundurduğu çok sayıda tapınak ve dini mekanlar nedeniyle literatürde Kutsal Kent olarak anılmaktadır.
LAODİKYA ANTİK KENTİ…
LAODİKYA ANTİK KENTİ…
Laodikeia…
Aynı şekilde, şehrin 16 km güneyinde bulunan Laodikeia Antik Kenti tiyatroları, tarihi çeşmesi, stadyumu, Zeus Tapınağı, kilisesi ve tarihi meclis bankasıyla diğer bir önemli tarihi değerdir.
Denizli’nin Merkezindeki Zenginlikler:
Şehir merkezindeki Uçanbaşı mahallesinde yer alan Atatürk ve Etnografya Müzesi ile Hieropolis Arkeoloji Müzesi (1984 yılından bu yana müze olarak kullanılan eski Roma Hamamı), tarihi İpek Yolu üzerinde bulunan Ak Han Kervansaray ve Çardak Han, Kaklık ve Keloğlan Mağarası, Honaz Milli Park Alanı da kentten ayrılmadan önce gezmeniz gereken tarihi yapıtlar arasında yer alır.
Denizli’nin Yemekleri:
Denizli‘nin tüm geleneksel yemek çeşitlerini bünyesinde barındıran zengin bir mutfağı vardır.
Kuzu tandırı, keşkek, sırıklı kebap, çökelekli gözleme ve leblebi çorbası gibi lezzetler yöresel yemekler arasındadır.
Kentin yöresel mutfağında sebzenin apayrı bir yeri vardır. Patlıcan yemekleri oldukça yaygındır. Kuru patlıcan dolması, patlıcan gözleme, patlıcan kebabı ve ebe gümeci en ünlü patlıcan yemekleridir.
DENİZLİ’YE GELENLER, BU YEMEKLERDEN TADMADAN GİTMİYOR…
DENİZLİ’YE GELENLER, BU YEMEKLERDEN TADMADAN GİTMİYOR…
Tarhana çorbası, kedi börülce çorbası, kuru börülce çorbası ve ovmaç çorbası yöreye özgü başlıca çorbalar arasındadır.
Tas kapama, sirkeli et, bezelyeli et, kuzu kapama, et kapama, kol dolma, kumbar dolma ve arapaşı Denizli’nin başlıca et yemekleridir. Yufka, simit ve bazdırma yöresel ekmeklerdir.
Denizli’nin Ekonomisi:
Denizli ekonomisi, tarımtekstilturizm ve sanayi gibi sektörler üzerine kuruludur. Özellikle tekstil üretimi ülke genelinde önemli bir yer tutar. Ayrıca pamuk, kekik, üzüm üretimi de şehir ekonomisinde etkilidir.
Denizli’nin Tarım ve Sanayi Ürünleri:
Denizli, pamuk üretimiyle tanınırken aynı zamanda tekstil ve deri sektöründe de önemli bir konuma sahiptir. Tarımsal ürünler arasında pamuk, üzüm, kiraz, domates ve pamuklu tekstil ürünleri öne çıkar.
Denizli’nin Kültür Ve Eğlence Durumu:
Festivaller Denizli kültürünün ayrılmaz parçalarıdır. Her yıl kentte 50’den fazla festival düzenlenir.
Ulusal Amatör Tiyatro Festivali (Mayıs), Uluslararası Halk Dansları Festivali (Haziran), Uluslararası Satranç Turnuvası (Ağustos), Ekonomi ve Kültür Festivali (Ağustos), Kiraz Festivali (Haziran) ve Geleneksel Leblebicilik Festivali (Haziran), Çal Kınalı Kuzu (Koyun Atlatma) Festivali gibi çok sayıda kültürel etkinliğin düzenlendiği bir kenttesiniz.
ÇAL İLÇESİNDE HER YIL YAPILAN SUDAN KOYUN ATLATMA FESTİVALİNDEN BİR FOTOĞRAF…
ÇAL İLÇESİNDE HER YIL YAPILAN SUDAN KOYUN ATLATMA FESTİVALİNDEN BİR FOTOĞRAF…
Büyük şehirlerle karşılaştırıldığında eğlence yaşamının çok hareketli olmadığı Denizli’de, özellikle şehir merkezinde, barlar, kafeler ve canlı müzik mekanları mevcuttur.
Denizli Merkezde Alışveriş Durumu:
Denizli’nin dokumaları, özellikle Buldan’da dokunan yöreye özgü, desenli, renkli, simli, pamuklu, ipekli giysi ve mefruşatlar dünya çapında bir üne sahiptir ve şehrin çeşitli yerlerindeki mağazalarda meraklılarıyla buluşur.
Şehir merkezinde yer alan Kaleiçi ve Babadağlar alışveriş merkezleri tekstil ürünleri, yöresel el sanatları, modaya uygun giyim eşyaları ve daha fazlasını alışveriş severlere sunmaktadır.
Denizli’nin İklim Durumu:
Denizli, genellikle Akdeniz iklimi etkisi altında olup yazları sıcak ve kurak, kışları ılık geçer. Ancak iç kesimlerde bulunduğu için bazı noktalarda karasal iklim özellikleri de gözlemlenebilir.
Denizli’nin Çevre İllere Uzaklığı:
Muğla-Denizli 230 km/ Aydın-Denizli 170 km/  Manisa-Denizli 270 km/ Burdur-Denizli 120 km/ Uşak-Denizli 130 km/ Isparta-Denizli 230 km/ Afyonkarahisar-Denizli 180 km.
Denizli’nin Büyük İllere Uzaklığı:
İstanbul-Denizli 600-650 km/ Ankara-Denizli 450-500 km/ İzmir-Denizli 220-250 km/ Antalya-Denizli 210-250 km/Adana-Denizli 530-580 km/ Bursa-Denizli 550-600 km
DENİZLİ’NİN GENEL GÖRÜNTÜSÜ…
DENİZLİ’NİN GENEL GÖRÜNTÜSÜ…
Denizli’ye Gittiğinde Yemeden, Görmeden, Almadan, Girmeden Dönme!
Dünya harikası travertenleri ile ünlü Pamukkale’de güneşin batışını izlemeden
-Kırmızısu travertenlerini görmeden
Karahayıt ve Yenice kaplıcalarının şifalı sularına girmeden
-Bir çok uygarlıkların yerleştiği antik çağın büyük ve kutsal kentlerinden; Hierapolis,Laodikeia, Colossae, Tripolis ve Heraclia’yı görmeden
-Kaklık ve Keloğlan Mağaralarını gezmeden
-Ağlayankaya ve Güney şelalerini görmeden
-Tarihi Kaleiçi çarşısını ve Babadağlılar iş merkezini gezmeden
-El dokuma, tekstil ve konfeksiyon ürünlerinden almadan 
Serinhisar leblebisi, Tavas pidesi ve Bayramyeri’nde Denizli kebabı yemeden Denizli’den geri dönme…

İçindekiler

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir